YURTKUR Genel Müdürü Aksu:

- "Devlet yurtlarının karalanması, itibarsızlaştırılması, güvenilmez yerler gibi algı oluşturulmasının tamamen terör örgütlerinin ekmeğine yağ süreceğini düşünüyoruz" - "4,5-5 ay gibi kısa sürede tamamlayıp bitirdiğimizi bir yurdu 'bitmeyen yurda bizi alıyorlar' diye bir algı, iyi niyetli olamaz. İnsanın evinde bile olabilecek problemleri büyük problemler gibi sundular" - "Dışarıda kalan öğrencilerin herhangi bir örgütün avucuna düşmesini hiç birimiz istemeyiz. Onun için herkesin devlet yurtlarıyla ilgili elinden gelen gayreti göstermesini istiyoruz. Özellikle üniversite rektörlerimizin. Hızlı tahsis yapılıyorsa iki yıl içerisinde Türkiye'de yurt ihtiyacı karşılanır diye düşünüyorum"

Google Haberlere Abone ol
YURTKUR Genel Müdürü  Aksu:

ANKARA (AA) - Gençlik ve Spor Bakanlığı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURTKUR) Genel Müdürü Sinan Aksu, devlet yurtlarının karalanması, itibarsızlaştırılması ve "güvenilmez yerler" gibi algı oluşturulmasının, tamamen terör örgütlerinin ekmeğine yağ süreceğine dikkati çekerek, "4,5-5 ay gibi kısa sürede tamamlayıp bitirdiğimizi bir yurdu 'bitmeyen yurda bizi alıyorlar' diye bir algı, iyi niyetli olamaz. İnsanın evinde bile olabilecek problemleri büyük problemler gibi sundular." dedi.

Aksu, gazetecilere yaptığı açıklamada, AK Parti iktidarıyla üniversiteleşmenin hızlandığını, bu kapsamda da özellikle Anadolu'daki üniversitelerde ciddi barınma ihtiyacının gündeme geldiğini söyledi. 28 Şubat sürecinde tüm cemaatler ve pek çok yapı sorgulandığı halde, FETÖ'ye karşı hiçbir şey yapılmadığına işaret eden Aksu, bu dönem Türkiyesinde FETÖ yapılanmasının önüne geçilmediğini dile getirdi.

İmam hatiplerin ortaokul kısımları ve bazı vakıfların yurtlarının kapatılması sonrası, cemaatin "adres" gibi gösterildiğine dikkati çeken Aksu, "Milli Eğitim Bakanlığının bir verisi var, 28 Şubat ile birlikte FETÖ okullarında patlama var. FETÖ okullarında patlama olduğu gibi yurtlarda da bir patlama oluyor." diye konuştu.

Eskiden devlet yurtlarının standartlarının düşük olduğunu belirten Aksu, bu dönemde cemaat ve bazı örgütler tarafından, bu kurumlara ilişkin "Kimsenin gitmeyeceği, öğrencinin temsil edilemeyeceği bir adres" algısı yaratıldığını, öğrenciler ile ailelerinin korkutulduğunu ifade etti. Bu yıllarda cemaat evleri ve yurtlarının güvenilir yerler gibi sunulduğunu vurgulayan Aksu, devletin verdiği hizmeti anlatamadığını söyledi.

Aksu, alt yapı olduğu halde öğrencilerin cemaate yönlendirildiğini ifade eden 2000’li yıllardan itibaren açılan üniversiteler ile konseptin değiştiğini, hizmet kalitesinin arttığını ve öğrencilere eğitimle ilgili her türlü imkanın sunulduğunu anlattı.

- "Cemaat aşağılık bir tavır sergiledi"

YURTKUR Genel Müdürü Aksu, 17-25 Aralık'ın bir milat olduğunu, bu dönemde FETÖ yurtlarından öğrencilerin devlet yurtlarına geçmesinin teşvik edildiğini anımsatarak, şöyle devam etti:

"Cemaat burada çok aşağılık bir tavır sergiledi. Kendilerinden ayrılmak isteyen öğrencileri gece vakti, yağmurlu, soğuk havada dışarı attılar ama devletimiz hamdolsun öğrenciyi dışarıda bırakmadı. Bu süreçte Gençlik ve Spor Bakanımız Akif Çağatay Kılıç, bu öğrencilerin dışarıda kalmaması için yoğun çaba sarfetti, gece gündüz çalıştı. O gün kapasitemiz, 286 bindi, bugün 545 bin. Sadece şu anda projesi ve inşaatı devam eden 200 bin yataklık inşaatımız var, bu bitirildikçe yurtlar açılıyor. Yedekte kalan öğrencilerimize haftalık olarak duyuruyoruz, hak kazananlara internetten bildiriyoruz aynı zamanda mesaj çekiyoruz. Bu yıl müracaat eden öğrencilerin yüzde 70’ine yakını yurtlarda kalmaya başladılar. İnşallah marta kadar yurtların yedeklerini bitirmeye çalışacağız. İki yıl içerisinde dışarıda kalan öğrenci kalmayacağına inanıyorum."

