20. Avrasya Ekonomi Zirvesi

- İTO Başkanı Çağlar: - "Küresel ölçekte daha adil ancak ticaretin serbestliğine ve bireysel zenginliğe de sahip çıkan yeni bir ekonomik düzeni birlikte tesis etmemiz gerekiyor" - "Şüphesiz ki ortaya koyacağımız bu vizyon yalnızca ekonomide değil her mecrada refah ve mutluluğun da adresi olacaktır. Bunun için Avrasya'daki ülkelerin bölgesel ekonomik bütünleşme yolunda sağlam adımlar atması şarttır" - KEİPA Genel Sekreteri Hajiyev: - "Terör ile diyalog kurmak mümkün değildir. Dünyada terörizme karşı el birliğiyle mücadele etmeliyiz. Terörizmin dünya ekonomisine verdiği zarar 400 milyar doların üzerindedir"

Google Haberlere Abone ol
20. Avrasya Ekonomi Zirvesi

İSTANBUL (AA) - İstanbul Ticaret Odası Başkanı (İTO) İbrahim Çağlar, küresel ölçekte daha adil ancak ticaretin serbestliğine ve bireysel zenginliğe de sahip çıkan yeni bir ekonomik düzeni birlikte tesis etmeleri gerektiğini belirterek, "Şüphesiz ki ortaya koyacağımız bu vizyon yalnızca ekonomide değil her mecrada refah ve mutluluğun da adresi olacaktır." dedi.

Çağlar, Marmara Grubu Vakfı tarafından Wow Otel'de düzenlenen 20. Avrasya Ekonomi Zirvesinin açılışında yaptığı konuşmada, 1998'den bugüne Avrasya Ekonomi Zirveleri ile hem dünyada hem de Türkiye'deki köklü bir değişime şahitlik ettiklerini, tarihe önemli notlar düştüklerini söyledi.

Son 100 yıllık sürede yaşanan önemli gelişmelerden bahseden Çağlar, ekonomik krizlerin, bölgesel ve etnik temelli çatışmaların yol açtığı olumsuzluklara değindi.

Çağlar, diğer yandan yeni teknolojilerin, iletişim ve haberleşmenin olağanüstü hızla ilerlediğini kaydederek, tüm bu süreç içinde Avrasya'nın stratejik öneminin hiç değişmediğini, bu engin coğrafyanın jeopolitik gelişmeler, nüfus, enerji kaynakları ve küresel ticaret noktalarında dünya siyaseti ve ekonomisi açısından stratejik bir yer tuttuğunu anlattı.

Tam da bu noktada insanlığın ortak hafızasındaki "Avrasya'nın bu gücünü ve dinamizmini insanlığın geleceği adına yeterince kullanabiliyor muyuz?" sorusunun belirdiğini aktaran Çağlar, bu sorunun dünyada güç dengelerinin yeniden şekillendiği böylesi bir zamanda her zamankinden daha da önemli hale geldiğini vurguladı.

Çağlar, "İnsanlık olarak kaosun, şiddetin, gözyaşının ve umutsuzluğun çıkmaz sokağına mı gireceğiz yoksa refahın, huzurun, barışın ve umudun yolunda mı yürüyeceğiz? Vicdani değerlerimizin ve çevresel kaynaklarımızın doğru olarak dayatılan ekonomik ezberlerimizin altında ezilip yok olmasına seyirci mi kalacağız?" diye konuştu.

Yaşanan çatışmalara, mülteci sorunlarına ve göçlere bakıldığında coğrafyanın sunduğu fırsatların farkında olmadıklarının görüldüğünü dile getiren Çağlar, şu ifadeleri kullandı:

"Oysa sorumluluğumuz büyük. Dünya nüfusunun yüzde 75'i burada. Petrol ve doğalgaz kaynaklarının dörtte üçü Avrasya topraklarından çıkıyor. Dünyada toplam iktisadi gelirin yarıdan fazlası bu coğrafyada üretiliyor. İşte bu nedenle, hiç kuşku yok ki insanlığın yol ayrımı, Avrasya'daki toplumsal, ekonomik ve politik gerçeklikle doğrudan bağlantılıdır. Zira biz biliyoruz ki dünyanın refahı, Suriye'deki 5 milyon mültecinin kaderinden ayrı düşünülemez. Ekonomik büyümenin geleceği, Iraklı bir çocuğun gelecek umutlarından azade görülemez."


