2. İş Ahlakı Zirvesi

İSTANBUL (AA) - HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Ritüellerimiz, ibadetlerimiz yerinde. Hacca, umreye gidenlerin sayısı artıyor. Zekatlar veriliyor. Bunlara bakınca işler güzele doğru gidiyor ancak zihin dünyamız kayboluyor. Bundan dolayı iş ahlakını konuşurken bunları da ele almamız gerekiyor." dedi.

Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 2. İş Ahlakı Zirvesi'ndeki "İşveren ve İşçi Açısından Üretimde İş Ahlakı" konulu oturumda, iş ahlakının herkes için geçerli olduğunu söyledi.

İşçilerin, sürekli kazanıp harcayan ve borçlanan bir hayatı yaşamaya çalıştığını anlatan Arslan, "Maalesef böyle. Toplu sözleşmeler yapıyoruz. İyi zamlar aldığımız yerlerde işçilerin mücadele azmi azalıyor. Başka bir dünyaya, sınıfa dönmeye çalışıyorlar. Son derece endişe verici bir şey. Kapitalizmin önümüze koyduğu, faiz, ihracat, kur gibi argümanları yabancı gibi değerlendiriyorsak bittiğimizin işaretidir bu." diye konuştu.

Arslan, tüm İslam dünyasındaki bakışın böyle olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

"Önce zihinlerimizi işgal ettiler. Bu kalıpları kırıp dayatılan kapitalist dünyaya karşı,'Bir dakika. Bizim dünyamız var. Yeni dünyayı inşa edeceğiz.' diyorsak umutlu olmalıyız. O kadar uzaklaşma, yozlaşma var ki bunun sınırını da kimse koyamıyor. Ritüellerimiz, ibadetlerimiz yerinde. Hacca, umreye gidenlerin sayısı artıyor. Zekatlar veriliyor. Bunlara bakınca işler güzele doğru gidiyor ancak zihin dünyamız kayboluyor. Bundan dolayı iş ahlakını konuşurken bunları da ele almamız gerekiyor. Kendi medeniyetimizden yola çıkarak, işçi ve işverenler birlikte bir model oluşturabiliriz. Buna hiçbir engel yok. Ancak bunu neden yapamıyoruz? Neden bir masaya oturup bunu oluşturamıyoruz? Bunu ben yapamadım. Ancak bunu başarmamız lazım."

"İslam'da sendikacılık var mı?" sorusunun artık geride kaldığını dile getiren Arslan, "Bugün 'İşçi ve işveren sendikal kurumları birlikte bir modeli inşa edebilir miyiz?' sorusunun konuşulması lazım. HAK-İŞ olarak bu konuda bir öz eleştiri yapmamız gerekiyorsa şunu söyleyebilirim; daha işin başındayız. Son derece güçsüz, son derece küçük ve son derece misyonumuza yakışmayan bir tablo ile karşı karşıyayız. Tabii ki konfederasyon başkanı olarak en büyük sorumluluk bana ve ekibime ait." ifadelerini kullandı.