Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Gözgör: "Türkiye ile Rusya'nın normalleşen ticari ilişkileri, TCMB'nin ekonomiyi desteklemek için attığı adımlar ve Fed'in faiz yükseltme ihtimalinin azalması TL varlıklarını desteklemeye devam edebilir."
Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Kutay Gözgör,
Türkiye ile Rusya'nın normalleşen ticari ilişkileri, Türkiye
Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) ekonomiyi desteklemek için
attığı adımlar ve Fed'in faiz yükseltme ihtimalinin azalmasının TL
varlıklarını desteklemeye devam edebileceğini belirtti.
Haftanın önemli gelişmelerini ve beklentilerini değerlendiren
Gözgör, kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye'nin kredi
notunda değişiklik yapmaması sonrası başlayan TL varlıklarının
değer kazanımının geçen hafta boyunca da devam ettiğini dile
getirdi.
Türkiye ile Rusya arasında geçen yılın kasım ayında yaşanan uçak
krizinin ardından Rusya'nın başta turizm olmak üzere birçok konuda
ticari yaptırımlar uyguladığını anımsatan Gözgör, geçen hafta iki
ülke arasında ticari ilişkilerin düzenlenmesi adına atılan yeni
adımların TL varlıklarının değerlenmesinde etkili olduğunu
kaydetti.
Gözgör, enerji ve turizm sektörlerinde iki ülke arasında atılan
adımlara değinerek, Akkuyu nükleer santralinin inşası ve Türk Akımı
projesinin yeniden hayata geçirilmesinin Türkiye'nin enerji
bağımlılığını azaltacak gelişmelerin başında geldiğine dikkati
çekti.
Öte yandan Rusya'ya yapılan ihracatın yeniden eski seviyelerine
gelmesinin öngörüldüğünü anlatan Gözgör, "Rusya'ya 2014 yılında 5
milyar 943 milyon dolar, 2013 yılında 6 milyar 94 milyon dolar,
2012 yılında 6 milyar 688 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğimizi
görüyoruz. 2015 yılında ise bu rakam 3 milyar 588 milyon dolara
geriledi. Normalleşen ticari ilişkiler sonrası Rusya'ya yapılan
ihracatın önümüzdeki süreçte ortalama 2 milyar dolar yükselmesi
beklenebilir. Aynı zamanda turizm gelirlerinin yeniden yükselmesi
cari açığın finansmanını olumlu etkileyecektir." diye konuştu.
Rusya ile yaşanan gelişmelerin yanı sıra TCMB'nin bankalara
uygulanan zorunlu karşılıkların faiz oranını 50 baz puan düşürmesi
sonrası bankaların aylık konut kredisi faiz oranlarını yüzde 1'in
altına indirdiğini belirten Gözgör, "Yaşanan gelişmeler TL
varlıklarını olumlu etkiledi" dedi.
Gözgör, bu hafta ise gözlerin diğer bir kredi derecelendirme
kuruluşu olan Fitch’de olacağını, Moody's sonrası Fitch’in de
Türkiye'nin kredi notunda değişiklik yapmasının beklenmediğini
ifade etti.
"Fed'in faiz yükseltme ihtimali azalmaya devam
ediyor"
Küresel piyasalarda ise ABD Merkez Bankası'nın (Fed) ne zaman faiz
yükselteceğine yönelik fiyatlamaların sürdüğünü aktaran Gözgör,
şunları kaydetti:
"ABD'den açıklanan son tarım dışı istihdam rakamları sonrası Fed'in
faiz yükseltme ihtimali artsa da temmuz ayı makroekonomik verileri
ABD ekonomisinin yılın üçüncü çeyreğine iyi bir başlangıç
yapamadığını gösteriyor. ABD'den açıklanan perakende satışlar
verisinin temmuz ayında bir önceki aya göre artış göstermemesi
sonrası Fed'in eylül ayında vadeli kontralara göre faiz yükseltme
ihtimali yüzde 9 seviyelerine kadar geriledi. Bu hafta ABD'den
Fed'in faiz artışının ne zaman gerçekleştirilebileceğine yönelik
fikir edinmemizi sağlayacak Fed'in temmuz ayı para politikası
toplantısının tutanakları açıklanacak. Tutanaklarda ABD
ekonomisinin son durumu, İngiltere'nin Avrupa Bölgesi'nden
ayrılmasının ABD ekonomisine etkileri gibi birçok önemli başlığın
cevabı aranacak. Öte yandan yine ABD'den sanayi üretimi, enflasyon
rakamları gibi makroekonomik verilerde takip edilecek."
"Doların değer kaybı sürebilir"
Gözgör, "Türkiye ile Rusya’nın normalleşen ticari ilişkileri,
TCMB'nin ekonomiyi desteklemek için attığı adımlar ve Fed'in faiz
yükseltme ihtimalinin azalması TL varlıklarını desteklemeye devam
edebilir." dedi.
Dolar/TL paritesine bakıldığında teknik olarak 2,9850-3,0260
seviyelerinin önemli direnç bölgesi olarak öne çıktığını belirten
Gözgör, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu seviyenin aşağısındaki hareketler dolar kurunun 2,9380-2,9160
destek bölgesine doğru gerilemesine neden olabilir. BIST 100
endeksi ise kritik direnç olan 80.000 seviyesine yaklaşması sonrası
kar satışları gerçekleştirse de 77.800-76.600 destek bölgesinin
üzerinde yükselişlerini tekrardan 80.000 seviyesine doğru
taşıyabilir. Ancak yeni bir yükselen trendin oluşabilmesi için
80.000 seviyesinin aşılması önemli olabilecektir. ONS altın
fiyatları üzerinde oynaklık devam ederken 1.310-1.330 bölgesi
önemli destek noktaları olarak izlenebilir. Fed'in faiz yükseltme
ihtimalinin azalması ve güvenli varlıklara olan talep ons altın
fiyatının yeniden 1.357-1.370 direnç bölgesine doğru yönelmesine
neden olabilir. Gram altın fiyatları TL'nin değer kazanımı sonrası
130 seviyesinin aşağısına gerilese de 125,500-123,300 önemli destek
bölgesi olarak takip edilebilir. Ons altında yaşanabilecek
yükselişlerle beraber gram altın da 131,500-133,000 seviyeleri
yeniden gündeme gelebilir."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar