Umut Gündüz'ün öldüğü kazayla ilgili dava

Ankara'da bisikletçi Umut Gündüz'ün öldüğü kazayla ilgili davanın ilk duruşması görüldü

Google Haberlere Abone ol
Umut Gündüz'ün öldüğü kazayla ilgili dava

Başkentte 15 Temmuz 2020'de aracıyla bisikletçi Umut Gündüz'e çarparak ölümüne neden olduğu iddiasıyla hakkında dava açılan sürücü Çağdaş Şenyüz'ün "taksirle ölüme neden olmak" suçundan yargılanmasına başlandı.

Ankara 16. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanık Şenyüz, hayatını kaybeden gencin annesi Asuman ve babası Menderes Gündüz ile taraf avukatları katıldı.

Duruşmada kimlik tespiti yapılmasının ardından hakim, iddianamenin özetini okudu ve sanığa söz verdi.

Sanık Şenyüz, olay günü saat 23.30 sıralarında 06 ARN 29 plakalı aracıyla Batıkent'ten Sincan'a doğru seyir halinde olduğunu, Hipodrom'un önündeki ışıklarda durduktan sonra yeşil ışığın yanmasıyla hareket ettiğini, 50 kilometre hızla ilerlediği sırada şerit değiştirirken "küt" diye ses duyduğunu söyledi.

Şenyüz, "Bisikletli kişiyi görmemiştim. Bisikletli kişi ön camın üstüne düştü. Cam kırıldı ama ne olduğunu anlayamadım. Yavaşladım. Aracın içerisindeyken sol tarafımdan bir fren sesi geldi. Hızla yanımdan, beyaz renkli bir araçtı. Dikiz aynasından yerde yatan bisikletli kişiyi gördüm. Fakat yanımdan geçen beyaz aracın bisikletli kişiye çarpıp çarpmadığını görmedim." dedi.

Yaklaşık 50 metre sonra ne olduğunu anlamak için durduğunu ve araçtan indiğini, yerde yatan kişinin başına gittiği sırada bisikletiyle bekleyen birini daha gördüğünü savunan Şenyüz, kaza yerinde toplanan kalabalıktan çekindiği için plakasını söküp attığını, bu şekilde polislerin kendilerine ulaşabileceğini düşündüğünü iddia etti.

Şenyüz, savunmasını şöyle tamamladı:

"Bir miktar alkollü olduğumu kabul ediyorum. 2 bira içtim. Yaşanılanlardan dolayı pişmanım. Olay yerinden kaçmadım, bilerek plakamı delil olarak bıraktım ki polisler bana ulaşsın. Kimliğimi bırakamazdım, kaybolma ihtimali vardı. Babamı da trafik kazasında kaybettim. Hayatını kaybeden gencin ailesinden özür diyorum."

- "SANIĞI AFFETMİYORUM"

Sanığın savunmasının ardından söz verilen Menderes Gündüz, olayı duyduktan sonra gittiği hastanede oğlunun vefat haberini aldığını söyledi.

Olayın "kaza" denilerek geçiştirilemeyecek ağırlıkta olduğunu ifade eden Menderes Gündüz, "Oğlum federasyonun lisanslı sporcusuydu. Üniversiteye gidecekti. İdealleri, hayalleri olan, hayat dolu, 19 yaşında bir çocuktu. Profesyonel sporcu olduğu için kurallara azami dikkat ederdi. Kask takardı, bisikletinde de reflektörler vardı. Sanık 50 kilometreyle gittiğini iddia ediyor, bunun yalan olduğunu herkes biliyor. Sanığı affetmiyorum." dedi.

Anne Asuman Gündüz de sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.

Ailenin avukatı Dursun Yılmaz da sanığın aşırı derecede alkollü olduğunu, Umut'a çarpıp olay yerinde bırakıp gittiğini, bunun "kaza değil, cinayet" olduğunu öne sürdü.

