Ali Babacan da 'öğrenci andı'nda tarafını seçti
Modern bir ülkeye yakışmadığı gerekçesiyle 2012 yılında kaldırılan "Öğrenci Andı" konusunda siyasi parti liderlerinin tavırları tek tek belli oluyor.
Danıştay tarafından "öğrenci andı" konusunda alınan son kararla ilgili tartışmalar devam ederken, yeni kurulan partilerden Deva Partisi ile Gelecek Partisi'nin nasıl bir tavır içinde olacakları merak ediliyordu. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, "öğrenci andı" konusunda AK Parti ile aynı çizgide olduğunu açıklamıştı. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da yaptığı açıklamada benzer düşüncede olduğunu açıkladı.
Babacan, Best FM’de Sorel Dağıstanlı’nın sunduğu ‘Konuşan Türkiye’ programında gündemi değerlendirdi.
Okullarda ant uygulamasının durdurulmasının demokratikleşme paketinin içindeki maddelerden birisi olduğunu bildiren Babacan, konuyla ilgili şunları söyledi:
“2013’te alınan karar çoğulcu demokrasi ikliminde alınmıştı. Ülkenin özgüveni ve refahı yüksekse bu konular gündemin üst sıralarında olmuyor. Ben de o günlerde kararı desteklemiştim. Bizim durduğumuz yer değişmedi ama ülkeyi yöneten zihniyet bu konuları tartıştırır hale geldi. Sayın Erdoğan’ın ortaklarının ülkeyi hangi noktaya götürmek istediğini görüyoruz. Her alanda bant geriye sarılıyor. Şu an Türkiye çoğunlukçu demokrasi var. Çoğunluğun azınlığa, toplumun küçük kesimlerine tahakküm etmeye çalıştığı bir yönetim var. Böyle olunca, ekonomik ve sosyal sıkıntılar olduğunda bu konular gündemde üst sıralara çıkıyor.
Önemli olan çocuklarımızın özgüvenli, sorgulayıcı bir zihinle yetişmesidir. Tornadan çıkmış gibi bir eğitim sistemiyle değil; yeni fikirlere açık, etik ilkelere sahip ve yarınlara bakan bir eğitim sistemiyle çocukların yetişmesi gerektiğini savunuyoruz. Önemli olan çocuklarımızın bu ülkenin sahip olduğu değer ve ilkeleri içselleştirmesidir. Çocuklarımızın demokrasiye bağlılığı, hak ve özgürlük bilinci, çevre bilinci, analitik düşünce kabiliyeti çok temel konulardır. Önemli olan çocuklarımızın dünyayla yarışabilir, değişen dünyada rekabet edebilir bilgi ve becerilerle donatılmasıdır. Çocuklarımızı küçük yaşlarda dar kalıplara sokarsanız, bunlar lafta kalır. Bunların haricindeki her şey günlük siyasette tüketilir.”
Danıştay kararı deyince tamamen bir yargı kararından bahsedilmemesinin çok kolay olmadığını söyleyen Babacan, “Siyasi içerikli her konu mutlaka hükûmet tarafından yargıya empoze ediliyor. Bu karar niteliği gereği yargının kararı olamaz, siyasi bir karardır. Ülke yönetiminin kendi kendine vereceği bir karardır” dedi.