Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında
Boğaziçi Köprüsü'nde bulunan özel bir şirketin kameramanı Fatih
Koca, "Boğaziçi Köprüsü'nde kardeşime ulaşamamıştım, belki de
kardeşimi kaybettik. O sırada annemi aradım. Enes'i oradan canlı
alamayacağımızı söyledim. Annem de deli yürekli bir kadın, 'Sakın
şehit olmadan gelmeyin, sizi mehter marşıyla gömeceğim. İslam
birliği için elinizden geleni yapın.' dedi." ifadelerini
kullandı.
AA muhabirine konuşan Koca, FETÖ'nün darbe girişimini duyar duymaz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kısıklı'daki evinin önüne
gittiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Kısıklı'dan sonra Boğaziçi Köprüsü'ne gittim. Köprüde
karşılaştığımız manzara gerçekten içler acısıydı. Kötünün kötüsü de
varmış. Bu kadarını da beklemiyorduk. Belli bir saatten sonra
köprüdeki kalabalık arttı. Bu sırada cuntacılar, FETÖ'nün terörist
grubu, ateş ediyordu. Plastik mermi ile değil G3 silahlarıyla yarım
duruş ve ayakta nişan alarak ateş ediyorlardı."
- "Bunlar belge niteliğindedir"
Bunun için köprüde yaşanan her şeyi videoya aldığını belirten Koca,
"Kardeşlerime 'her şeyi çekmeye çalışın' dedim. Çünkü diğer cenah
bunu her türlü kullanacaktır. Köprüde neler olduğunu herkesin
görmesini istedik. Bunlar bir belge niteliğindedir. Her şekilde
kaos ortamı geçtikten sonra istemediğimiz kitle, bunu çok farklı
şekillerde kullanacaklar ve servis edecekler. O kalabalıkta biz de
bu görevi üstlendik." diye konuştu.
Köprüdeki olayların sabaha kadar sürdüğünü anlatan Fatih Koca,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Köprüde yaralılar vardı. Bu yaralılarımızı almak için ambulans
geldi, yaralıları alacakları yönünde anons etti ama ambulansa ateş
açtılar. Ambulansların gelememe sebebi bu yüzdendir. Sonra halkımız
hızlı olur düşüncesiyle sivil araçlarla yaralıları taşımaya
başladı. Çünkü yarım saattir yerde yatan yaralılar vardı, şehit
olanlar vardı. Akabinde bunlara da ateş edilmeye başlanınca sıkıntı
olmaya başladı. O anda daha hızlı olması amacıyla motosikletlerle
yaralılar taşınmaya başladı. Bu arada hem olayın şokunu yaşıyorum
hem de diğer taraftan yaralıların taşınmasına yardım etmeye
çalışıyoruz."
- "Annem, 'Sakın şehit olmadan gelmeyin.' dedi"
Darbeci askerlerin köprüde tank ile atış yaptığını hatırlatan Koca,
şunları söyledi:
"Kardeşim Enes, gişelerin yanına gitmişti. O sırada oraya bir
saldırı oldu. Sonuç ne olursa olsun kardeşimin oradan canlı
çıkamayacağını düşündüm. Çünkü orada işi bilen de bilmeyen de
düşüyor ve şehadet şerbetini içiyordu. Belki de kardeşimi
kaybetmiştik. O sırada annemi aradım. Enes'i oradan canlı
alamayacağımızı söyledim. Annem de deli yürekli bir kadın, 'Sakın
şehit olmadan gelmeyin, sizi mehter marşıyla gömeceğim. İslam
birliği için elinizden geleni yapın.' dedi. Kardeşime ondan sonra
ulaşabildim, telefonu açabildi. Kardeşime annemin dediklerini
söyleyince onun da verdiği manevi cesaretle daha çok askerlere
yaklaşmaya başladı."
- "Erdoğan, 'Öl' dese ölürüz. Biz onun emriyle beraber hareket
ederiz"
"Biz bu yola baş koyduk, vatan demek, can demektir, namus demektir,
her şey demektir. Her şeyin olmazsa evladını da
yetiştiremeyeceksin." diyen Koca, "Biz imani ve itikadi yolda
günahlarımız da olsa ilerlemeye çalışan insanlarız. Neslimizi,
ceddimizi unutmamaya ve bunu evlatlarımıza da aktarmaya çalışan
insanlarız. Vatanımızı vermeyiz. Başkomutanımız da, Recep Tayyip
Erdoğan reisimiz de o doğrultuda yaptığı işlerle de halkına kendini
ispatlamıştır. 'Öl' dese ölürüz. Biz onun emriyle beraber hareket
ederiz." ifadelerini kullandı.
- "Darbeci askerler yaralıların alınmasına bile izin vermedi"
Fatih Koca'nın kardeşi Enes Koca ise o gece yaşadıklarını şöyle
anlattı:
"Boğaziçi Köprüsünde cuntacıların dibine kadar girmiştim. Benimle
beraber 10 kişi daha vardı. Yanımda bir kişi vardı, başını uzatır
uzatmaz keskin nişancı onu direk kafasından vurdu. Onu alıp
götürmek zorunda kaldık, ölmüştü, Allah rahmet eylesin. Bir de
cuntacıların yakınlarında bir yaralı vardı ve saat 03.00
sıralarında onu almak için bir ambulans gelmişti. Tam ambulans
yaralıyı yerden alacaktı, o esnada darbeci askerler ateş açtı.
Yaralının alınmasına bile izin vermediler. En duygusal anlardan
biri buydu."
Kalabalıktan yaşlı bir kişinin askerlere yaklaştığını anlatan Koca,
sözlerini şöyle tamamladı:
"Hacı abi ne yapıyorsun, şimdi seni vuracaklar' dedim. Bana 'Ses
çıkarma' dedi. Sonra bu kişi HGS kulesinin yanına gitti. 'Hey asker
siz Türk evladısınız, Müslümansınız. Bunlar Türk insanı, Müslüman,
kardeşinize neden ateş ediyorsunuz' deyince top mermisi HGS
kulesini vurdu. O sırada ölmüştür diye düşündüm ama sonra bir
baktım sürüne sürüne çıktı dışarıya. Hiçbir şey olmamış."
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar