Sokak hayvanları mı? Emekliler mi?
Böyle bir manşet attığım için öncelikle emeklilerden özür dilerim. Amacım sadece dikkat çekmek.
Bu ülke vatandaşlarının sorunlarına çözüm üretilmediği için vatandaşların göstereceği tepkiyi azaltmak amacıyla hedef saptırıldığını anlatmak istedim.
Başta manşete konu olan yıllarca çalışıp vergi veren emeklilerin durumu, emekleyen bebeklerin masrafından daha az maaş alıyorlar.
Tüm maaşların artış gösterdiği ilk gün, serbest piyasa ekonomisi sebebiyle her alanda yapılan zamlar karşısında maaşların anında eridiği aşikar olan ülkemizde, vatandaşlarımız ezilmekten kaçamamaktadır. Kaldı ki yapılan fahiş fiyat denetimleri, serbest piyasa ekonomisi kanuna aykırı. Sadece göz boyama amacı gütmektedir.
Ülke yönetimi için mevcut iktidara yeniden yetki veren vatandaş, Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek'in ülkemizin sayısız kaynaklarını keşfedip ekonomiye kazandırarak çözüm üretmek yerine, mevcut işleyen ticari sistemin her alanından alınan vergileri çeşitlendirip arttırarak ticari sistemin kilitlenmesine sebep olmaktadır.
Aklıma gelen arkadaş ortamlarında kullandığım bir sözümü yazmak istedim; "bu ülkede birileri yolsuzluk yapar, birileri de yolsuzluk yapmak için proje üretir." yani yolsuzluk yapacaksanız dahi; işleyen ticari sistemde kendinize yer arayarak kendinizi araya sıkıştırmayın, sisteme müdahale etmeyin, tüketirsiniz, sistem iflas eder, altında ezilir, bir sonraki seçimi kaybedersiniz. Yeni projeler üretin.
Neyse, kaldığımız yerden devam edelim.
Toplumun refahı için projeler üretilmesi gerekirken, normal şirketlerin ve vatandaşların basit ödemeleri için haciz işlemleri yapılırken, bir takım şirketlerin ve spor kulüplerinin refahı için vergi affı uygulanıyor.
Deprem bölgelerinde halen konteyner kentlerde yaşayan insanların tapulu arsalarına, parsellerine ve binalarının olduğu yeri rezerv alanı ilan edip yeni binalar yapıldığı, yeni binalarında esas sahipler dışında bir takım insanlara satıldığı bir gerçektir.
Şehirlerimizde beceriksiz yönetimler sebebiyle her yağmur yağdığında göletler, seller, maddi hasarlar ve ölümler oluyor.
Toplu taşıma alt yapısının şehirlerde yaşayan insanlarımızın ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz ama çözüm üretmesi gereken Ulaştırma Bakanlığı ve Belediyeler topu birbirine atıyor. Arada vatandaş eziliyor.
Kara para aklayan çetelerin mafyaların ortaya çıkarılması, bağımlık yapan maddeleri satanların yakalanması, yolsuzluk yaparak devleti zarara uğratanların ortaya çıkarılmasında gösterdiği çabadan dolayı İç İşleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya teşekkür ediyorum. Peki bu sorunlar yenimi, aynı iktidarın yirmi yıldır önceki bakanları neredeydi, neden göremiyorlardı.
Halkın gündeminde olan gözünden kaçmayan bu ve buna benzer sayısız konular iktidara tepki olarak yansıyor.
Bu durumlara çözüm üretilemeyince gündem saptırma ihtiyacı doğuyor.
Mesela
Sokak Hayvanlarının ( Köpeklerin) insanlara saldırıp zarar verdikleri bir gerçek, alınacak kararlar basit iken bu kadar fazla gündemde tutarak.
Yolsuzluk yaptıkları kara para akladıkları bir gerçek olabilir Dilan Polat olayı ve benzeri sosyal medya fenomenlerini uzun süre gündemde tutarak.
Canlı yayınlarda sayısız yaşanılan gaf varken, Ünlü komedyen Hasan Can Kaya tarafından yaşanılan gaf popüler olduğu için gündemde tutuluyor.
Birçok yasaya aykırı, geleceğin sağlıklı nesil yetiştirecek annelerine toplumun fesadına sebep olan ismi ile de aldatıcı bağımlılık yapan "kadın programları", ve benzeri diğer TV Dizi, Programların yaygınlaştırılmasına müsamaha göstermek.
Sosyal Medya sahte hesaplarıyla yalan yanlış haberler yayılarak gündem saptırılıyor.
Milli Takım Avrupa Kupası mücadelesi takdir edilen başarı hikayesi oldu. Güzel ama spor kanalı olmasa da tüm TV kanallarında sayısız yayınlar. Sponsor şirketlerin TV'lerde sınırsız reklamları cadde sokakları kapsayan bilbordlar, afişler, bayraklar. Tamam anladık! Ama bu kadar da olmaz dedirtiyor. Avrupa Kupası Maçları bitti, ya yay a şa şa şa çözülmeyen sorunlar çok yaşa. Vatandaşın sorunları yerinde duruyor.
Herhangi bir durum olmasa da "bir gece ansızın gelebiliriz" ve "milli güvenlik meselesi" ifadeleriyle memlekette her an topyekün savaşa girecek havası var. Vatandaş kendi sorunlarının çözümü için yüreğine taş basıyor, kemer sıkmaya devam ediyor, sorunlarının çözülmesinin ertelenmesine katlanıyor.
Göçmenler konusunu ise gündemden hiç inmedi ki. Vatandaşlarımız tarflı tarafsız konu ile bir şekilde ilişkilendirildi. Herkesin göçmenlere bakışı değişti. İsteyenler istemeyenler el kaldırsın.
Böylece gündem saptırılarak vatandaşın dikkati, düşüncesi başka yönlere yönlendiriliyor.
Bu yazıda İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü katliama sessiz kalmak doğru olmaz. Toplumun tepkisiz kalması için benzer konularla hedef saptırılıyor. Katliam ile alakalı TV'lerde sınırlı programlar yapılarak gündemden düşürülmeye çalışılıyor. İnşallah pozitif anlamda bizim görmediğimiz duymadığımız bir şeyler yapılıyordur.
Allah hayrınızı hasenatınızı kabul buyursun. Yoksa ...........!
Yorumlar