Yemen'de iki siyasi liderden barış çağrıları

Yemen'in tanınan siyasilerinden eski Başbakan Ahmed Ubeyd bin Dağr ile Parlamento Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda Adalet ve Bina Partisi Başkanı Abdulaziz Cubari, savaşı sonlandıracak ve ülkede birliği koruyacak bir ittifak oluşturulması için girişim başlattı.

Dağr ve Cubari, "vatanı kurtarma çağrısı" adıyla yayımladıkları yazılı açıklamada, oluşturulmasını istedikleri ittifakın, hedeflerini ve ilkelerini Yemen devriminden aldığına dikkat çekildi.

İmamlar dönemine geri dönüşün reddedildiği ve cumhuriyetin korunarak federe devletin birliğinin savunulduğu açıklamada, ülkenin yüksek menfaatlerinin öncelendiği kaydedildi.

Uluslararası gözetim ile ulusal destek altında, savaşın bir an önce sona ermesini amaçlayan ulusal bir ittifak kurulması gerektiğine işaret edilen açıklamada, ittifakın kapsamlı ve kimseyi dışarıda bırakmayan bir ulusal diyalog, amacı adil, kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak olan, milli referanslara dayalı bir uzlaşıya ulaşmaya çabalamak amacını taşıyacağı vurgulandı.

Açıklamada, çağrının öncelikle tüm Yemen halkına ve milletvekillerine, Danışma Konseyi üyelerine, parti liderlerine, siyasi gruplara, kültürel ve medyada tanınmış önde gelen kişilere, kadınlara ve gençlere yönelik olduğunun altı çizildi.

HUSİLERE "BÖLÜCÜLÜK" ELEŞTİRİSİ

Siyasi söylemin ve medyanın gerçeğin tamamını aktarmadığı ve üzerlerine düşen şeyin halka durumların tüm gerçeklikle aktarılması olduğu kaydedildi.

Ülkenin bir felaket içinde olduğu hatırlatılan açıklamada, bunun tamamından Yemenlilerin sorumlu olmadığını ancak, bunun tedavisinin Yemenlilere bağlı olduğu ifade edildi.

Açıklamada cumhuriyetin ve birliğin çağdaş tarihte Yemen halkının en büyük başarısı olduğu ve bunların kasıtlı olarak yıkılmak istendiğine dikkat çekildi.

“Husiler hanedan ırkçılığına sahipler” denilen açıklamada, ülkedeki tüm yıkılışın kaynağının Husiler olduğu, toplum ve vatanın parçalanmasına çalışan bölücü bir siyaset yürüttükleri değerlendirmesi yapıldı.

- “BUGÜN YAŞANANLARA SESSİZ KALMAK, AÇIKÇA ORTADA OLAN BU FELAKETE ORTAK OLMAK DEMEKTİR.”

Açıklamada, Birleşmiş Milletler’in (BM) barış için çabalarının takdirle karşılandığına dikkat çekilerek, aradan geçen 7 yılın ardından, herkesi içine alan bir milli iradeyle desteklenmediği sürece barışın gerçekleşmeyeceğinin kesin kanaatine varıldığı aktarıldı.

Suudi Arabistan önderliğindeki Arap koalisyonu ve yürütülen siyaset için “Yemen'e sunulan insani yardım, siyasi ve askeri çabaları takdirle karşılıyoruz. Ancak, Husilerle savaşa sürükleyen politikaların da Yemen’i farklı hedeflere götürdüğünü idrak ediyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

Tek ve birleşik Yemen’in meşru yönetiminin, anayasal görevlerini yerine getirmesinin yaşanan bu süreçte zorunlu ve son derece önemli olduğu vurgulandı.

Ülkedeki meşru yönetimi "savaştaki liderlik rolünün çoğundan tedricen vazgeçmekle, hareket kabiliyetini felç etmek ya da neredeyse tamamen bırakmakla” suçlayan açıklamada, bu durumun Husilerle ve Yemen'deki İranlılarla mücadeleyi olumsuz etkilediği kaydedildi.​​​​​​​​​​​​​​

Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de İran destekli Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin kontrolünü elinde bulunduruyor.

Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.