15 Temmuz Şehitler Köprüsü davası
İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki...
İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz
2016'daki darbe girişimi sırasında, aralarında Erol Olçok ve oğlu
Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15
Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin, haklarında 37'şer
kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen, 135'i tutuklu 143
sanığın yargılandığı davanın 23. duruşması yapıldı.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz
Kurumları Yerleşkesi karşısında yer alan binadaki büyük salonda
yapılan duruşmaya, 127 tutuklu sanık ile taraf avukatları,
müştekiler ve izleyiciler katıldı.
Eski başbakanlardan AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu
da duruşmayı izledi.
Tutuklu sanık eski Bölük Komutanı Yüzbaşı Sabri Gür
savunmasında, 15 Temmuz’da Kuleli Askeri Lisesi’nde bulunduğunu,
"bombalı araç" ihbarı olduğunu, bunun üzerine itfaiye aracıyla
liseden çıktıklarını ve Beylerbeyi Kavşağı’na geldiğini
söyledi.
Daha sonra köprünün girişine gittiğini ve araçla yolu
kestiklerini belirten Gür, köprüye gelen araçlara, canlı bomba,
bombalı araç ihbarı olduğunu, sıkıyönetim ilan edildiğini
söylediğini ve araçları geri yönlendirdiğini ifade etti.
Daha sonra okul komutanının emriyle Kuleli Askeri Lisesi’ne
dönmek için Beylerbeyi Kavşağı’na geldiğini ama trafik olması
nedeniyle okul komutanıyla tekrar görüşülüp güvenli olduğu
gerekçesiyle "köprüye gidilmesi" talimatı vermesi üzerine köprüye
gittiğini kaydeden Gür, köprüde eski Yarbay Turgay Ödemiş’in
kendisine “arkaya geç” demesi üzerine arkaya geçtiğini iddia
etti.
Köprünün tek taraflı kapatıldığına bir anlam veremediğini ileri
süren Gür, sabah ise teslim olduğunu aktardı.
Tutuklu sanık eski Uzman Çavuş İsrafil Koçum, 15 Temmuz’da
Maltepe 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı’nda tank nişancısı olarak görev
yaptığını söyledi. Olaylar sırasında ölen Üsteğmen Vedat Yıldız’ın,
15 Temmuz’dan önce “birkaç gün içerisinde tatbikat yapılacak, alarm
verilecek” dediğini ifade eden Koçum, olay tarihinde alarm
verildiğini, tankla kışladan çıktıklarını ve kısa sürede köprüye
vardıklarını belirtti.
Vedat Yıldız’ın kendisine zorla ve tehditlerle atış yaptırdığını
öne süren Koçum, “Vedat Yıldız, direkt insanlara doğru ateş etmemi
istedi. Ateş etmezsem tanktan sağ çıkamayacağımı söyledi. ‘Seninle
görüşeceğiz, sana bunların hesabını soracağım.’ dedi. Toprak alana
ateş ettim. Aksi takdirde daha fazla zayiat olurdu.” dedi.
Köprünün ayağına da ateş emri verildiğini ama “yapamayacağını”
söylediğini ileri süren Koçum, Bayrampaşa Çevik Kuvvet
Müdürlüğü’nde darbe girişiminden haberdar olduğunu iddia
etti.
Başbakanlık avukatı Yasin Şamlı'nın, karayolları hizmet binasına
tanktan yapılan top atışını sorması üzerine Koçum, “Polis binasına
kendim atış yaptım diye hatırlıyorum.” şeklinde cevap
verdi.
Avukat Şamlı, İsrafil Koçum’un bulunduğu Whatsapp grubunda,
Ertuğrul Uğurlu’nun “TSK yönetime el koydu” şeklinde yazdığını,
hemen altında kendisinin de yazılar yazdığını hatırlatması üzerine
sanık Koçum, “Ertuğrul’un mesajını görmedim.” ifadelerini
kullandı.
Tutuklu sanık eski Astsubay İsmail Bay ise savunmasında, köprü
girişinde yolu kestiklerinde Başbakan Binali Yıldırım’ın'
“kalkışma” yönündeki sözlerini duyduğunu ama kendilerinin bu
kalkışmanın içerisinde yer almadığını düşündüğünü iddia
etti.
Duruşma, diğer sanıkların savunmalarının alınması için yarına ertelendi.
Yorumlar