Okyanus değil Karadeniz

Karadeniz’de deniz yüzeyine turkuaz rengi veren ‘Plankton’lar Haziran ayının sonuna gelinmesine rağmen etkisini sürdürüyor.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Boğazı’na turkuaz rengini veren ve denizlerdeki akıntılar sayesinde hareket edebilen planktonlar bu günlerde Trabzon açıklarında kendini gösteriyor.

Üreme dönemlerinde belirli alanlarda toplanarak deniz yüzeyinde turkuaz bir tabanın oluşmasına neden olan ve genellikle Mayıs aylarında görülen planktonlar bu yıl iklim değişiklikleri nedeniyle etkisini Haziran ayının sonuna gelinmesine rağmen sürdürüyor.

Boylarının 10-12 mikron civarında olduğu öğrenilen planktonların deniz canlılarına herhangi bir zarar vermediği belirtiliyor.

Konuyla ilgili bilgiler veren Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Muzaffer Feyzioğlu, planktonların sirkülasyonu sağlayan küçük organizmalar olduğunu dile getirerek “Küçük, yuvarlak bir organizma üzerlerinde beyaz plakları var. Öldüklerinde bunları üzerlerinden atıyorlar. Suya kireç dökülmüş gibi oluyor. Bu da uydu görüntülerine yansıyor” dedi.

Planktonların fırsatçı bir tür olduğunu kaydeden Feyzioğlu, “Küçük mikroorganizmalar boyları 10-12 mikron civarında. Bu her sene oluyor ama genellikle Mayıs ayında oluyordu. İklim değişikliklerinden dolayı bu döneme kadar sarktı. Yağışlarında fazla olması nedeniyle zaten fırsatçı bir tür. Sadece buralarda yok okyanuslarda da var. Deniz canlılarına bir zararı yok. Her dönem olan bir şey. Sirkülasyonu sağlayan bir canlı. Küçük bir organizma. Okyanuslarda ya da büyük denizlerde biyafon dediğimiz farklı grup organizmalar mevut bunların boyları 150-200 mikron civarına çıkabiliyor. Denizlerde bunların olması biz daha çok isteriz. Bunlar olduğu zaman besin zincirinin kısalması enerji kayıplarının az olması nedeniyle balıklar daha iyi beslenirler. Denizde bu küçük gruplar olduğu zaman balığın beslenmesi biraz daha zor oluyor. Bunlar çok küçük organizmalar. Balığın beslenmesi için araya başka organizmalarında girmesi gerekiyor. Bu da balığa giden enerjinin kayıplarına neden oluyor. Belirli dönemlerde bunun artması bir miktar katkı sağlayacaktır ama ben çok aşırı derecede bir şey olacağına inanmıyorum” ifadelerini kullandı.