- Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Yayman:
- "Sanatçılar bizler için çok değerli insanlar. Gerçekten bakanlık olarak biz onlarla beraberce Türk sinemasının ve dizi sektörünün yükselmesi ve daha çok izlenmesi için üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız"
- "Bizim, Anadolu'nun güzelliğini, tarihini, kardeşlik ve barış mesajını dünyaya daha fazla göstermemiz ve anlatmamız gerekiyor"
- Oyuncu Hazal Kaya:
- "Yaptığımız işin dünyanın dört bir yanında takdir görmesi hepimiz için çok önemli. Çünkü iyi işler yapıyoruz. Dizi süreleri çok uzun, sanıyorum 150 dakika. Buna rağmen hala çok iyi işler çıkarmaya devam ediyoruz"
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, sanatçıların
kendileri için çok değerli olduğunu belirterek, "Bakanlık olarak
onlarla beraberce Türk sinemasının ve dizi sektörünün yükselmesi ve
daha çok izlenmesi için üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız."
dedi.
Yayman, Türkiye'nin "konuk ülke" olduğu "18. Mumbai Film
Festivali"ne ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türk
sinemasının, sanatçılarının ve dizilerinin, dünyanın bir ucunda,
Hindistan'da bu kadar yoğun ilgi görmesinden mutlu olduklarını ve
Türkiye ile iftihar ettiklerini söyledi.
Japonya'da da en çok izlenen dizilerin, Türk dizileri olduğuna
dikkati çeken Yayman, şöyle şunları anlattı:
"İspanya'ya gittiğimizde yine Türk dizilerini soruyorlar. Latin
Amerika'da da Türk dizileri... Aslında bu bize Türkiye'nin 'soft
power'ının (yumuşak gücünün) yükseldiğini söylüyor. Sanatçılar
bizler için çok değerli insanlar. Gerçekten bakanlık olarak biz
onlarla beraberce Türk sinemasının ve dizi sektörünün yükselmesi ve
daha çok izlenmesi için üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. Bu
bir başlangıç. İnşallah çok daha güzel ve büyük etkinliklerde
beraber olacağız."
Yayman, Anadolu'nun, dinlerin, dillerin ve medeniyetlerin
birleştiği yer olduğunun altını çizerek, "Biz Anadolumuzu,
Anadolu'da yaşayan insanlarımızı ne kadar çok dünyaya anlatsak
azdır. Anadolu'da, Hititler, Urartular, Likyalılar, Romalılar,
Selçuklu ve Osmanlı var. Bu kadar medeniyeti aynı anda dünyanın
hiçbir yerinde göremezsiniz. Bizim, Anadolu'nun güzelliğini,
tarihini, kardeşlik ve barış mesajını dünyaya daha fazla
göstermemiz ve anlatmamız gerekiyor." diye konuştu.
Sanatın ve sanatçının önemine değinen Yayman, "Gerçekten sanatçı
olmak çok önemli ve değerli. Burada bir kez daha görüyoruz. Sizin
hukuksal kurallarınız, kanunlarınız güçlü olabilir ama şarkılar,
tiyatro ve sinema yapanlar çok daha kalıcı ve çok daha önemli."
diye konuştu.
- "Hindistan'da bir yılda 56 milyon kişi Türk dizisi izliyor"
Türkiye'nin Yeni Delhi Büyükelçisi Burak Akçapar ise Hindistan'da
çok fazla Türk yaşamadığını ancak Hindistan'ın, Türkiye'yi,
Türkiye'nin de Hindistan'ı çok yakından izlediğini söyledi.
Hindistan'ın dünyanın en önemli ülkelerinden biri olduğunu dile
getiren Akçapar, ülkenin uluslararası siyasetten daha fazla,
ekonomik, bilimsel ve kültürel alanda kendisini ortaya koyduğunu
dile getirdi.
Akçapar, Türkiye'nin bütün unsurlarıyla Hindistan'da temsil
ediliyor olmasının fevkalade önemli olduğuna da dikkati çekerek,
şöyle konuştu:
"Burada, Türkiye hakkında bir farkındalık da zaten oluşmuş ve
oluşmakta. Çok özel bir süreçten geçiyoruz. 2008'de, Sayın
Cumhurbaşkanımızın başbakan olduğu zaman başlattığı bir süreç var.
Bugüne kadar ilişkileri çok ileri taşıyan bir sürece dönüşmüş,
kendi ivmesini kazanmış durumda. Tarihte de var olan
ortaklıklarımız, bugün, güncel ortaklıklar olarak devam
ediyor."
Mumbai Başkonsolosu Sabri Ergen de festival sayesinde Türkiye'nin
tanıtımı bakımından çok önemli bir adım atıldığını söyleyerek,
"Burada 56 milyon kişi Türk dizisi seyrediyor. Bu sadece bir yılda
alınan rakam. Feriha, Fatmagül, Küçük Ağa, şimdi de Kuzey Güney
geliyor. Diğer televizyonlarında da birçok eser Hint dizisine
çevriliyor. Çok büyük bir ilgi var. Bizim yazarlarımız buraya gidip
geliyor. Dolayısıyla bu ilgiden çok memnunuz." dedi.
