"Dershaneler sosyal adaleti sağlıyor"

Zirve Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Töremen, dershanelerin kapatılmasının Anayasa'nın 5. Maddesi'nde yer alan 'adalet, sosyal hukuk ilkeleri, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlama' amacıyla örtüşmediğini söyledi. Dershanelerin, eğitim sisteminde sosyal adaletin sağlanması anlamında çok önemli bir işlevi yerine getirdiğini dile getiren Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Töremen, “Dershanelerin kapatılması halinde özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde üniversiteye yerleşen öğrencilerin oranında önemli bir düşüş görüleceği şüphe götürmez bir gerçektir.” dedi.

Zirve Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Töremen, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, sosyal devlet kavramı açısından, vatandaşlarına fırsat eşitliğini sağlaması bakımından dershanelerin önemini vurguladı. Töremen, sözlerine şu şekilde devam etti: “Kişinin kendini ve çocuklarını sosyal, ekonomik ve siyasal açıdan geliştirebileceği zeminin hazırlanması ve imkanların sunulması en başta devletin görevidir. Devlet bunu sağlayamıyorsa sivil toplum kuruluşlarının ve serbest teşebbüsün eğitim alanındaki düzenlemelere uymak, gözetlemek ve denetlenmek şartıyla yapacağı katkıyı engellemiş olacaktır.”

"DERSHANELER HEDEFE ULAŞMAYI SAĞLAR"

Öğrenci ve velilerin dershaneleri tercih etme sebebine değinen Töremen, “Dershaneler öğrenciyi somut bir hedefe yönlendirdiği ve eğitim sürecini bu hedefe hazırlıkla değerlendirdiği için öğrencide yüksek bir motivasyon sağlıyor. Dershanelerin teknolojiyi yakından takip etmeleri, konuyu seri bir şekilde anlatmaları, bol doküman ve materyallerle anlatımı desteklemeleri öğrenim sürecini cazip hale getiriyor. Aynı zamanda sınav sisteminin ve hesaplama yönteminin sıkça değişmesi, üniversite tercihlerinin uzmanlık istemesi öğrencilerin bu konuda destek arayışlarına sebep olmaktadır.” şeklinde konuştu.

Dershane tasarısıyla ilgili çözüm önerisinde bulunan Prof. Dr. Fatih Töremen, “Çözüm, eğitim alanının eğitimciler tarafından yapılacak bilimsel çalışmalarla düzenlenmesi ve var olan kalite ile bölgesel farkları en aza indirecek çalışmaların yapılmasından geçmektedir. Aksi halde, maddiyatın tek belirleyici olacağı yeni ve adaletsiz bir sosyal düzen ile karşılaşmamız kaçınılmaz olacaktır.” hatırlatmasında bulundu. CİHAN