Kiralamayı azalttıklarını bildiren Aksu, uygun yerlerde yurt yaptıklarını ancak arsa temininde sorun yaşadıklarını söyledi.

Yurtlar için en doğru yerlerin üniversitelerin içindeki arsalar olduğunu fakat bu kurumların ve rektörlerin, yurtlar için istedikleri arazileri vermediğini belirten Aksu, "Dışarıda kalan öğrencilerin herhangi bir örgütün avucuna düşmesini hiçbirimiz istemeyiz. Onun için herkesin devlet yurtlarıyla ilgili elinden gelen gayreti göstermesini istiyoruz. Özellikle üniversite rektörlerimizin. Hızlı tahsis yapılıyorsa iki yıl içerisinde Türkiye'de yurt ihtiyacı karşılanır diye düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı.

- Burs sonuçları açıklanacak

Kredi-burs başvurularının 12 Ekim'de sona erdiğini anımsatan Aksu, burslara ilişkin sorgulamaların yapıldığını söyledi. Aksu, "Kapatılan üniversitelerden dolayı bazı alanlarda gecikme oldu. Özelikle öğrencilerin tanzimi ve dikey geçişlerle ilgili. Biz şimdi YÖK'ün bunları neticelendirmesini bekliyoruz. YÖK bunu neticelendirir neticelendirmez biz de sonuçları açıklayacağız. İlk 100 bin öğrenciye burs, geriye kalan, talep eden öğrencilere kredi vereceğiz." ifadelerini kullandı.

- "Eksiğimiz olursa tamamlarız"

Yurtlarda girişlerin parmak iziyle yapıldığını ve kamerayla takip edildiğini kaydeden Aksu, buralara yabancı birinin girmesinin mümkün olmadığına işaret etti.

Aksu, son dönemde yurtlarda kalan öğrenci protestolarıyla ilgili bazı haberlerin gündeme geldiğini anımsatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu kadar korumacı kollayıcı bir kurumun, son günlerde özellikle bazı öğrenci hareketlerine, eylemlerine sahne olup bununla algılanmasını biz çok iyi niyetli görmüyoruz. Devlet yurtlarının karalanması, itibarsızlaştırılması, güvenilmez yerler gibi algı oluşturulmasının tamamen terör örgütlerinin ekmeğine yağ süreceğini düşünüyoruz. Bizim bir eksiğimiz, yanlışımız varsa bu çok rahatlıkla düzelir ama bu bir eylemle değil, bu talepler bize geldiği zaman biz zaten taleplere mutlaka müspet karşılık veriyoruz, mutlaka olması gerektiği gibi bunu düzeltiyoruz. Zaten bu konuda Bakanımız Akif Çağatay Kılıç, sürekli öğrencilerle görüşüyor, bir araya geliyor, biz de taleplerini dinliyoruz, öğrencimizle sürekli memnuniyet anketi yapıyoruz.

4,5-5 ay gibi kısa sürede tamamlayıp bitirdiğimizi bir yurdu 'bitmeyen yurda bizi alıyorlar' diye bir algı, iyi niyetli olamaz. İnsanın evinde bile olabilecek problemleri büyük problemler gibi sundular. 2 bin 100 öğrenciden sadece 30'u. Bu 2 bin 100 kişilik yanında da yine 2 bin 600 kişilik büyük bir yurt daha yapılıyor, o yurdun inşaat alanındaki görüntüleri çekip bu yurtmuş gibi gösterme algısı var. Bir tane de dolabı monte ederken su borusu delinmiş, alt kata akmış, o odada da kimse kalmayacak, tamir edilecek bir an önce bitirilecek, kimse kalmayacak. Bunun yasa dışı gruplar tarafından da kışkırtıldığına da eminiz ama hiç bir öğrenciyi zanlı konuma düşürmek istemem. İstanbul’dan provokatör öğrenciler otobüse biniyor, geliyorlar Zonguldak’ta yurdun önünde, üniversitesinde eylem yapmak istiyorlar, diğer öğrencileri de çağırıyorlar öğrenciler gitmiyor. Ben öğrencilerle konuştum protesto yapanları tanımadıklarını ne için eylem yaptıklarını anlamadıklarını söylüyorlar. Bu kurumun zarar görmesi kimseye fayda sağlamayacak, en azından devletini, milletini seven kimseye fayda sağlamayacak, bundan eminiz."

Yorumlar