2018 yılı bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda

- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya: (2) - "Bütün sosyal yardımlarımızda kriterlerimiz objektif olarak belirlenmiştir. Bu kriterlere göre sosyal yardım almaya hak kazanıp da siyasi görüşüne göre engellenen, mağdur edilen tek bir vatandaşımız bile bulunmamaktadır. Mağduriyetin ve muhtaçlığın ideolojisi olmaz. Sosyal yardımların siyasi bakışla yapıldığı ithamını asla ve asla kabul etmiyoruz" - "Hali hazırda 55 ilimizde yürürlükte olan eylem planlarını 2018 yılında 81 ilimize yaygınlaştıracağız. Ayrıca Bakanlığımız ve Adalet Bakanlığı işbirliğinde UYAP sistemi arasındaki veri entegrasyon çalışmalarını da neticelendirdik. Şiddet mağduruna ulaşma ve şiddete müdahale etme süremiz kısaldı" - "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak ülkemin kadınlarının, kız çocuklarının yararına olmayan hiçbir şeyin altına imza atmayacağımdan tüm kadınlarımız ve çocuklarımız emin olabilirler. Erkekler de emin olabilirler"

Google Haberlere Abone ol
2018 yılı bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda

TBMM (AA) - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, "Bütün sosyal yardımlarımızda kriterlerimiz objektif olarak belirlenmiştir. Bu kriterlere göre sosyal yardım almaya hak kazanıp da siyasi görüşüne göre engellenen, mağdur edilen tek bir vatandaşımız bile bulunmamaktadır. Mağduriyetin ve muhtaçlığın ideolojisi olmaz. Sosyal yardımların siyasi bakışla yapıldığı ithamını asla ve asla kabul etmiyoruz." dedi.

Bakan Kaya, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, bakanlığının bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Bir milletvekilinin "Sosyal yardımlarda siyasi ayrımcılık yapılıyor." şeklindeki iddiasına, sosyal yardımların verilme esaslarının ilgili mevzuatta net bir şekilde belirlendiğine dikkati çeken Kaya, "Bütün sosyal yardımlarımızda kriterlerimiz objektif olarak belirlenmiştir. Bu kriterlere göre sosyal yardım almaya hak kazanıp da siyasi görüşüne göre engellenen, mağdur edilen tek bir vatandaşımız bile bulunmamaktadır. Mağduriyetin ve muhtaçlığın ideolojisi olmaz. Sosyal yardımların siyasi bakışla yapıldığı ithamını asla ve asla kabul etmiyoruz." ifadesini kullandı.

Kaya, eşi vefat etmiş kadınlara yönelik programda eşin vefat etmesi, sosyal güvencenin bulunmaması, muhtaç asker ailelerine yönelik yardımda askerlik hizmetinin yapılıyor olması, engelli aylıklarında kişinin engelli olması ve sosyal güvence kapsamında olmaması gibi somut, objektif yararlanma şartlarının bulunduğunu vurguladı.

Sosyal yardım başvurularının elektronik ortamda, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına yapıldığını, hak sahipliğinin bu şekilde belirlendiğini aktaran Kaya, ayrıca muhtaçlık durumunun objektif bir şekilde belirlenebilmesi için puanlama formülünün de geliştirildiğini bildirdi.

- "Şiddete müdahale etme süremiz kısaldı"

Bakan Kaya, "İstanbul Sözleşme'sini ilk imzalayan ülke olan Türkiye'nin kadına şiddetle mücadelede yetersiz kaldığı" eleştirileri ile bu konuda uygulamada neler yapıldığı sorusuna karşılık, "Öncelikle sadece bir Bakan olarak değil, bir kadın, anne olarak da kadına karşı şiddeti kınadığımı ve kadına karşı şiddeti bir insanlık suçu olarak değerlendirdiğimi ifade etmek istiyorum." diye konuştu.

Kadına yönelik şiddetle mücadelede Türkiye'de en güçlü hukuki zemini oluşturan 6284 sayılı yasanın AK Parti hükümetleri döneminde çıktığına işaret eden Kaya, yasal mevzuatın yanı sıra şiddetin nedenlerini ortadan kaldırmak amacıyla "Şiddete karşı sıfır tolerans" ilkesi çerçevesinde çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüklerini vurguladı.

Bu kapsamda ulusal ve yerel izleme mekanizmalarının oluşturulduğunu, il il eylem planlarını hazırladıklarına değinen Kaya, şöyle devam etti:

"Hali hazırda 55 ilimizde yürürlükte olan eylem planlarını 2018 yılında 81 ilimize yaygınlaştıracağız. Ayrıca Bakanlığımız ve Adalet Bakanlığı işbirliğinde UYAP sistemi arasındaki veri entegrasyon çalışmalarını da neticelendirdik. Şiddet mağduruna ulaşma ve şiddete müdahale etme süremiz kısaldı. Benzer çalışmayı ilgili diğer kurumlarla da işbirliği içinde yapıyoruz.

Böylece inşallah orta vadede şiddetle mücadele ve şiddete müdahalede çok daha etkin sonuçları hep birlikte göreceğimizi umuyorum. Şiddetle mücadelede geniş kapsamlı eğitim ve farkındalık çalışmalarıyla toplumsal bilinci arttırmayı ve toplumsal zihniyet dönüşümünü de sağlamayı hedefliyoruz. Şiddetle mücadeleyi siyaset üstü olarak görerek tüm paydaşlarımızla birlikte el birliği içinde yapmamız gerektiğine inanıyorum."

