Filistin'de nereler gezilebilir, görülmesi gereken yerler nerelerdir?

Filistin seyahatinin tabii baş listesinde her zaman Mescid-i Aksa yerleşkesi geliyor. Ancak, Mescid-i Aksa'nın dışında da Filistin'de görülmesi gereken önemli yerler var. Peki Filistin'de gezilecek yerler neresi, görülmesi gereken yerler nerelerdir?

Google Haberlere Abone ol
Filistin'de nereler gezilebilir, görülmesi gereken yerler nerelerdir?

Çoğu insan için Filistin toprakları bir tatil planına dahil edilecek yerler değildir. Fakat bu kalılpların dışına çıkmak gerekir. Bu hassas bölgede, dünyanın belki de çoğu yerinden daha fazla; pek çok tarihi, dini ve kültürel miras yer alıyor. Tüm bu eserlerin küçük bir alanda olması, kısacık bir yolculukta büyük bir bölümünün tamamen ziyaret edilmesini mümkün kılıyor.

Filistin’e giden turistlerin büyük çoğunluğu Noel zamanı gidiyor ve Beytüllahim geceyarısı ayininde binlerce ziyaretçi ile dolup taşıyor. Din turizmi için Noel ve Paskalya önemli tarihler fakat yılın diğer zamanlarında fiyatlar daha düşük ve kalacak yer bulmak da daha kolay.

Geçtiğimiz yıllarda yeni oteller, konukevleri, hosteller ve evlere alma uygulamaları Batı Şeria’da yaygınlaşmaya başladı.

İzdihar Filistin Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Naim Abu Riash, Filistin’e giderseniz eğer görmeniz gereken yerler hakkında şu bilgileri veriyor:

SEBASTIA

Etkileyici Hellenic gözetleme kuleleri, harap Samiriye sarayları ve yıkılmış Bizans kiliseleri ile oldukça iyi bilinen, kısa gezilerin yapıldığı bir yer.

SEBASTIA

Filistin’in Sebastia köyündeki yeni bir toplum turizm projesi bu bölgede kalmayı bir keyif haline getiriyor. Küçük, zarif taze ekmek, zeytinyağı, otlar ve etraftaki bahçelerden getirilmiş meyvelerin yer aldığı nefis kahvaltıyı, kilometrelerce uzanan zeytinliklere bakan terasta muhteşem brir manzara ya da Bizans – Memluk döneminden kalma yenilenmiş odalarda servis ediliyor. Bölge halkından gençler, Osmanlı tren istasyonu ya da eski makamat –İslami mabedler-de enformasyon merkezi tarafından eğitilerek görevlendiriliyorlar. Enformasyon merkezi ve konukevi, köyün ana meydanının hemen yanında yer alıyorlar.

EL AKSA CAMİİ

Büyük altından Kubbetüssahra belki de Kudüs’ün uluslararası bilinen simgesi olabilir, fakat İslam’ın üçünüc en kutsal bölgesi. “El Aksa Camii”ne girmek biraz girişimcilik gerektirebilir. Müslüman olmayanların girişi, Ağlama Duvarı Meydanı’ndaki güvenlik kapılarının gerisinde kalır. Sabahın erken saatlerinde oraya gidin ve sırada beklemeye hazır olun, çünkü beklemenin her saniyesine değer. Kubbetüssahra’nın altın-mavi kubbesi) ve El-Aksa Camii'nin ağırbaşlı ihtişamının yanında, tapınak kompleksi daha küçük fakat aynı derecede güzel yapılara ev sahipliği yapar. Memluk döneminden kalma Kayıtbay’ın sebili (çeşme) Mısır dışında rastlanan nadir taş işçiliği örnekleri ile görmeye değer bir yapıdır.

DEYR GASSANEH

Mourid Barghouti'n I Saw Ramallah’ını okuyanlar, Deir Ghassaneh’i hatırlayacaktır. Ramallah’ın kuzeyinde yer alan büyüdüğü küçük köy, eski taş evleri, dar sokakları ve avlularıyla otobiyografik romanda nefis bir şekilde tasvir ediliyor. Osmanlı Filistininin bir kısmını yöneten ailelerden birinin üssü olan, çoğu 18. Yüzyılda yapılmış evlerin çoğunda kuşatma zamanınd kullanılmak üzere sarnıç, zeytinyağı ve tahıl depoları bulunmaktadır. Şimdi, yerel kadın birliği köyün içine bir yol olşturmuş, köye dair eşya ve eserlerin olduğu küçük bir müze işletmekte ve yerel yiyecekelrin olduğu muhteşşem ziyafetler vermekte. Öğleden sonraları da otantik Filistin mutfağı dersleri vermektedirler.