Festivalde ilk adımların atıldığının altını çizen Ergen, "Bu
adımların üzerine yavaş yavaş inşa edilen bir anıt oldu. 50 kişiye
yakın bir delegasyonla iş adamlarımız, resmi makamlarımız,
sanatçılarımız Hindistan ve Türkiye arasında iş köprüsü olmanın
yanı sıra bir gönül köprüsü kurdular ve kurmaktalar." ifadelerini
kullandı.
- "Yaptığımız işler, dünyanın dört bir yanında yayınlanıyor"
Adını Feriha Koydum isimli dizinin başrol oyuncularından Hazal
Kaya, Hindistan'a gelir gelmez gördüğü ilgiye işaret ederek,
şunları söyledi:
"Yaptığımız işler, hepimizin işleri dünyanın dört bir yanında
yayınlanıyor şu an. Benim bildiğim Aşk-ı Memnu ve Feriha'nın
yayımlandığı 30'dan fazla ülke var. Aslında şaşkınlığımın son
noktası Hindistan, benim için. Yaptığımız işin dünyanın dört bir
yanında takdir görmesi, çok önemli hepimiz için. Çünkü iyi işler
yapıyoruz. Dizi süreleri çok uzun, sanıyorum 150 dakika. Buna
rağmen hala çok iyi işler çıkarmaya devam ediyoruz. Çok fazla
çalışıyoruz hepimiz. Hayatımızdan, haftanın 6 gününü veriyoruz bu
işlere. Dolayısıyla bu ilgiyi ve sevgiyi görmek bizim için çok
önemli."
Oyuncu Sarp Levendoğlu da gösterilen ilginin çok mutlu edici
olduğunu söyleyerek, "Türk vatandaşı olarak da bu ülkenin insanını
burada merak ettiriyorsam çok mutlu edici. Ülkemizin bilinmeyen çok
büyük güzellikleri var. Eğer bunları bizim sayemizde merak edip,
ülkemize gelirlerse ve orada kalırlarsa, biz de Türk vatandaşı
olarak çok gurur duyarız." dedi.
Hindistan'da "Küçük Ağa" dizisiyle tanındığını sözlerine ekleyen
Levendoğlu, şöyle devam etti:
"Sosyal medyadan da çok izleyicilerim var. Kendi adıma çok gurur
verici ve mutlu edici bir şey. Galiba birkaç Arap ülkesinde de
gösteriliyor. Havaalanlarında karşılaştığımız Araplardan anlıyorum
bunu. Herhalde orada gösteriliyor. Ben kendimi ilk defa yabancı
dublajla Hindistan'da izleme fırsatı buldum."
Levendoğlu, oynadığı dizinin dünyanın farklı ülkelerinde
gösterilmesi sonucu uluslararası anlamda tanınan bir sanatçı haline
gelmesinin sorumluluklarını artırdığının altını çizerek, "Çünkü
sadece kendimizi değil ülkemizi de temsil ediyoruz. Ama daha çok
çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Daha dikkatli olmamız ve daha
çok iş çıkarmamız lazım diye düşünüyorum." diye konuştu.
- "Ben ülkemden memnunum"
"Fatmagül'ün Suçu Ne?" isimli dizinin oyuncularından Kaan Taşaner
ise Hintli izleyicilerin ilgisine değinerek, "Bugün geldim
Mumbai'ye. İstirahat ettikten sonra biraz apar topar basın
toplantılarının içinde buldum kendimi ama gördüğüm kadarıyla hem
bana hem diğer oyuncu arkadaşlarıma ilgi beklediğimden çok daha
fazlaydı. Hem heyecan ve mutluluk verici hem de ürkütücü bir
deneyim." ifadelerini kullandı.
Dizinin 2012'de sona erdiğini kaydeden Taşaner, şunları
söyledi: "Einstein'in izafiyet teorisi gibi, zaman farklı
işliyor her yerde. Burada biraz geriden geliyor zaman. Garip bir
duygu. Buna benzer bir tecrübeyi ben yakın tarihte yaşadım. Başka
bir iş çekiyordum ve orada sakallarım ile saçlarım uzundu.
Uruguay'dan geldiler iki kişi. Orada da Fatmagül yayınlanıyormuş ve
tanışma şansı yakalamışlar. Türkiye'de, beni gördüklerinde ciddi
bir hayal kırıklığına uğramışlardı çünkü başka bir adam haline
dönüşmüştüm. Böyle komik şeyler de yaratıyor bu. Tatlı ama genel
olarak keyifli."
Kaan Taşaner, Hint sinemasından gelebilecek tekliflerle
ilgilenmeyeceğini dile getirerek, "Biz önce bence kendi
coğrafyamızın içini halledelim de sonra buraya geliriz. Tarihçi bir
arkadaşımın sözüdür bu, 'Yüksek medeniyetler kendi mitolojisini
yaratır.' Bizim buna ihtiyacımız var. Bizim en büyük problemimiz,
Anadolu'nun yazılı kültürden çok sözlü kültürünün kuvvetli olması.
Bizim bir şekilde bunu edebiyat haline getirip, söze dökmemiz ve
çekmemiz icap ediyor. Kendi aramızda her zaman 'inanılmaz
hikayelerimiz var, müthiş' diyoruz ama elimizde hiçbir şey yok."
değerlendirmesinde bulundu.
Taşaner, Hindistan'ın güzel bir ülke olduğunu ancak çalışmak için
heyecan duyduğu bir yer olmadığını kaydetti.
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.
Yorumlar