"Srebrenitsa Anneleri Kayıplarını Arıyor" TRT Belgesel'de

- Yönetmen Faysal Soysal'ın 5 bölümlük belgeselinin Hatice Mehmedoviç'in hikayesini anlattığı bölümü bu akşam TRT Belgesel'de izleyiciyle buluşacak

Google Haberlere Abone ol
"Srebrenitsa Anneleri Kayıplarını Arıyor" TRT Belgesel'de

İSTANBUL (AA) - Yönetmen Faysal Soysal'ın "Srebrenitsa Anneleri Kayıplarını Arıyor" adlı belgeselinin Hatice Mehmedoviç'in hikayesini anlattığı bölümü, bu akşam TRT Belgesel kanalında yayımlanacak.

Soysal, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mehmedoviç'i "Üç Yol" filminden sonra TRT için yapılan 5 bölümlük belgeselde de ele aldığını belirterek, "Filmden sonra Srebrenitsa'ya giderek kendisiyle ve diğer annelerle tanıştım ve bu belgeseli yapmaya karar verdim." dedi.

Srebrenitsalıların 1995'te Potocari'ye alındığını ancak Hatice Mehmedoviç'in otobüsle Tuzla'ya gittiğini kaydeden Soysal, şu bilgileri verdi:

"Tabii erkek çocukları otobüslere alınmıyor. Sadece Hatice teyze binebiliyor. Çocukları Azmir ve Almir ile eşi Abdullah maalesef Tuzla yolunda şehit oluyor. Elleri arkadan bağlanarak öldürülüyorlar. Çocuklardan biri 10, diğeri de 15 yıl sonra bulunabiliyor. 15 yıl sonra bulunanın kemiklerinden bazıları eksik. Başı ve kolları yok. 'Ben çocuğumu böyle doğurmadım' diyerek, diğer kemikleri bulunana kadar arayışını sürdürüyor. Ancak toplu mezara kireç döküldüğü için 15 yılın sonunda kemiklerin bulunamayacağı bilgisi veriliyor kendisine. Haliyle diğer çocuğunu da (o şekilde) gömmek zorunda kalıyor."

Faysal Soysal, şehitlik yapıldıktan bir iki yıl sonra kasabasına dönen Mehmedoviç'in, Sırplar'ın yerleştiği evini zar zor geri aldığını dile getirerek, "Annelerin en büyük kavgası ve itirazı Srebrenitsa gibi bir yerin Dayton Antlaşması'ndan sonra Sırp Cumhuriyeti'nin kasabası olması. Bu hiçbir şekilde maalesef çözülmedi, bütün annelerin direnişine, kavgalarına ve itirazlarına rağmen. Boşnak politikacılar da bu konuda süreci iyi yönetemediler ve Srebrenitsa bugün Sırp Cumhuriyeti'nin bir toprağı olarak kaldı. Yani Müslüman olmayan Sırp olan bir toprak olarak kaldı." diye konuştu.

Srebrenitsa'nın yaşanan katliam öncesinde Müslüman nüfusunun yoğun olduğu bir yerleşim bölgesi olduğunu söyleyen Soysal, "Biliyorsunuz on binden fazla insan katledildi burada. Müslüman nüfusu daha fazla olmasına rağmen, şimdi orası Sırp Cumhuriyeti'nin bir ili olarak kabul ediliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Yönetmen Soysal, Mehmedoviç'in kendi evini almasının iki yıl sürdüğünü sözlerine ekleyerek, şöyle devam etti:

"Burada (kendi evinde) tekrar yaşamaya başlıyor. Diğer annelerle birlikte birbirlerine destek olarak Srebrenitsa Anneleri Derneği'ni kuruyorlar. O zamandan beri, özellikle cenaze merasiminin olduğu 11 Temmuz'da ve 6 Mayıs'ta Dobrak Katliamı'nın olduğu yerde kadınlarla birlikte yürüyüş yaparak anma eylemleri yapmaya çalışıyorlar. Kendi çocuklarıyla diğer çocukların katledildiği yer var, Kravitsa. Yaklaşık bin 500 kişinin katledildiği bir hangar yani bir fabrika. Sırp Cumhuriyeti, bunun etrafını tel örgülerle örüp annelerin 11 Temmuz'da buraya girişini yasaklıyor. Halbuki 11 Temmuz dışında o alan tamamen boş bir alan. Hayvanların girip otladığı bir yer. Böyle bir katliamın yapıldığı yeri bile anma merkezi olarak kılmalarına engel oluyorlar."

Hatice Mehmedoviç'in kaygılarına da değinen Soysal, 11 Temmuz dışında politikacıların ve yöneticilerin Srebrenitsa'ya yeterince önem göstermedikleri yönünde üzüntüsü olduğunu sözlerine ekledi.

İlk bölümde Saliha Osmanoviç, ikinci bölümde Şuhra Maliç, üçüncü bölümde Hanife Cogez, dördüncü bölümde Nura Mustafiç'in konuştuğu belgeselin son bölümünde Hatice Mehmedoviç yaşadıklarını anlatıyor. Belgeselin Hatice Mehmedoviç bölümü bu akşam 21.45'te TRT Belgesel'de yayımlanacak. Savaştan beş yıl sonra evine dönebilen Nura Mustafiç'in hikayesi ise yarın aynı saatte ekrana gelecek.



Yorumlar