Tekerlekli sandalyeli öğretmenin örnek azmi

"Bazen ‘Sen bu halde nasıl yapabiliyorsun?’ diyorlar. Ben diyorum ki ,'İşim, eşim ve oğlum var, devlet bana bazı imkanları sunmuş, yaptığım işten ve çocuklarla bir arada olmaktan mutluyum ama şunu da isterdim, dışarı çıkayım ve onlarla top oynayayım"

Google Haberlere Abone ol
Tekerlekli sandalyeli öğretmenin örnek azmi

Aydın'ın Germencik ilçesinde spinal musküler atrofi (SMA) Tip 3 hastası bedensel engelli Mevlüt Uyanık, öğretmenliği 20 yıldır büyük bir aşkla yapıyor.

Neşetiye Ortaokulunda sosyal bilgiler dersi öğretmeni Mevlüt Uyanık (44), akülü tekerlekli sandalyesiyle, öğrencilerine eğitim veriyor.

Uyanık, AA muhabirine, kendisine 3 yaşındayken SMA Tip 3 tanısı konulduğunu ve üniversite yıllarında ağırlaşan hastalığı nedeniyle tekerlekli sandalye kullanmak durumunda kaldığını ifade etti.

Üniversiteden mezun olmasının ardından memuriyetle başladığı iş hayatında öğretmenliğe geçiş yaptığını aktaran Uyanık, 20 yıldır öğretmen olduğunu belirtti.

Bundan dolayı büyük gurur duyduğunu dile getiren Uyanık, şöyle konuştu:

"Küçükken iki hayalim vardı. Birisi öğretmen olmak, diğeri de kaymakam olmaktı. Kaymakam olmayı istememin nedeni, engellilerin hayatını kolaylaştırmaktı. Ancak öğretmen olmayı da çok istiyordum. Çünkü öğretmenliği, çocukları seviyordum. Onların hayatına bir dokunuş yapabilirsem, yol gösterici olabilirsem bu bizim için en büyük mutluluk. Peygamber efendimizin bir sözü vardır: 'İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır.' Bizim de derdimiz, amacımız insanlığa faydalı olmaktır."

- "BİRÇOK İNSANDAN ŞANSLIYIM"

Bir öğretmen için en büyük mutluluğun öğrencisinin kendisini yıllar sonra araması olduğunu ifade eden Uyanık, şöyle devam etti:

"Öğretmenler Günü'nde hediye olur, olmaz, onların bizim için, gerçek bir öğretmen için hiçbir önemi yok. Öğretmenliği çok seviyorum. Sıhhatim el verdiği sürece de yapmaya devam edeceğim. Çok kolay bir hayatım olmadı ama birçok insandan da çok şanslı olduğumu söyleyebilirim. Çünkü bazen bakıyorlar, ‘Sen bu halde nasıl yapabiliyorsun?’ diyorlar. Ben diyorum ki 'İşim, eşim ve oğlum var, devlet bana bazı imkanları sunmuş, yaptığım işten ve çocuklarla bir arada olmaktan mutluyum.' Ama şunu da isterdim, dışarı çıkayım ve onlarla top oynayayım. Birisi düştüğü zaman onu yerden kaldırayım isterdim. Çocukları seviyorum, eğitimi, seviyorum, okulu seviyorum, öğretmen arkadaşlarımı, öğrencileri seviyorum. Öğretmenlik benim için çok büyük bir zorluk değil."

Hayatı bir mücadele olarak gördüğünü belirten Uyanık, "Engelli olarak çalışmaktan gücenmiyorum. Gücüm yettiği sürece de bu mücadeleyi sürdüreceğim. Engel, çalışmaya engel değil. Engelli eve kapanmamalı, hayata küsmemeli." dedi.

Yorumlar