Suudi Arabistan yönetimi Lübnan'daki siyasi denklemde Hariri'yi istemiyor mu?

Müstakbel Hareketi Genel Başkanı Saad el-Hariri'nin yaklaşık 9 aylık yeni hükümeti kurma çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasının arkasındaki etkenler tartışılmaya devam ediliyor

Google Haberlere Abone ol
Suudi Arabistan'ın Lübnan krizindeki payı

Mahmut Geldi

Lübnan'da başarısızlıkla sonuçlanan Sünni Müstakbel Hareketi Genel Başkanı Saad el-Hariri'nin yaklaşık 9 aylık yeni hükümeti kurma çabaları, arkasında "Suudi Arabistan'ın Lübnan'da Hariri başbakanlığında bir hükümet istemediği" şeklinde bir algı bıraktı.

Lübnan'da babası Refik el-Hariri'in öldürüldüğü 2005 yılından itibaren Suudi Arabistan'ın destekleriyle siyaset yapan Hariri'nin, Riyad'da duyurduğu istifasını Beyrut'a döndükten sonra geri çektiği 2017'den beri Suudi Arabistan'dan herhangi bir destek alamadığı söyleniyor.

Geçen yıl ekim ayında yeni hükümeti kurma görevini aldıktan sonra Fransa, Mısır, Türkiye, İtalya'nın yanı sıra Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) birçok ziyaret yapan Hariri'nin, eşi ve çocuklarının ikamet ettiği Suudi Arabistan'a gitmemesi Lübnan'da sürekli gündem oldu.

Suudi Arabistan'ın Beyrut Büyükelçisi Velid Buhari'nin de bu süre zarfında Hizbullah'ın müttefiki Cumhurbaşkanı Mişel Avn dahil Lübnanlı siyasilerle yaptığı çok sayıdaki görüşmelere rağmen Hariri ile temas kurmaması dikkat çekti.

ULUSLARARASI ÇABALARA RAĞMEN HARİRİ'NİN HÜKÜMETİ KURULMADI

ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Dorothy Shea ve Fransa'nın Beyrut Büyükelçisi Anne Grillo, Lübnan'daki ekonomik ve siyasi krizi görüşmek üzere 8 Temmuz'da Riyad'da Suudi Arabistanlı yetkililerle görüştü. ABD ve Fransız diplomatlar, Riyad'dan döndükten sonra ise Beyrut'ta Suudi Arabistan Büyükelçisi Buhari ile bir toplantı yaptılar.

Lübnan yerel basını da söz konusu görüşmelerde Suudi Arabistan'ın "Hariri yeni hükümeti kurma görevini bıraksın sonra bakarız" yönünde bir tutum sergilediği öne sürüldü.

15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile anlaşamadıkları için yeni hükümeti kurma görevini iade ettiğini açıklayan Hariri, Suudi Arabistan'ın kendisini istemediği yönündeki bir soru üzerine ise "Mişel Avn Hizbullah ile müttefik ve mevcut durumdan memnun. Sorun işte budur, görmeyenler kör olmalı." ifadelerini kullandı.

Lübnan Maruni Patriği Beşara Butrus er-Rai'nin de Suudi Arabistan Büyükelçisi Buhari ile görüşmesinin ardından 11 Temmuz Pazar ayininde "hükümeti kurma görevini alma, kabinenin kurulduğu anlamına gelmez" yönünde sarf ettiği ifade, Rai'nin Hariri'ye yönelik tutumunun değiştiği şeklinde yorumlandı.

Patrik Rai, ekonomik ve hükümet krizine dair aylardan beri yaptığı açıklamalarında sürekli Hizbullah'a yüklenmekle öne çıkıyordu.

Hariri'nin yeni hükümeti kurma görevini bırakmasına götüren süreçte yaşananlar, Lübnan'daki Dürzi İlerici Sosyalist Partisi lideri Velid Canbolat'ın "Suudi Arabistan halihazırda Saad el-Hariri'nin hükümetini istemiyor." şeklinde sarf ettiği sözleri akıllara getirdi.

Lübnanlı analistler, Suudi Arabistan'ın ülkedeki siyasi denklemde Hariri'yi istemediği veya Riyad yönetiminin hoşnutsuzluğundan dolayı Hariri'nin aylarca süren çabalarının sonuçsuz kaldığına dair iddiaları AA'ya değerlendirdi.

"HARİRİ DE BİLİYOR Kİ SUUDİ ARABİSTAN'IN DESTEĞİ OLMADAN YENİ HÜKÜMETİ KURAMAZ"

Lübnanlı yazar ve siyasi analist Faysal Abdussatir, Hariri'nin aylarca süren ve çok sayıdaki yurt dışı ziyaretlerine rağmen yeni hükümeti kurma çalışmalarından bir sonuç alamadığını hatırlatarak, "Hariri de çok iyi biliyor ki Suudi Arabistan'ın desteği olmadan yeni hükümeti kuramaz." dedi.

