2011 Süper Kupa neden oynanmadı?
2011 Süper Kupa oynanmamıştı. Nedeni ise üzerinden 12 yıl geçmesine karşın hala merakla soruluyor.
2011 Süper Kupa neden oynanmadı sorusu üzerinden 12 yıl geçmesine karşın, futbolseverler tarafından merakla soruluyor. Türk futbolu açısından bazı kesimlerce, "temizlik" bazı kesimlerce ise "komplo" olarak nitelendirilen bir sürecin yaşandığı 2011'i yeniden hatırlamakta fayda var.
2011 YILINDA SÜPER KUPA NEDEN OYNANMADI?
2011 yılında Türkiye Süper Kupa maçının iptali, Türk futbolunu sarsan bir skandalın gölgesinde gerçekleşti. Bu olay, hem Türk futbolunun hem de ülkenin spor tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçti.
ŞİKE SORUŞTURMASININ GÖLGESİNDE BİR İPTAL
2010-2011 sezonu Süper Lig şampiyonu Fenerbahçe ve Türkiye Kupası şampiyonu Beşiktaş arasında oynanması planlanan Süper Kupa maçı, 31 Temmuz 2011 tarihinde Yeni Erzurum Stadyumu'nda gerçekleşecekti. Ancak, Türk futbolunu derinden sarsan bir şike soruşturması nedeniyle 15 Temmuz 2011'de maçın iptal edilmesine karar verildi.
FENERBAHÇE VE BEŞİKTAŞ'IN TALEBİ VE TFF'NİN KARARI
Yıllar sonra, 27 Aralık 2021'de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Aziz Yıldırım, İlhan Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu dahil olmak üzere bazı isimlere beraat kararı vermesiyle maçın tekrar oynanması gündeme geldi. Bu gelişme üzerine Fenerbahçe Spor Kulübü, maçın oynanması için Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) başvuruda bulundu. Beşiktaş asbaşkanı Emre Kocadağ'ın açıklamalarına göre, eğer TFF bir karar alırsa, Beşiktaş seve seve maça çıkmaya hazırdı.
TFF BAŞKANININ AÇIKLAMALARI VE MAÇIN AKIBETİ
Dönemin TFF Başkanı, iki büyük kulübün talebi üzerine konuyu yönetim kurulu toplantısında değerlendireceklerini ve kendisinin 2011 yılındaki Süper Kupa finalinin oynanması taraftarı olduğunu belirtti. Ancak, 6 Mayıs 2022'de Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, maçın oynanma talebine yanıt verilmemesini eleştirdi. 5 Temmuz 2022'de ise TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2010-11 Süper Kupa finalinin oynatılmasının şu an için hiçbir faydası olmadığını açıkladı.
ŞİKE DAVALARI VE BIRAKTIĞI İZLER
Türkiye futbol tarihinde şike davaları, sporun adalete ve dürüstlüğe olan bağlılığının sınandığı en önemli olaylardan biridir. Bu davalar, futbol dünyasını etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda Türkiye'nin sosyal ve hukuki yapısında önemli tartışmaları da beraberinde getirmiştir.
2011 Türk futbolu şike davası, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yönlendirmesiyle Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün 8 aylık teknik ve fiziki takip sonucu, 3 Temmuz 2011'de Türkiye'nin 15 şehrinde eş zamanlı operasyonlarla başlamıştır. Bu operasyonlar, çok sayıda aktif yönetici ve futbolcunun gözaltına alınmasına yol açmıştır. Bu süreç, Türk futbol tarihinin en büyük skandallarından biri olarak kaydedilmiştir.
DAVA SÜRECİ VE İDDİANAMELER
Davanın başlamasından sonra Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz tarafından yönetilen soruşturma, ardından Mehmet Berk ve Ufuk Ermertcan gibi savcılara devredilmiştir. Özel Yetkili Mahkemelerin kapatılmasıyla Yargıtay kararı sonrasında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden dava, Cumhuriyet Savcısı Abdullah Mirza Coşkun tarafından yürütülmüştür.
TUTUKLAMALAR VE MAHKEME KARARLARI
Soruşturma sürecinde 93 sanıktan 31'i tutuklanmış, ancak daha sonra yasal değişiklikler ve duruşmalar sonucunda bu kişiler tahliye edilmiştir. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan dava, 93 sanıkla ilerlemiş ve 48 kişi çeşitli cezalar alırken, 45 kişi beraat etmiştir.
YARGITAY VE YENİDEN YARGILAMA
10 Ağustos 2012'de Özel Yetkili İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi 682 sayfalık gerekçeli kararını açıklamış, bu karar savcı ve sanıklar tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 17 Ocak 2014'te kararları kısmen onaylamış, kısmen düşürmüş ve bazı hükümleri bozmuştur. "Özel Yetkili Mahkemelerin Kaldırılması" yasası gereği, hükümleri bozulan sanıklar yeniden yargılanmış ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılanan tüm sanıkların beraatine karar vermiştir.
19 Nisan 2016'da başlayan operasyonlarla, şike iddiaları adı altında spor kulüplerine yönelik kumpas olayına adı karışan gazeteci, avukat ve bazı emniyet teşkilatı üyeleri gözaltına alınmıştır. 3 Temmuz 2011'deki şike davasının bir kumpas olduğu iddiaları üzerine yeni bir dava başlatılmış ve bu dava 27 Aralık 2021'de sonlandırılmıştır