"15 Temmuz Darbe Girişiminin Uluslararası Boyutu ve Etkileri" paneli

- Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan: - "Darbe girişimi sonrası iki yıl içinde AB ilerleme raporları yayınladı. Son raporu bir buçuk yıl geciktirdiler ve FETÖ’den bir 'hareket' olarak bahsediyorlar ve 'terör örgütü' diyemiyorlar" - Asya Pasifik Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ali Merthan Dündar: - "Tayvan üniversitelerinde bu yapının adamları şu an Türkçe dersi vermeye devam ediyor"

Google Haberlere Abone ol
"15 Temmuz Darbe Girişiminin Uluslararası Boyutu ve Etkileri" paneli

ANKARA (AA) - Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, Avrupa Birliği’nin (AB) son yayınladığı ilerleme raporunu eleştirerek, "Darbe girişimi sonrası iki yıl içinde AB ilerleme raporları yayınladı. Son raporu bir buçuk yıl geciktirdiler ve FETÖ’den bir 'hareket' olarak bahsediyorlar ve 'terör örgütü' diyemiyorlar." dedi.

Yükseköğretim Kurumunun (YÖK) iş birliğinde Ankara Üniversitesinin ev sahipliğinde üniversitenin rektörlük binasında düzenlenen “15 Temmuz Darbe Girişiminin Uluslararası Boyutu ve Etkileri” panelinde konuşan Prof. Erhan, Avrupa Birliği’nin (AB) ve ABD'nin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türkiye'ye yönelik yaklaşımlarını değerlendirdi.

Türkiye’nin AB ve ABD ile devam eden ilişkilerinin, dünyanın diğer ülkelerine kıyasla önemli farklılıkları olması gerektiğini belirten Erhan, "Türkiye’nin ABD ve AB ile stratejik ittifaklık anlaşmaları vardır, bu ülkelerin darbedeki tutumları ayrıca incelenmelidir." diye konuştu.

- "FETÖ’ye terör örgütü diyemiyorlar"

Dönemin Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz’un darbeden hemen sonra bir paylaşımda bulunarak, "Türkiye’de yeniden hukuk sistemine dönülmesi gerektiğini" söylediğini aktaran Erhan, "Dikkat edin, bunlar renksiz, kokusuz açıklamalardır." ifadesini kullandı.

Prof. Dr. Erhan, "Darbe girişimi sonrası iki yıl içinde AB ilerleme raporları yayınladı. Her yıl yayınlarlar. Kopenhag kriterlerine göre ülkemizi değerlendirirler. Son raporu bir buçuk yıl geciktirdiler ve FETÖ’den bir ‘hareket’ olarak bahsediyorlar ve 'terör örgütü' diyemiyorlar. Bir faciayla karşı karşıyayız." yorumunda bulundu.

İngiltere Parlamentosunun 15 Temmuz ile ilgili bir rapor hazırladığını kaydeden Erhan, bu raporda “Terör” ifadesinin kullanılmadığına dikkati çekti.

Erhan, "Siz demokrasinin Türkiye’deki tecelli ettiği yer olan Türk parlamentosunu bombalayanlara terörist diyemiyorsunuz. Durum böyle vahimdir." vurgusu yaptı.

Söz konusu süreçte ilk ziyaretin İngiltere’den olduğunu, ziyarette darbenin kınandığını anımsatan Erhan, ancak İngiltere’de FETÖ’nün tüm kuruluşlarıyla varlığını sürdürmesini "çelişki" diye niteledi.

Yunanistan’ın, darbe gecesi helikopterle kaçan FETÖ teröristlerini serbest bıraktığına işaret eden Erhan, "Yunanistan, ebadıyla ‘na-mütenasip’ işlere kalkışıyor." dedi.

- "İzmir’de bir imamın CIA istasyon şefiyle tanıştırılması süreci bu panele sığmaz"

Darbe teşebbüsünün ABD’nin bir yönlendirmesi olduğuna, Türk halkının "yüzde 88" gibi yüksek bir oranla inandığını belirten Erhan, bu algının ortaya çıkması için milyonlarca delile ihtiyaç duyulmaması gerektiğini söyledi.

FETÖ elebaşı Gülen’in ABD’de gizli servisin koruması altında yaşamına devam ettiğini kaydeden Erhan, örgütün ABD’de “charter college” standardındaki okullarının devletten yardım aldığını dile getirdi.

ABD ve FETÖ ilişkilerinin bir panele bile sığamayacağını vurgulayan Erhan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İzmir’de bir imamın CIA istasyon şefiyle tanıştırılması süreci bu panele sığmaz, 3 gün alır. ABD ile Türkiye arasında 1981 tarihli ‘suçluların iadesi anlaşması’ var. Bu yeni değil, Osmanlı döneminde ‘iade-i mücrimin’ anlaşması gibi. Bu minvalde bir an önce terörist başı Türkiye’ye iade edilmelidir.”

- FETÖ'nün elemanları yerleşerek vatandaş olmuş

Asya Pasifik Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (APAM) Müdürü Japon Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Merthan Dündar, "Alçak işgal ve isyan teşebbüsünde dinimizi kirletmeye çalışan vatan hainleri tarihin çöplüğünde yerini almıştır.” diye konuştu.

Pasifik bölgesindeki ülkelerde FETÖ’nün güçlü bir yapılanmaya sahip olduğunu aktaran Dündar, bu yapının okul ve derneklerle iç içe bulunduğunu, ülke bürokrasilerinde sıkı bir yapılanmaya gittiğinin bilindiğini söyledi.

Türkiye’nin temsilcilik açmadan FETÖ’nün bu ülkelere yerleşerek vatandaş olmaya hak kazandığını kaydeden Dündar, "Bu geçmiş halihazırda devam eden geri teslim sürecinde problem oluşturmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Örgütün bulunduğu ülkedeki basınla da yakın iş birliği içerisinde olduğunu belirten Dündar, "Bilhassa Anglo Sakson basınında, FETÖ’nün ‘Türkiye Cumhuriyeti devletiyle problem yaşayan dini bir grup’ şeklinde bir algısı var ve devam ediyor." ifadesini kullandı.

Dündar, Türkiye’nin açtığı büyükelçiliklerde yabancı ya da yerel personel olarak çalışanların, daha önce FETÖ’nün okullarında Türkçe öğrenerek bu temsilciliklerde iş bulduğunu dile getirdi.

"FETÖ ile mücadele" adı altında yaptıkları faaliyetlere de değinen Dündar, Japon üniversitelerine direktif niteliğinde yazılar yazıldığını, düşünce kuruluşlarına brifingler verildiğini aktardı. Dündar, "Bölgeyi iyi bilen elemanlar yetişmesi gerekiyor. Yurt dışında Yunus Emre Enstitüsü sayısının artırılması gerekiyor. Tayvan üniversitelerinde bu yapının adamları şu an Türkçe dersi vermeye devam ediyorlar." dedi.


Yorumlar