Yargıtay, sadece müze raporuna dayanılarak verilen kararı bozdu

Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olmayan alanda yaptığı kazıda bulduğu Roma döneminden kalma tarihi eserleri evinde süs eşyası olarak kullanan sanık hakkında yerel mahkemece verilen karar, Yargıtay tarafından bozuldu.

Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olmayan alanda yaptığı kazıda bulduğu Roma döneminden kalma tarihi eserleri evinde süs eşyası olarak kullanan sanık hakkında yerel mahkemece verilen karar, Yargıtay tarafından bozuldu. Kararda, "Sanığın evinde ele geçirilen eserlerin üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsüsü öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi incelemesi yapılmadan sadece davanın tarafı müze müdürlüğü görevlilerince düzenlenen rapor kapsamında hüküm kurulması yasaya aykırıdır." denildi.

Balıkesir’in Bigadiç ilçesinde 6 Ocak 2010’da devriye gezen Bigadiç İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, köyde kazı yapan bir kişiyi yakaladı. İzinsiz kazı yapan kişi ile birlikte suç aletleri olan 2 adet kürek, 1 adet balyoz, 1 adet kazma, 2 adet çekiç, 3 adet murç, 1 adet tahra ve çeşitli malzemeler ile yakalandı. Olay yerini inceleyen güvenlik güçleri; şüphelinin 4 metre derinlikte kazı yaptığını tespit etti. Müze müdürlüğünden alınan raporda kazı yapılan alanın korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı alanı olmadığı belirlendi. Şüphelinin evinde yapılan aramalarda ise 1 adet Roma döneminden kalma, 11.8 santimetre yüksekliğinde, pişmiş topraktan yapılmış koku kabı ile 1 adet Roma döneminden kalma, pişmiş topraktan yapılmış, 7 santimetre çapında, 3 santimetre kalınlığında ağırşak (iplik eğirmeye yarayan iği ağırlaştırmak için alt ucuna geçirilen yarım küre biçiminde ağırlık) ele geçirildi. Jandarmaya ifade veren şüpheli, evinde ele geçirilen eserleri 2007 yılının yaz mevsiminde aynı bölgede yaptığı kazıda bulduğunu ve evinde süs olarak bulundurduğunu söyledi. Cumhuriyet Savcılığının olayla ilgili başlattığı soruşturma kapsamında şüpheli hakkında Bigadiç Asliye Ceza Mahkemesi’nde izinsiz kazı yapmak ve 'bildirim yükümlülüğüne aykırılıkta bulunduğu iddiasıyla "2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet" suçundan dava açıldı. Mahkemenin mahkumiyet kararı verdiği sanık, kararı temyiz etti.

SADECE DAVANIN TARAFI MÜZENİN RAPORU KAPSAMINDA HÜKÜM KURULMASI YASAYA AYKIRIDIR
Dava dosyasını değerlendiren Yargıtay 12.Ceza Dairesi, sanığın 6 ocak 2010 tarihinde işlediği ‘izinsiz kazı yapmak’ suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümlerin onanmasına karar verdi. 12. Ceza Dairesi, sanığın, 2007 yılının yaz ayında işlediği ‘izinsiz kazı yapma ve haber verme sorumluluğuna aykırılık’ suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümlerine yönelik temyiz itirazlarını da inceledi. Sanığın evinde yapılan aramada ele geçirilen dava konusu eserlerin sanığın 2007 yılının yaz mevsiminde yaptığı kazı neticesinde bulduğunu beyan ettiğine dikkat çekilen Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi: "Somut olayda sanık tarafından izinsiz kazı yapma ve bu kazı neticesinde bulduğu tarihi eserleri 2863 sayılı kanunun 4. maddesinde belirtilen 3 günlük bildirim süresi içerisinde yetkili mercilere bildirmemek şeklinde gerçekleşen iki ayrı eylem mevcut olduğu ortadadır. ‘İzinsiz kazı yapmak’ ve ‘haber verme yükümlülüğüne aykırılık’ suçlarının birbirinden bağımsız ve ayrı suç tipleri olduğu da ortadadır. Sanığın evinde yakalanan dava konusu eserler üzerinde üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, mevcut durumları itibariyle bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgileri, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan, yani 2863 sayılı kanun kapsamında korunması gerekli taşınır veya taşınmaz kültür varlıkları olup olmadıklarının tespit edilmesi gerekirdi. Bilirkişi heyetinin raporunun sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, davanın tarafı konumundaki Müze Müdürlüğü görevlilerince soruşturma aşamasında düzenlenen rapor hükme esas alınmak suretiyle karar verilmesi yasaya aykırıdır. Sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir."

Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin bozma kararının ardından dava dosyası yerel mahkemece önümüzdeki aylarda yeniden ele alınacak. CİHAN

İyi Parti'de yeni yönetimin A Takımı belli oldu "AK Parti neden kaybetti" anketinden ilk sonuçlar İslam ülkelerinden Türkiye'ye para akacak DEM Partili belediye başkanı istifa etti