Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Toplantısı (3)

- Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı: - "Biz 2005'te enerjiyi bir iş birliği konusu olarak gördüğümüzü söyledik. Nerede, nasıl arama yapılması, bunların nasıl paylaşılması gerektiği konusunda Kıbrıslı Türkler ve Rumların ortak komite kurması gerektiğini dile getirdik. Bu teklif hala geçerli" - "Biz hiçbir yeri işgal etmiş değiliz. Biz müdahale yetkisi veren 1960 anlaşması uyarınca oradayız. Biz sadece Kıbrıslı Türklerin değil Rumların da barış içinde yaşaması için oradayız" - "Bize göre (AİHM) mahkeme Demirtaş'ın tutukluluğunun Türkiye'nin siyasi bir tutumu olduğunu iddia ederek siyasi bir değerlendirme yaptı. Bu siyasi bir yaklaşımdır"

Google Haberlere Abone ol
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Toplantısı (3)

TBMM (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı, Kıbrıs adası açıklarındaki hidrokarbon kaynaklarının aranması konusunda, "Biz 2005'te enerjiyi bir iş birliği konusu olarak gördüğümüzü söyledik. Nerede, nasıl arama yapılması, bunların nasıl paylaşılması gerektiği konusunda Kıbrıslı Türkler ve Rumların ortak komite kurması gerektiğini dile getirdik. Bu teklif hala geçerli." dedi.

Kaymakcı, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu'nun TBMM'de yapılan 78. toplantısında konuşma yapan bazı Avrupalı milletvekillerine cevap verdi.

Kıbrıs Rum kesiminden bir komisyon üyesinin, Rum kesiminin Türkiye'nin AB sürecini desteklediği iddiasına yanıt veren Kaymakcı, Rum kesimi gerçekten Türkiye'yi destekliyorsa Kıbrıslı Türklerle Kıbrıs sorununun çözümü için görüşmelere yeniden başlaması gerektiğini söyledi. Kaymakcı, Türkiye'nin katılım müzakerelerinde 8 başlığın Kıbrıslı Rumlar tarafından engellenmediği iddiasının da doğru olmadığını dile getirdi.

Toplantıda Kıbrıs'taki Türk askerinin birkaç kez "işgalci güç" olarak nitelendirildiğini belirten Kaymakcı, "Biz hiçbir yeri işgal etmiş değiliz. Biz müdahale yetkisi veren 1960 anlaşması uyarınca oradayız. Biz sadece Kıbrıslı Türklerin değil Rumların da barış içinde yaşaması için oradayız." diye konuştu.

Türkiye'nin Kıbrıs'ta barış ve istikrar için bulunduğunu vurgulayan Kaymakcı, barış olduğu sürece adadaki Türk askeri varlığından endişe duyulmaması gerektiğini söyledi.

Kaymakcı, münhasır ekonomik bölgeler konusunda, kimsenin tek taraflı olarak hak iddiasında bulunmaması gerektiğini bildirdi. Kaymakcı, Akdeniz'deki hidrokarbon arama çalışmalarına ilişkin olarak da şu ifadeleri kullandı:

"Biz 2005'te enerjiyi bir iş birliği konusu olarak gördüğümüzü söyledik. Nerede, nasıl arama yapılması, bunların nasıl paylaşılması gerektiği konusunda Kıbrıslı Türkler ve Rumların ortak komite kurması gerektiğini dile getirdik. Bu teklif hala geçerli ancak çözüm bulmak ve uzlaşmak yerine Kıbrıslı Türkler ve Rumlar arasında ya da Kıbrıs adası ile Türkiye arasındaki tartışmalı alanlarda tek taraflı adım atmaya çalışılırsa o zaman bazı sorunlarımız olur."

Kaymakcı, AB tarafından bir milletvekilinin "işgal altında çekilen acı" sözlerine yanıt verirken de "Acı çeken bir taraf varsa o da Rumların ambargo uyguladığı adanın kuzeyidir." dedi.

- Türk halkı AB üyeliğini destekliyor

"Türk halkının yarısından azının AB'ye üyeliği desteklediği" görüşünü dile getiren bir milletvekiline cevap veren Kaymakcı, "Bu doğru değil." ifadesini kullandı.

İktisadi Kalkınma Vakfının son araştırmasının sonuçlarını aktaran Kaymakcı, doğru soru sorulduğunda farklı sonuçlar ortaya çıktığını belirtti. Kaymakcı, şunları söyledi:

"Farklı sorular var. Birincisi 'Türkiye'nin AB üyeliği Türkiye için iyi mi?' sorusunu sorduğunuzda yüzde 79 'evet' cevabını alıyorsunuz. 'Türkiye'nin AB üyeliğini destekliyor musunuz?' sorusuna da yüzde 79 'evet' yanıtı geliyor. Bu oran gençlerde yüzde 90. İkinci olarak 'Türkiye AB'ye katılmak için yeteri kadar çalışıyor mu?' diye sorulduğunda ise o zaman yüzde 48-55 olumlu yanıt geliyor ama bunlar aynı şeyler değil. Üçüncü soru ise 'AB Türkiye'yi üyeliğe kabul edecek mi?' şeklinde. Bu soruya olumlu cevap ise yüzde 30'un altında. Sonuç olarak, Türkler ülkelerinin AB'ye üye olmasını istiyor, bunun için yeteri kadar çaba göstermediğimizi düşünüyor ama aynı zamanda 'Ne yaparsak yapalım AB Türkiye'ye önyargılı davranıyor' diye düşünüyorlar. Araştırmanın sonucu bu ve bu Türkiye'yi temsil ediyor."

- Demirtaş ve Gülen yanıtı

Kaymakcı, AİHM'nin eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verdiği son kararı değerlendiren bir Avrupalı milletvekiline cevap olarak da "Olayın sadece bir yönünü çekip çıkarıyorsunuz. Avrupa mahkemesi, 'Türkiye Demirtaş'ı cezaevine göndermekte haksızdır' demedi ancak bize göre mahkeme Demirtaş'ın tutukluluğunun Türkiye'nin siyasi bir tutumu olduğunu iddia ederek siyasi bir değerlendirme yaptı. Bu siyasi bir yaklaşımdır." dedi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün eylemleri hakkında daha fazla kanıt talep eden milletvekiline de yanıt veren Kaymakcı, örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in örgüt mensuplarına verdiği "devletin kılcal damarlarına kadar sızma" talimatını, devleti ele geçirene kadar gerçek amaçlarını gizleme emrini ve 15 Temmuz gecesi TBMM'yi bombalayan pilotların ses kayıtlarını dinlemelerini istedi. Kaymakcı, "Biz tabii ki birçok kanıt verdik. Asıl soru, bunların ciddiye alınıp alınmadığı." ifadesini kullandı.

(Bitti)


Yorumlar