Zihinlere Sızan Senaryolar: Batı Dizilerinde YPG'nin İncelikli Propagandası - SETA Araştırması
Batı dizi sektöründe YPG'nin terör örgütü kimliğini aklamaya yönelik propaganda faaliyetleri nasıl yürütülüyor? SETA tarafından gerçekleştirilen araştırmada üç dizi yakın takibe alındı. İşte SETA'nın o araştırması:
Son yıllarda Batı dizi sektöründe, YPG'nin terör örgütü kimliğini aklamaya yönelik propaganda faaliyetleri dikkat çekici bir biçimde artış göstermiştir. Özellikle Amerikan ve İngiliz yapımı dizilerde, YPG'li teröristlerin kahraman gibi sunulduğu, bu kişilerin işlediği terör eylemlerinin ise meşru bir mücadele olarak yansıtıldığı görülmektedir. Bu durum, terör örgütlerinin medya aracılığıyla nasıl manipülasyon teknikleri kullandığını ve küresel izleyici kitlesine nasıl ulaştığını gözler önüne sermektedir.
DİZİLERİN PROPAGANDA ARAÇLARI OLARAK KULLANIMI
Dizi sektörü, geniş bir izleyici kitlesine hitap edebilmesi nedeniyle terör örgütleri için etkin bir propaganda aracı olarak kullanılmaktadır. Terör örgütleri, bu diziler aracılığıyla uluslararası meşruiyet kazanmayı ve şiddet içerikli eylemlerini bir tür özgürlük mücadelesi olarak sunmayı amaçlamaktadır. Örneğin, PKK'nın Suriye kolu olan YPG, bu tür içeriklerde "özgürlük savaşçısı" olarak gösterilmekte ve dünya kamuoyunda sempati kazanmaya çalışmaktadır. Bu bağlamda, dizi ve filmler üzerinden yapılan bu tür propagandalar, terör örgütlerinin küresel çapta destekçi toplamasına neden olabilmektedir.
ÖRNEK DİZİLERDE YPG PROPAGANDASI
Batı dizi sektöründe YPG propagandası konusunda özellikle üç dizi dikkat çekmektedir: Gangs of London, The Three-Body Problem, ve Seal Team.
Gangs of London dizisinde, YPG'li bir kadın terörist, Türk askerlerine karşı bir baskın düzenlemekte ve bu sahnede Türk askerleri işkence yapıyormuş gibi gösterilmektedir. Ayrıca, Osmanlı döneminin önemli bir simgesi olan Mehter Marşı, bu sahnede işkence aracı olarak kullanılmaktadır. Bu sahne, izleyicilerin bilinçaltına Osmanlı'yı bir "düşman" olarak kazımayı hedeflemektedir.
The Three-Body Problem dizisinin sezon finalinde, BM'de önemli bir göreve seçilen üç kişiden biri, YPG'li bir terörist olarak gösterilmektedir. Bu karakterin DEAŞ’a karşı mücadelede kahraman ilan edilmesi, YPG'nin uluslararası arenada meşru bir güç olarak tanıtılma çabasının bir örneğidir.
Seal Team dizisinin altıncı sezonunda ise, YPG'nin kadın kolu olan YPJ teröristleri, ABD'nin elit askeri birimleriyle birlikte operasyonlara katılmaktadır. Dizide, YPG'li teröristlerin kurtarıcı gibi sunulması, izleyicilere terör örgütünün şiddet eylemlerini meşru bir mücadele olarak gösterme çabasının bir parçasıdır.
Bu dizilerde kullanılan propaganda teknikleri, izleyicilerin bilinçaltına yönelik subliminal mesajlar da içermektedir. Özellikle Seal Team dizisinde, YPJ'li teröristlerin arkasında Abdullah Öcalan’ın posterinin yer alması, izleyicilere subliminal bir mesaj olarak iletilmekte ve Öcalan'ı "kahraman" olarak sunma çabası görülmektedir.
ULUSLARARASI HUKUK VE TERÖR PROPAGANDASI
Uluslararası hukuk ve birçok ülkenin yasal düzenlemeleri, terör propagandasını yasaklamış olsa da, bu tür dizilerde yapılan dolaylı propaganda, hala etkin bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Örneğin, Türkiye'de Terörle Mücadele Kanunu, terör örgütlerinin eylemlerini meşru göstermeye yönelik her türlü yayını yasaklamaktadır. Ancak bu yasal düzenlemeler, uluslararası platformlarda yayımlanan dizilerde yapılan dolaylı propagandaya karşı yeterince etkili olamamaktadır.
Yorumlar