15 Temmuz kahramanlarının üzüntüsü 'şehit olamamak'

 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, darbecilere karşı direnişte büyük yararlılık gösterenlerden Mehmet Köse, Lütfi Çiçek, milli sporcu Vildan Güvercin ve İsmet Doğan o gece yaşadıklarını anlattı.

Gençlik ve Spor Bakanlığınca, Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen program, Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

15 Temmuz gecesi gazilerinin görüntülerinin yer aldığı videoları izleyenlerin gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Gaziler yaşadıklarını anlatırken sözleri sık sık tekbir sesleri ve alkışlarla bölündü.

Gazilerden Mehmet Köse, mesleğinin şoförlük olduğunu, yıllarca vinç operatörlüğü yaptığını belirterek 5 dakikada tank kullanmayı öğrendiğini söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinde kamyon şoförü olarak çalıştığını anlatan Köse, "Sabaha karşı vatandaşlar tarafından ele geçirilen tankın yolda olduğu söylendi. Büyükşehir Belediyesi vinç gönderdi. Gittik, vincin 55 tonu kaldıramayacağını gördük. Bu esnada anahtarları istedim. İçine girdik. 5 dakikada çalıştırdım" dedi.



O gece yaşadıklarını anlatırken duygularına hakim olamayan Köse, "Bu millet için gerekirse tank da uçak da kullanırım. Gerekirse ölürüm" diye konuştu.

"TEK ÜZÜNTÜM ŞEHİT OLMAMAM"

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında, İstanbul Saraçhane'de iki ayağından vurularak yaralanan İsmet Doğan da o gece abdest alıp namaz kıldıktan sonra meydanlara çıktığını ifade etti.
O gece bütün vücudunun iman kalkanıyla kaplandığını aktaran Doğan, şöyle konuştu:
"Belediyenin önünde barikat kuran askerler bizi gördüklerinde korktular. İki gözümü onlara dikip 'Siz Müslüman değil misiniz? Müslüman Müslüman'ı öldürür mü?' diye sordum. Hiçbirine cevap veremediler. Ancak yine de üzerimize doğru rütbeli olduklarını öğrendiğimiz askerler tarafından ateş açıldı. O sırada gruptaki diğer vatandaşlara 'Korkmayın, kaçmayın' dediğim sırada iki ayağımdan vuruldum. Bizim darbecilere karşı dik durmamız, onları püskürtmemiz, bu ülkenin onlardan temizlenmesine vesile oldu. O gün şunu anladık: Bu ülke bedel ödenmeden kazanılmadı. Bu ülkeyi korumak için bedel ödenmesi gerekiyordu. Diğer kardeşlerim şehit olarak bense gazi olarak ödedim. Zaten benim de tek üzüntüm şehit olamamam."



Doğan, darbe girişiminden önce bir rüya gördüğünü, bunu da sadece burada anlattığını belirterek, "İsrail Gaziantep'i işgal etmişti. Ben de onlara karşı koyarken 2 ayağımdan da vurulmuştum. Bu rüyadan 3 ay sonra iki ayağımdan da vuruldum" dedi.

HİÇKİMSEDE ÖLÜM KORKUSU YOKTU

Darbe girişimi gecesi yaşadıklarını anlatan milli karateci Vildan Güvercin de vatan ve millet aşkıyla darbecilere karşı durduklarını dile getirdi.

Darbe girişimi haberini alır almaz anne ve babasıyla sokağa çıktıklarına işaret eden Güvercin, şunları söyledi:

"Öyle bir mücadele içerisindeydik ki tankın önüne yatılıyor, üstüne çıkılıyordu ama hiçbirimizde ölüm korkusu yoktu. Üstümüzden helikopterler uçmaya, bizi vurmaya başladı. Anne ve babam ikisi de vurulmuştu. Babamın gözlüğü kan içindeydi. 11 sene milli forma giydim. Vatanı, bayrağı olmayanın şerefi de olmaz. Şehit olmaya da hazırım."

"ASIL KAHRAMAN ERDOĞAN"

Akıncı Üssü'nün elektriklerini kesen Emniyet Müdürü Lütfi Çiçek ise o gece darbe girişimini öğrenince abdest alıp ailesiyle helalleştikten sonra silahıyla dışarı çıktığını aktardı.
Gaziantep'e gelirken çok utandığını belirten Çiçek, şunları kaydetti:

"Ben nasıl gazi şehre gaziliği anlatırım, diye kendime sordum. Ben buraya gönüllü değil görevli olarak geldim. Bize kahraman diyorlar ya biz kahraman değiliz. Asıl kahraman, ölümü göze alıp görevinin başında milleti sokaklara döken Recep Tayyip Erdoğan, suikastlara aldırmadan Ankara'ya gelmeye çalışan Binali Yıldırım, Niğde'nin Bor ilçesine bağlı Çukurkuyu Beldesi'nde yatan Ömer Halisdemir, İstanbul'da, Şanlıurfa'da, Ankara'da yatan şehitler. Biz hiçbir şeyiz."