Türkiye'nin Avrasya vizyonunu 'İbn Haldun' anlatacak

İbn Haldun Üniversitesi, dünyaya Türkiye'nin Avrasya vizyonunu anlatacak

Google Haberlere Abone ol
Türkiye'nin Avrasya vizyonunu İbn Haldun anlatacak

İbn Haldun Üniversitesi Haydar Aliyev Avrasya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yaşar Sarı, Türk dünyası merkezli Avrasya coğrafyası hakkında hem iç kamuoyunu bilgilendirecek hem de dışarıda kamu diplomasisi görevini üstlenecek bir araştırma merkezi kurmaya karar verdiklerini belirterek, "Türk kamuoyuna Avrasya coğrafyasını tanıtırken, uluslararası kamuoyuna da Türkiye'nin Avrasya vizyonunu anlatan çalışmalar yapacağız." dedi.

​​​​​​​İbn Haldun Üniversitesi bünyesinde Azerbaycan eski Cumhurbaşkanı ve ulusal lideri Haydar Aliyev'in doğumunun 98. yıl dönümü olan 10 Mayıs 2021'de kurulan Haydar Aliyev Avrasya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, Avrasya alanında nitelikli çalışmalar yapmaya hazırlanıyor.

Merkez hakkında AA muhabirine bilgi veren Sarı, 1992'de "Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi" olarak başlayan toplantıların 2009'daki Nahçıvan Zirvesi'yle konseye dönüştüğünü, son zirveyle de konseyin isminin "Türk Devletleri Teşkilatı" olduğunu hatırlattı.

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Türk dünyasının bir araya gelmesinde öncü adımlar attıklarını fakat dönemin şartları itibarıyla çok da ileri gidilemediğini, zirve toplantılarının bazı yıllar yapılamadığını söyleyen Sarı, 2009'da başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in teşvikiyle Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi'nin kurulduğunu anlattı.

Konseyin "Türk Devletleri Teşkilatı"na dönmesini sağlayan çeşitli gelişmelerin söz konusu olduğunu dile getiren Sarı, şöyle devam etti:

"Mesela, Karabağ'da kazanılan zafer burada önemli. Türkiye'nin ulaştığı ekonomik kapasite önemli. Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasında artan ticaret ve yatırım kapasitesi önemli. Aynı zamanda Özbekistan'da Şevket Miramanoviç Mirziyoyev'in, İslam Kerimov'un vefatından sonra liderliğe gelmesi ve Özbekistan'ı dünyaya açması, Türk dünyasına bir anlamda katılmasına öncülük etmesiyle de Türk Devletleri Teşkilatı hem üye hem de kapasite açısından genişledi. Çünkü Mirziyoyev'le Özbekistan'ın Kazakistan ile ve diğer komşularıyla sorunlarında çözüm yoluna girildi. Böylece mensubiyet açısından aynı kökene dayanan bu devletler arasında çıkar ortaklığı oluşması da Türk devletlerinin bir araya gelmesini bir anlamda kolaylaştırdı diyebiliriz."

"TÜRKİYE'NİN AVRASYA'YA YÖNELMESİ LAZIM"

Haydar Aliyev Avrasya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi hakkında bilgi veren Sarı, "Dünyadaki güç merkezi Atlantik'ten Pasifik'e doğru geçmekte. Bu süreçte Türkiye'nin de konumunu güçlendirmek ve değişen dünya şartlarına ayak uydurabilmek için hem Türk Dünyası merkezli bir Avrasya tanımına sahip olması hem de Avrasya'nın doğusuna yönelmesi lazım." dedi.

Yaşar Sarı, "Avrasya'ya yöneleceği en önemli geçiş noktası Azerbaycan, daha sonra da Orta Asya Türk cumhuriyetleri. Biz de Türkiye'nin küresel vizyonuna uygun olarak sadece Batı'da değil aynı zamanda Doğu'da da siyasi ve ekonomik ilişkiler açısından görünür olması gerektiğini düşündüğümüzden dolayı bu vizyonu gerçekleştirilecek akademik çalışmaları yapabilmek, bir anlamda Türk dünyası merkezli Avrasya coğrafyası hakkında hem ülkemizde iç kamuoyunu bilgilendirirken hem de dışarıda kamu diplomasi görevini görecek bir araştırma merkezi oluşturmaya karar verdik. Böylece de araştırma merkezimizi kurduk." değerlendirmesini yaptı.

Haydar Aliyev Avrasya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde iki temel esas üzerinde durduklarını, bunlardan birinin akademik çalışmalar, diğerinin kamu diplomasisi olduğunu kaydeden Sarı, sözlerini şöyle tamamladı:

"Türk kamuoyuna Avrasya coğrafyasını tanıtırken, uluslararası kamuoyuna da Türkiye'nin Avrasya vizyonunu anlatan çalışmalar yapacağız. Böylece Avrasya'daki gelişmeleri, değişimleri dikkate alan, Türkiye'nin yeni ve özgün bir Avrasya vizyonu ortaya koyabileceği çalışmalar yapacak bir merkez oluşturmak istedik. Bunu yaparken de eğitim, araştırma yanında kamu diplomasisine katkı sağlayacak çalışmalar yapılacak. Uluslararası ve Türk kamuoyuna yönelik çalışmalar, en yeni teknolojilerden yararlanılarak farklı ortamlarda hazırlanıp, sunulacak. Hem bu bölge içerisindeki eğitim kurumları, düşünce kuruluşları ve uluslararası örgütlerle hem de bu bölge üzerinde çalışan farklı ülkelerdeki kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapacağız ve Türkiye'nin bir anlamda Avrasya vizyonunu anlatmaya çalışacağız."

Yorumlar