- "El ele verip engelleri aşalım"


Çağlar, din, dil, ırk gözetmeksizin herkesin özgürce hayal edebilmesi ve yaşamasının yol ayrımındaki insanlığın önündeki en büyük fırsat olduğunun altını çizdi.

Bu yüzden bu kadim uygarlıkların doğduğu topraklardan, insanlık için yeni bir yol, dünya için yeni bir hikaye sunmasının zamanı geldiğini dile getiren Çağlar, bunun dünyaya karşı sorumlulukları olduğunu söyledi.

Çağlar, ya karşı karşıya gelip tükenmez hırsların altında mağlup olacaklarını ya da olması gerektiği gibi el ele verip engelleri aşacaklarını kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Küresel ölçekte daha adil ancak ticaretin serbestliğine ve bireysel zenginliğe de sahip çıkan yeni bir ekonomik düzeni birlikte tesis etmemiz gerekiyor. Şüphesiz ki ortaya koyacağımız bu vizyon yalnızca ekonomide değil her mecrada refah ve mutluluğun da adresi olacaktır. Bunun için Avrasya'daki ülkelerin bölgesel ekonomik bütünleşme yolunda sağlam adımlar atması şarttır. Yatırım ortaklığı, kentleşme ve altyapı işleri, finansal ilişkiler, lojistik ve sanayi üretiminde çok taraflı ve bölgesel entegrasyonlar düzeyinde kurumsallaşmaya gidilmelidir. Hatta bu noktada ifade etmek gerekir ki gümrük politikaları da bu açıdan bakılarak ele alınabilir."


- "Terörle hep beraber mücadele etmeliyiz"


Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) Genel Sekreteri Asaf Hajiyev, Avrasya'nın dünyanın ekonomik olarak doğudan-batıya, kuzeyden-güneye giden ekonomik yollarının kesişme noktası olduğunu söyledi.

Bölgenin bütün dünya piyasasına enerji temin ettiğini dile getiren Hajiyev, 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra teknolojide, ulaştırmada, iletişimde yaşanan gelişmelerden bahsetti.

Hajiyev, ulaşım, iletişim ve teknolojiyi daha fazla geliştirmede, terör ve kimyasal savaşla mücadelede neler yapabileceklerini konuşmaları gerektiğini belirterek, "Terör bugün ciddi bir tehlikedir. Terör ile diyalog kurmak mümkün değildir. Dünyada terörizme karşı el birliğiyle mücadele etmeliyiz. Terörizmin dünya ekonomisine verdiği zarar 400 milyar doların üzerindedir. Mültecilerin yarattığı sorunda son derece büyüktür." diye konuştu.

Avrasya Ekonomi Zirvelerinin diyalog açısından büyük önem taşıdığını belirterek, etkinlikte konuşulan konuların farklı alanlarda ortak aklı öne çıkardığını sözlerine ekledi.


- "Zirveler, dünyada prestijli etkinlik olarak görülüyor"


Marmara Grubu Vakıf Genel Başkanı Akkan Suver, geride kalan ekonomi zirvelerinde çok sayıda üst düzey konuk, başbakan, cumhurbaşkanı ve devlet adamı ağırladıklarını belirterek, vakfın sivil toplum kimliğiyle gerçekleştirdiği çalışmaların Türkiye dışında da kabul gördüğünü söyledi.

Suver, geride kalan ekonomi zirvelerine katılan üst düzey konuklardan bahsederek, "Zirvelerimiz dünyada prestijli bir etkinlik olarak görülmektedir." dedi.

Bu zirvelere iş adamlarının yanı sıra din adamlarının da katıldığını dile getiren Suver, 20. Avrasya Ekonomik Zirvesinin içeriğine değindi.

Suver, "Bu zirveler vakfımızın başlangıç ve var oluş hedefidir. Bu hedef, Büyük Atatürk'ün Kafkaslar, Orta Asya, Orta Doğu ve Balkan politikalarında barış, istikrar ve refahı farklılıklarla birlikte iş birliği yaparak ulaşmaya hedefleyen paylaşımcı, yüksek düşüncelerin hayata geçirilme çalışmalarıdır." diye konuştu.

Konuşmaların ardından Marmara Grubu Vakfı üyeliğinde 10 yılını dolduranlara onur madalyası verildi.

Yorumlar