Var Mısın Yok Musun Hamdi Bey'in kim olduğu ortaya çıktı

Var Mısın Yok Musun Hamdi Bey'in kim olduğu uzun yıllardır sır gibi saklanıyordu; ancak nihayet yıllar sonra Hamdi Bey'in aslında kim olduğu ortaya çıktı.

Acun Ilıcalı tarafından Türkiye'ye getirilen ilk yabancı formatlı yarışmalardan biri olan Var Mısın Yok Musun'un en fenomen karakterlerinden biri de "Hamdi Bey"di. 

Hamdi Bey, yarışmaya katılan yarışmacılara en son alabilecekleri para miktarlarını ve teklifleri sunan kişiydi.

Sık sık, "Şimdi Hamdi Beye bağlanıyoruz. Evet Hamdi Bey son teklifiniz nedir?" şeklinde bir soruyla Türkiye'nin yıllarca merak ettiği kişinin aslında Hamdi isminde olmadığını öncelikle belirtelim. 

Yani aslında Hamdi Bey diye biri hiçbir zaman olmadı. Yarışmanın tekliflerini sunan kişinin adı Hamdi değilmiş. 

Yarışmayı sunan Acun Ilıcalı da yıllarca onun gerçekte kim olduğunu söylememişti. 

Ortaya çıkan yeni detaylara göre aslında Var Mısın Yok Musun Hamdi Bey, Acun Ilıcalı'nın uzun zamandır yanında olan, onun henüz magazin muhabirliği yaptığı dönemlerde yanında olan Feridun olduğu öğrenildi. 

"Acun Firarda" isimli programda Acun Ilıcalı'nın sık sık "Feridun" şeklinde seslendiği kişinin aynı zamanda "Var Mısın Yok Musun" yarışmasındaki "Hamdi Bey" olduğu sonunda netleşti.

Ancak burada bir gariplik daha var. Feridun da aslında gerçek isim değil. 

Çünkü Feridun ismi de takma bir isimmiş.

Peki, Hamdi Bey ve Feridun karakterlerini temsil eden bu isim kimdi?

Hamdi bey ve Feridun olarak akıllarda kalan gizemli isim Birol Doğan isminde Acun Ilıcalı'nın ekip arkadaşlarından biridir.

Birol Doğan'ın yaşı, memleketi ve hayatına dair pek bir bilgi bulunmuyor.

Acun Ilıcalı'nın iş ve özel hayatında sağ kolu olarak bilinen Birol Doğan, 'Var mısın Yok musun?' programında telefonla para teklifi veren 'Hamdi Bey' olarak tanındı.

Bilindiği üzere Acun Ilıcalı, ünlü olmadan önce Show TV'de magazin muhabirliği yapıyordu. Daha sonra da gezi seyahat programları, sonrasında ise "Acun Firarda" isimli bir tatil programı yapmaya başlamıştı.

Dünyanın dört bir yanında gezen Ilıcalı, kendi tarzında bir sunumla ekran başındakilere eğlenceli vakit geçiriyordu. 

Özellikle sahil kentlerinde dolaşarak yaz eğlencelerini televizyonlardan vatandaşın evine kadar getiren Ilıcalı bu tür içerikli sevmiş olacak ki televizyon kurduktan sonra yaptığı ilk iş bu tür programları bizzat kendi televizyonunda ekrana getirmek oldu.