Yahudi grup İsrail bayrağını yakıp Filistin bayrağını açtı

İsrailli Yahudi grup, Kudüs'te İsrail bayrağını ateşe vererek Filistin bayrağını açtı.

Google Haberlere Abone ol
İsrail bayrağı yaktı, Filistin bayrağı açtı

Ultra Ortodoks Yahudiler (Harediler), Kudüs’te düzenledikleri gösteride bir tarafta İsrail bayrağını ateşe verirken, diğer tarafta Filistin bayrağı açarak tepkilerini dile getirdi.

Batı Kudüs’teki Mea Şearim mahallesinde toplanan bir grup Haredi, İsrail’in kuruluşunu protesto etti.

Siyonizm’in Yahudileri ve Yahudi inancını temsil etmediğini belirten grup, ellerinde Filistin bayrağı taşıdı.

Bir süre Mea Şearim Mahallesi sokaklarında slogan atan ve aralarında İsrail karşıtı Neturei Karta Cemaati mensuplarının da bulunduğu grup, İsrail bayraklarını ateşe verdi.

İsrail’in Tarihi Filistin toprakları üzerinde kuruluşunun 73’üncü yıl dönümü kutlamalarının düzenlendiği Batı Kudüs’te, Haredilerin bu gösterisi dikkat çekti.

Bir süre bayrak yakma protestosunu sürdüren Haredilerin gösterisine İsrail polisi son anlarda müdahale ederek son verdi.

Bölgede herhangi bir olay yaşanmadı.

Ultra-Ortodoks Yahudiler

İsrail nüfusunun yüzde 10'unu oluşturan Ultra-Ortodoks Yahudiler (Harediler), toplumun diğer kesimleriyle en çok entegrasyon sorunu yaşayan grup olarak öne çıkıyor.

Ağırlıklı olarak Kudüs ve Bney Brak şehirlerinde yaşayan Haredilerin büyük çoğunluğu, "dini vecibelerini yerine getiremeyecekleri" gerekçesiyle askere gitmeyi reddediyor. Harediler laik eğitim sistemini de kabul etmeyerek sadece dini eğitim veren kendi okullarına devam ediyor.

İsrail'de bulunmalarının sebebini "Yahudi şeriatını öğrenmek ve yaşamak" olarak açıklayan Harediler, aralarından askere gitmeyi kabul eden kişilere tepki gösteriyor. Askerlik hizmetinin zorunlu olduğu ülkede Haredilerin bu tutumu, polisle sık sık gerilim ve arbede yaşamalarına sebep oluyor.

Yahudi toplumunun gelir seviyesi en düşük kesimini oluşturan Haredilerin çoğu devletten maddi yardım alıyor ve çok çocuk sahibi oldukları için sayıları giderek artıyor.

Haredilerin bir kısmı İsrail'in varlığının Yahudi halkının kurtarıcısı Mesih'in gelmeden kurulmasının gayrimeşru olduğunu ileri sürüyor ve Yahudilerin Filistin devletinin egemenliğinde yaşamaları gerektiğini savunuyor.

Filistinli Alimler Birliği'nden çağrı

Gazze'deki Filistinli Alimler Birliği, uluslararası topluma, İslami kuruluşlara ve uluslararası insan hakları kuruluşlarına İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerini durdurması için çalışmaları çağrısında bulundu.

Gazze'deki Filistinli Alimler Birliğinden yapılan yazılı açıklamada, Arap ve İslam toplumlarından İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerini durdurması için boş durmamaları ve harekete geçmeleri talep edildi.

Açıklamada, "İsrail'in hala Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlalleri ve zulmüne devam ederek ateşle oynadığını herkese bildirin" ifadeleri kullanıldı.

Uluslararası toplum, İslami kuruluşlara ve uluslararası insan hakları kuruluşlarına da harekete geçmeleri çağrısı yapılan açıklamada, "Uluslararası toplum, İslami kuruluşlar ve uluslararası insan hakları kuruluşları İsrail'e karşı hukuki ve siyasi tedbirler almalı ve sorumluluklarını üstlenmeli." ifadelerine yer verildi.

İsrail polisinin eşlik ettiği 200'ü aşkın fanatik Yahudi, ramazan ayının ilk günü, Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti. İsrail polisi, Harem-i Şerif’in içindeki İslam Müzesi’ne çıkan Silsile (Zincirli) Kapısı’nın kilitlerini kırmış ve kutsal mabedin batı yakasındaki dış hoparlörlerinin kablolarını kesmişti.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor

İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.

Yahudiler ise içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, sözde Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor ve Mescid-i Aksa'da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor. Ancak Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.

Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor.

Yorumlar