Bakan Kaya, İstanbul Sözleşmesi'nin izleme mekanizmalarından biri olan Kadına Yönelik ve Aile İçi Şiddete Karşı Mücadelede Uzmanlar Grubu'nu (GREVİO) temsilen 6 kişilik heyetin 30 Ekim- 6 Kasım arasında Türkiye'ye ziyaret gerçekleştirdiği bildirdi. Kaya, ziyarette, kadına yönelik şiddetle mücadelede son 10 yılda üç eylem planının uygulanması, kadın konuk evlerinin hizmet sunumunda atılan olumlu adımlar ile elektronik destek sisteminin iyi birer uygulama olarak değerlendirildiğini aktardı.

- "Başka tedarikçiden kömür alımı yapılmamaktadır"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya, bir milletvekilinin Bakanlıkça ihtiyaç sahiplerine yardım olarak dağıtılan kömürlerin menşeine yönelik sorusuna karşılık, 2003'ten itibaren uygulanan yakacak yardımı programında hak sahiplerinin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları tarafından belirlendiğini ve yakacağın temininin de ilgili mevzuat çerçevesinde, şeffaf bir şekilde Türkiye Kömür İşletmelerinden (TKİ) yürütüldüğünü belirtti.

Kaya, "TKİ'den ücret ödenmeksizin bağış yoluyla alınan kömür dışında herhangi bir başka tedarikçiden kömür alımı yapılmamaktadır." dedi.

- "Ayrım yapmamız asla söz konusu olamaz"

Kaya, "15 Temmuz Darbe Girişimi'nde şehit veya gazi olanlar ile diğer şehit gazileri arasında ayrım yapıldığı" iddiasına karşılık da "15 Temmuz şehit yakını ve gazilerimiz ile diğer şehit ve gazilerimiz arasında ayrım yapmamız asla ve asla söz konusu olamaz. Tüm terör olaylarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımız, güvenlik görevlileri ve bunların dışındaki kamu görevlilerinin hakları ilgili kanunlar kapsamında değerlendirilmekte." ifadesini kullandı.

15 Temmuz'da şehit olan bir özel hareket polisi ile Nusaybin'de, Sur'da şehit olan aynı statüdeki polis arasında herhangi bir fark bulunmadığını belirten Kaya, 15 Temmuz'da şehit olan sivil vatandaşların er ve erbaş statüsünde değerlendirildiğini ve terörle mücadele kapsamında er ve erbaşlara verilen hakların sağlandığını aktardı. Kaya, sivil statüde olan şehit yakınlarının istihdamında da daha önce sigortalı çalışmış olma, eğitim durumu gibi faktörleri de dikkate aldıklarını bildirdi.

Bakan Kaya, bir milletvekilinin "Gazilere madalya verilmesinde para talep edildiği" iddiasına da 2933 sayılı kanun uyarınca verilen devlet övünç madalyasının ilgili Bakanın teklifi, Bakanlar Kurulunun onayı ve Cumhurbaşkanının tevcihi ile yurt içi ve yurt dışında başarı ve yararlı çalışmalarıyla gurur kaynağı teşkil ederek malül olan veya şehit yakınlarına verildiğini anlattı. Kaya, bu konuda herhangi bir para talebinin bulunmadığının altını çizdi.

- Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu kaynakları

Kaya, uyuşturucuyla mücadelede Aile Eğitim Programı üzerinden 64 bin kişiye ulaştıklarını, dört ildeki Sosyal Uyum Merkezlerinde ise tedavi olan madde bağımlılarının topluma entegrasyonunu sağlamaya yönelik çalışmaların yürütüldüğünü, 18 yaş altı uyuşturucu bağımlısı çocuklar için de 13 Çocuk Destek Merkezinde hizmet verdiklerini aktardı.

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu'nun kaynaklarının nerelere aktarıldığına ilişkin soruya karşılık Kaya, şunları söyledi:

"Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu kaynakları sadece bu kanun kapsamında kurulan, başkanlığını vali ve kaymakamlarımızın yürüttüğü Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına, ücretsiz kitap, öğle yemeği yardımları için Milli Eğitim Bakanlığına ve sosyal konut projesi kapsamında TOKİ'ye aktarılmakta. Söz konusu vakıflarımız ve bahsedilen kamu kurumları dışında herhangi bir vakfa, derneğe veya sivil toplum kuruluşuna tek kuruş kaynak aktarılmamıştır."

- "Kadını güçlendirmeyi hedefliyoruz"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak "güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum" sloganıyla hareket ettiklerini vurgulayan Kaya, Kadın güçlü olduğunda ailenin de güçlü olduğunu gördüklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Aile deyince hemen karı-koca ilişkisi üzerinden kadını evlenmiş olarak düşünüyorsunuz. Halbuki kendi anne-babasıyla ya da evladıyla yaşayan kadınlarımız var. Onları da aile kavramının içinde değerlendiriyoruz. Biz kadını güçlendirmeyi hedefliyoruz. İnanıyoruz ki kadınlar güçlenirse aileler güçlenir. Çünkü ailenin de aslında taşıyıcısı kadınlarımız. Bu anlayışla kadınları, aileyi güçlendirip toplumu güçlendirmeyi hedefliyoruz.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak ülkemin kadınlarının, kız çocuklarının yararına olmayan hiçbir şeyin altına imza atmayacağımdan tüm kadınlarımız ve çocuklarımız emin olabilirler. Erkekler de emin olabilirler. Burada çok kaygılı olduklarını görüyorum. Bu da ayrıca düşündürücü ve dikkate almamız gerektiğini düşünüyorum. Kaygılarınızı da dikkate alacağımızdan emin olmanızı istiyorum."

Görüşmelerin tamamlanmasının ardından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının 2018 yılı bütçesi komisyonda kabul edildi.

(Bitti)

Yorumlar