YTB yurt dışı saldırılar raporunu açıkladı

Rapora göre 2021 yılında Almanya'da 132, Hollanda'da 43, Fransa'da 38 olmak üzere  23 ülkede yurt dışındaki Türk varlığını hedef alan  316 saldırı kayıt altına alındı

Google Haberlere Abone ol
YTB yurt dışı saldırılar raporunu açıkladı

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının (YTB), "Yurt Dışındaki Türk Varlığını Hedef Alan Saldırılar Raporu"na göre, 2021 yılında Almanya'da 132, Hollanda'da 43, Fransa'da 38 olmak üzere 23 ülkede yurt dışındaki Türk varlığını hedef alan  316 saldırı kayıt altına alındı.

YTB, 2018'den bu yana her yıl hazırladığı, yurt dışındaki Türk vatandaşlarını doğrudan ya da dolaylı olarak hedef alan ırkçı ve İslam düşmanı saldırıların yer aldığı "Yurt Dışındaki Türk Varlığını Hedef Alan Saldırılar Raporu"nu yayımladı.

YTB'den yapılan yazılı açıklamaya göre, 2021'de kayıt altına alınan saldırıları kamuoyuyla paylaşan rapor, Türkçe, İngilizce, Almanca ve Fransızca olarak 4 dilde yayımlandı.

Batı'da yükselişe geçen aşırı sağcı popülizmin etkisiyle, son yıllarda ırkçı ve İslam düşmanı saldırıların sayısının ve şiddetinin kaygı verici şekilde arttığını işaret eden rapora göre, yurt dışında yaşayan vatandaşların canına kasteden, evlerine, araçlarına, işyerlerine yönelik saldırıların yanı sıra  İslam düşmanlığının bir sonucu olarak Türklere ait camiler de aşırı sağcı saldırıların hedefi haline geldi. 

Buna göre, 2021 yılında Almanya'da 132, Hollanda'da 43, Fransa'da 38 olmak üzere  23 ülkede yurt dışındaki Türk varlığını hedef alan  316 saldırı kayıt altına alındı.

Yurt dışındaki Türklere yönelik nefret saikli saldırılarda 2020'de 3'ü bıçaklanmak suretiyle en az 36 kişi yaralanırken; 2021'de kılıçla yaralama, kimyasallarla zehirleme, kundaklama, darp gibi çok çeşitli vakalar neticesinde en az 45 vatandaşın yaralandığı tespit edildi.

Buna göre, 2021 yılında kaydedilen ve bir kısmı girişim seviyesinde kalan 22 kundaklama vakasında 6 cami, 1 caminin çatısı ve üst kattaki lojmanı, 2 işletme, 1 mezarlık, 11 araç, 4 bina, 1 apartman dairesi, anıtlar ve dış temsilcilikler zarar gördü.

Saldırı türleri arasında en yüksek istatistik, önceki yıllarda olduğu gibi 2021'de de 172 vaka ile "nefret söylemi" vakalarının oldu. Bu vakalar içinde, medya ve sosyal medyada yer alan nefret içerikli mesajların yanı sıra, Türkler ve ilgili kuruluşlarına gönderilen tehdit ve nefret mektupları, kapı eşiklerine, posta kutularına domuz ve benzeri atıklar bırakma gibi eylemler yer alıyor.

Rapora, YTB'nin "Nefret Suçları ve Ayrımcılıkla Mücadele Portalı"nın internet adresi nesam.ytb.gov.tr'den ulaşılabiliyor. NESAM portalı, YTB tarafından tutulan istatistiklerin yanı sıra, vatandaşlara yurt dışında yaşadıkları vakaları kuruma bildirme ve pek çok ülkenin bu alandaki hukuki bilgilerine ulaşma imkanı da sağlıyor.

- YTB Başkanı Eren: "Avrupa'da aşırı sağcı saldırılarda son 5 yılda yüzde 250 artış var"

YTB'nin yazılı açıklamasında YTB Başkanı Abdullah Eren'in rapora ilişkin görüşlerine de yer verildi.

Buna göre Eren, özellikle Avrupa'da siyaseti de etkisi altına alan aşırı sağcı ve ırkçı tutumların popülist söylemlerle beraber tırmanışa geçtiğine dikkati çekti.

Bu durumun toplumsal güven ve huzuru baltaladığını, ırkçı ve İslam düşmanı saldırıları beraberinde getirdiğini belirten Eren, İslam karşıtlığı, göçmen ve yabancı düşmanlığını Avrupa'da her fırsatta nükseden ciddi bir hastalık olarak tanımladı.

Eren, Avrupa'da aşırı sağcı saldırılarda son 5 yıl içinde artışın yüzde 250 olduğunu belirtti.

Bu saldırılara karşı vatandaşların yaşadıkları ülkelerdeki haklarını iyi bilmeleri gerektiğini de belirten Eren, özellikle nefret kaynaklı eylem ya da söylemlere maruz kalmaları durumunda vatandaşların mutlaka haklarını aramaları gerektiğinin altını çizdi.

Eren, YTB'nin Türkiye'nin diaspora kurumu olarak her zaman yurt dışındaki vatandaşların yanında olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bizim kurum olarak bir şiarımız var: 'Nerede bir vatandaşımız varsa biz oradayız.' Dolayısıyla ırkçı ve ayrımcı saldırılara karşı da vatandaşlarımız asla yalnız değil. Maalesef geçmişte Solingen, Mölln, NSU ve son olarak Hanau'da vahşi örneklerini gördüğümüz bu saldırılar son bulmuyor. Biz vatandaşlarımıza bu saldırılara karşı gerektiğinde hem psikolojik hem de hukuki destek sunuyoruz. Diasporadaki gençlerimize insan hakları ve savunuculuk gibi eğitimler sağlıyoruz. Avrupa'da hukukçularımızla buluşuyor, eğitim programları yapıyor, hukukçu ağları geliştiriyoruz. Farkındalık kampanyaları ve çalışmaları yapıyoruz. Yerinde ziyaretler gerçekleştirip desteklerimizi sunuyoruz."

 

Yorumlar