Avukat Yılmaz, dosyanın yetkisizlik verilerek ağır ceza mahkemesine gönderilmesini, eğer mahkeme dosyaya devam etme kararı verecekse sanığın tutuklanmasını istedi.

Tanık Alican Aydın, olay tarihinde Umut ile emniyet şeridinde bisikletle ilerledikleri esnada aniden bir ses duyduğunu, ilk başta araç lastiğinin patladığını zannettiğini dile getirdi.

Aydın, olay anına ilişkin şunları anlattı:

"Yanıma baktığımda Umut yoktu. Havada bisikleti gördüm. Arkadaşım bir tarafa, bisiklet diğer tarafa düştü. Bu esnada beyaz renkli bir araç da yerdeki Umut'a çarparak sürükledi. Aracın durması için bağırdım ancak durmadı. Gördüklerim karşısında konuşmaya bile halim yoktu. Bisikletlerimizin arkasında kırmızı renkli çakarlar vardı. Olay yerine plaka atıldığını görmedim. Biri bana çarpan aracın plakası düşmüş diye plakayı verdi. Plakayı çantama koydum, polise teslim ettim."

Tanık İsmail Erkan Çiftçi de olay günü aracıyla evine doğru sol şeritte seyir halindeyken sağından yaklaşık 90 kilometre hızla mavi renkli aracın geçtiğini, yaklaşık 300 metre ileriden patlama benzeri ses duyduğunu, kendisini geçen aracın bir şeye çarptığını anladığını belirtti.

Daha sonra aracını güvenli yere çekip yerde yatan gencin yanına gittiğini ifade eden Çiftçi, olay yerinde plaka atan kimseyi görmediğini söyledi.

Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, bilirkişi raporlarının beklenmesine karar vererek duruşmayı 7 Aralık'a erteledi.

- BABA MENDERES GÜNDÜZ ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA YAPTI

Umut Gündüz'ün babası Menderes Gündüz, davaya ilişkin Ankara Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, oğlunun antrenman sonrası bisikletiyle evine giderken trafik kurallarını ihlal ettiğini öne sürdüğü sürücünün çarpıp kaçması sonucu hayatını kaybettiğini belirtti.

Sanığın kasten öldürme suçundan tutuklu olarak yargılanması gerektiğini savunan Gündüz, "Umut Gündüz'ün ölümüne sebep olan sanık, 4 aylık tutukluluğunun ardından uzun tutukluluk neden gösterilerek ilk duruşması yapılmadan ve UYAP sistemine bile işlenmeden serbest bırakıldı." şeklinde konuştu.

Olayın yaşandığı günden bu yana bisikletli ölümlerinin son bulması amacıyla adalet mücadelesi yürüttüğünü belirten Gündüz, "Bisikletli ölümlere sebep olan sürücülerin 'trafik kazası' denilerek cezasız bırakılması sonucunda her geçen gün ölümler artmaya devam etmektedir. Son iki yıl içinde buna benzer olaylar sonucu 272 bisikletli hayatını kaybetmiştir." dedi.

Gündüz, bu davanın örnek bir dava olarak görülmesini ve alınacak kararın bundan sonra yaşanması muhtemel bisikletli ölümlerini durdurması için emsal teşkil etmesi gerektiğini kaydetti.

- DAVANIN GEÇMİŞİ

Yenimahalle ilçesi Batıkent Çakırlar Caddesi'nde 15 Temmuz 2020'de bisikletçi Umut Gündüz'e antrenman sonrası evine dönerken Çağdaş Şenyüz yönetimindeki 06 ARN 29 plakalı araç çarpmıştı. Kazada Gündüz hayatını kaybetmiş, olayın ardından tutuklanan Şenyüz, 4 ay sonra tahliye edilmişti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, Şenyüz hakkında "taksirle ölüme neden olmak" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası talebiyle iddianame düzenlenmişti.

Yorumlar