Hariri'nin daha ilk andan itibaren Suudi Arabistan'ın kendisini istemediğine dair tutumunu bildiğini ancak zamanla bu tutumun değişebileceği umuduyla sessiz kaldığını söyleyen Abdussatir, ABD ve Fransa'nın Beyrut'taki büyükelçilerinin Suudi Arabistan'a yaptıkları son ziyarette de Riyad yönetiminin tutumunda bir değişim olmayacağının teyit edildiği ifade etti.

Aslında Hariri'nin söz konusu ziyaretlerinde Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) destekleriyle Suudi Arabistan'ın tutumunun değişebileceğinden umutlu olduğuna işaret eden Abdussatir, "Ancak Mısır'ın üstlendiği role rağmen Suudi Arabistan'ın tutumu değişmedi. Ayrıca Suudi Arabistan ile BAE arasında son zamanlarda artan anlaşmazlıklar nedeniyle Hariri'nin beklentileri boşa çıktı." diye konuştu.

Abdussatir, Hariri'nin 15 Temmuz'da yeni hükümet kurma görevini iade ettiği açıklamalarında iç anlaşmazlıklar görüldüğünü ancak işin aslında Suudi Arabistan'dan yeşil ışık göremediğini savundu.

"RİYAD YÖNETİMİNİN HARİRİ'YE KARŞI TUTUMU 2016 YILINDAN BUGÜNE KADAR HİÇ DEĞİŞMEDİ"

Lübnanlı yazar Tevfik Şuman da Hariri'nin yaklaşık 9 ay süren hükümeti kurma çabalarının sonuçsuz kalmasının Suudi Arabistan'ın tutumundan kaynaklanmadığını savunarak, yabancı birtakım unsurların etkisine rağmen Lübnan'daki yeni hükümeti kurma krizinin yerel çekişmelerden kaynaklandığını söyledi.

Suudi Arabistan'ın Hariri'ye yönelik tutumunun yeni olmadığını, Hizbullah'ın siyasi müttefiki Hristiyan Özgür Yurtsever Hareketi lideri Mişel Avn'ı cumhurbaşkanlığı makamına getiren mutabakat nedeniyle Riyad yönetiminin Hariri'ye karşı tavrının değiştiğine işaret eden Şuman, "Riyad yönetiminin Hariri'ye karşı tutumu 2016 yılından bugüne kadar hiç değişmedi." dedi.

Hariri'nin 2016'daki mutabakattan sonra iki hükümet kurduğuna ve her 2 hükümetin de Suudi Arabistan tarafından desteklenmediğine dikkati çeken Şuman, "Suudi Arabistan'ın koşulsuz olarak Lübnan'a yardım kapılarını kapattığı doğrudur ancak ülkedeki hükümet krizinin sebepleri içerdendir. Hariri de iç siyasi krizden dolayı yeni hükümeti kurma görevini iade etti." değerlendirmesinde bulundu.

LÜBNAN'DA YETKİLER BAĞLAMINDA BİR ÇEKİŞME SÜRECİ YAŞANIYOR

Lübnan'daki mevcut krizin arkasında cumhurbaşkanlığı ile başbakanlık makamlarının sahip olduğu yetkiler üzerinde yaşanan çekişmeler olduğuna vurgu yapan Şuman, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Lübnan, halihazırda cumhurbaşkanlığı ile başbakanlığın yetkileri konusunda bir krizle karşı karşıyadır. Yani 1990 yılından önceki cumhurbaşkanlığı sistemine geri gitme girişimleri söz konusu."

HARİRİ'NİN AYLARCA SÜREN ÇABALARI SONUÇ VERMEMİŞTİ

Başbakan Diyab'ın istifasından birkaç hafta sonra geçen yıl yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen Lübnan'ın Berlin Büyükelçisi Mustafa Edib, 26 Eylül'de, "Hükümeti kurma görevini aldığım sıradaki mutabakat artık yok." diyerek görevi iade etmişti.

Edib'in sunduğu kabine üzerinde anlaşamayan Müslüman ve Hristiyan siyasi gruplar, 22 Ekim'de hükümeti kurmakla görevlendirilen Müstakbel Hareketi Genel Başkanı Saad el-Hariri'nin yaklaşık 9 ay süren çabaları neticesinde teknokratlardan oluşacak yeni bir hükümetin kurulmasına da imkan tanımamıştı.

15 Temmuz'da başkent Beyrut'taki Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile bir araya gelen Hariri, görüşme sonrası düzenlediği basın toplantısında, "Cumhurbaşkanı ile anlaşamadığı için hükümeti kurma görevini iade ettiğini" duyurmuştu.

Kısa süre sonra Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada ise "Hariri, mezhep eksenli dağılımda, bakanlıklarda ve getirilecek isimler üzerinde herhangi bir değişik yapılmasını reddetti." ifadelerine yer verilmişti.

Yorumlar