Yargı yetkisi gerçekten tek kişinin elinde mi toplanıyor?

Anayasa değişiklik paketindeki yargıyla ilgili maddeler, başta CHP olmak üzere muhalefet tarafından, "Yargı yetkisi tek adama geçiyor" şeklinde eleştirilere neden oluyor. Muhalefetin iddia ettiğinin aksine, değişiklikle Cumhurbaşkanının değil, milletin iradesini temsil eden TBMM'nin yargı üzerinde daha fazla söz sahibi olması söz konusu. Çünkü HSYK'nın 13 üyesinden 7'sini TBMM belirliyor. Sadece 3'ünü Cumhurbaşkanı belirliyor.

Google Haberlere Abone ol
Yargı yetkisi gerçekten tek kişinin elinde mi toplanıyor?

Sonhaberler | Haber Merkezi 

AK Parti ile MHP'nin uzlaşarak TBMM Genel Kurulu'ndan geçirdikleri anayasa değişiklik yasasının en çok tartışılan maddeleri yargıyla ilgili oldu. Ana muhalefet partisi CHP'nin meydanlarda en çok kullandığı argümanlardan biri, yargının tamamen Cumhurbaşkanının etkisine gireceği iddiası oldu. Ancak, getirilecek anayasa değişikliğiyle daha önce de Cumhurbaşkanı tarafından atanan sayı kadar atama yetkisi veriliyor. Yeni sistemde HSYK yönetiminde en büyük söz sahibi TBMM oluyor. 13 olarak belirlenen yeni HSYK üye sayısının 7'sini TBMM atayacak. 

Konuyla ilgili kapsamlı bir araştırma yapan SETA anayasa değişiklik paketinde yer alan yargıyla ilgili maddeleri irdeledi. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Cem Duran Uzun tarafından kaleme alınan araştırmada, yeni anayasa değişiklik paketiyle önceki değişiklikler arasında bir kıyaslama da yapıldı. 

Duran, yaptığı araştırmanın sonuç bölümünde şunları söylüyor: Referanduma sunulan Anayasa değişikliği hakkındaki 6771 sayılı Kanun’un genel gerekçesi bürokratik vesayet sistemini sonlandırmak ve etkili bir yürütme kurmak amacıyla hükümet sistemini değiştirmek olarak açıklanmıştı. Teklif özellikle bu amaçla sadece hükümet sistemine ilişkin hükümlerle sınırlandırılmış ve diğer anayasal konulara ilişkin düzenleme yapılmamıştır. Ancak yargı ile ilgili olarak 2016 yılının sonlarında üç partinin uzlaştığı konuları kısmen içeren bazı hükümlere yer verilmiştir. Bu hükümlerden HSYK ile ilgili düzenlemenin sebebi yargının yeni bir seçimi kaldıramayacak kadar yıpranmasıdır. Avrupa ülkelerindeki benzer uygulamalarla birlikte demokratik bir yöntem olarak değerlendirilse de 2010 sonrası yaşanan tecrübeler hakimlerin kurul üyelerini seçme uygulamasının yargı içerisinde kamplaşma ve siyasallaşmaya sebep olduğu, FETÖ benzeri gizli ve organize yapıların suistimaline açık olduğu görüldü. Bu sebeple seçim usulü kaldırılmış ve demokratik meşruiyetin güçlendirilmesi amacıyla TBMM’ye on üç üyeden yedisini seçme yetkisi tanınmıştır. 

Cumhurbaşkanına “partili hükümet başkanı sıfatı” tanınmasına rağmen cumhurbaşkanının üye atama yetkisinin devam etmesi ile Yargıtay ve Danıştaya üye seçme yetkisinin verilmemesi bazı tartışmalara sebep olmuştur. Askeri yargının tamamen kaldırılması demokratik hukuk devletlerindeki gelişmelere uygun olduğu gibi siyasette bu konuda genel bir uzlaşı oluştuğunu söylemek mümkündür. Bu sebeple bu konuda herhangi bir muhalefet olmamıştır. Ayrıca yargının bağımsızlığının yanında tarafsızlığını vurgulayan hüküm yargının vesayet sisteminin bir aracı olmasına duyulan tepkinin bir sonucuydu. Bu düzenlemelere karşılık getirilen yeni hükümet sisteminin temel unsurlarının oturması ile birlikte yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı esaslarına uygun olarak yargıya ilişkin daha kapsamlı düzenlemelerin yapılması gerekecektir.   

Anayasa değişik paketi, AK Parti ve MHP’nin uzlaşması ile 10 Aralık 2016 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) sunulan Anayasa değişiklik teklifi, gelen eleştiriler doğrultusunda Komisyonda birtakım revizyonlar yapılarak 26 Ocak 2017 tarihinde TBMM’de kabul edilmiş ve Cumhurbaşkanı tarafından imzalanarak halkın onayına sunulmuştu. Paket 18 maddeden oluşuyor. 

Yorumlar