JENIN (ESKİ ŞEHİR)

Sabah 4.30'da uyanmak nadiren bir artı getirir. Serin berrak şafak vakti işitilen büyülü ezanın ibadete çağıran sesi Jenin tepelerinde dolaşır.

YÜRÜŞ VE BİSİKLET ROTALARI

Organize yürüyüş ve bisiklet turları, Filistin kırsalını görmek ve uluslararası ziyaretçilere yeni yeni açılmakta olan El-Fara'a ve Akraba gibi küçük kasaba ve köylerde yerel ailelerle tanışmak için giderek daha kolay düzenlenmektedir.

Bike Palestine'in güzergahları kuzey Batı Şeria'nın yemyeşil tepelerini, güneydeki ürkütücü Yahuda Çölü'nü ve Eriha ve Beytüllahim gibi tarihi şehirleri kapsamaktadır. Hz. İbrahim ve Hz. İsa’nın dolaştığı yerlerden esinlenerek oluşturulan İbrahim Yolu (Abraham Path ) ve Doğuş Patikası (Nativity Trail) rotaları, kuzey ve orta Batı Şeria'da, tüm inançlı ya da inancı olmayan yürüyüşçülere açık yürüyüş parkurlarıdır.

HAMAM AL ŞİFA (NABLUS)

Tüm bu yürüyüşler ve bisiklet sürmelerden sonra ciddi bir rahatlama gerekeceği muhakkak. Nablus, yerli yapım zeytinyağı sabunları ve maajları ile geleneksel sıcak buhar soğuk suyun olduğu iki Osmanlı hamamına ev sahipliği yapmaktadır. 17. Yüzyıldan kalma Hamam Al Şifa en tanınmış hamamdır. Bazı yerel gönüllü organizasyonlar ve oteller, Türk hamamı deneyiminin yanı sıra, banyonun lüks, yastık kaplı dış odasında çay, tatlılar ve nargile içeren organize geziler düzenlemektedir. Al Şifa, PalFest literature festival sırasında Arapça müzik konserlerine hatta kitap okuma seanslarına da ev sahipliği yapmaktadır.

HİŞAM SARAYI (ERİHA)

Kadim mahmur çöl şehri Eriha’nın havası, geri kalan Batı Şeria’dan tamamen farklıdır. Yaz aylarında gelen ziyaretçiler, şehir sakinlerinin sıcaktan korunmak için gece döndüklerini görecektir. Geniş ve düz yollar geceleri sessiz bisikletçilerle doludur. Ein As-Sultan Caddesi boyunca yer alan ve kışın iç mekan masalarına çekilen bahçe restoranlarında begonvil ve yaseminlerin altında geç saatte ağır ağır barbeküler yapılır. Kasr Hisham - Hisham Sarayı – Eriha’nın en görkemli mekanlarından biridir. Bir deprem tarafından yılkılmadan öncekü görkemini, karaöşık oyma taş işçiliğinden anlamak mümkündür ve ünlü Hayat Ağacı mozaiğinde 8. Yüzyıl Emevi ustalarının yeteneği tüm güzelliğiyle kendini göstermektedir.

HEBRON PAZARI

Eski Hebron çarşısının ana girişinin hemen içinde, güzel bir şekilde işlenmiş malzemelerle dolu, Batı Şeria’nın tek kefiye fabrikasından kareli eşarpların satıldığı ve kadınların işlettiği küçük, dar bir dükkan bulunur.

Dükkanın karşısındaki banklarda, bir falafel sandviçiyle (yağlı, tuzlu, lezzetli Hebron tarzında kızarmış patates ve patlıcanla yapılan) oturabilir ve çay içebilirsiniz.

AKKA

Haçlı krallığının başkenti ve Napolyon’un Ortadoğudaki emellerinin tahkimatı olan Akdenizdeki küçük liman kenti Akka'nın eski yerlerine de uğramayı unutmayın. Uykulu limanın hemen bitişiğinde taze balık yemekleri sunan Abu Christo balık restoranı bulunmaktadır. Sadece birkaç metre uzaklıkta yolculuğun sona erdiği İpek Yolu trenlerinin istasyonu, sıra sıra taş kemerleriyle kocaman kervansaraylar ve görkemli hanlar bulunur. Bunlar kısmen terk edilmiş, ziyaretçilerin serbestçe gezinebildiği, yerel moda fotoğrafçılarının ve futbol oynayan küçük çocukların duvarlardan düşecek parçalar için yazılı uyarıları görmezden geldiği yerlerdir.

Yorumlar