Sınıf geçme konusunda önemli açıklama

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, sınıf geçme konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Selçuk, sınıf geçmenin öğrencinin lehine olabilecek şekilde ayarlanacağını söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Sınıf geçme konusunda önemli açıklama

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, sınıf geçme konusunda öğrencilerin kafasındaki soru işaretlerine ışık tutacak bir açıklamada bulundu.

Bakan Selçuk, sınıf geçme konusunda uygulanacak sistemin öğrencinin lehine olması gerektiği yönünde hareket ettiklerini söyledi.

Bakan Selçuk, "Öğrencinin lehine bir bakış açısıyla sorumlu sınıf geçme söz konusu olacak, üst sınıflarda bu sorumluluklarını yerine getirmek kaydıyla" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, öğrencilerin birinci dönem notlarına göre, not ortalamaları ne olursa olsun bir üst sınıfa geçeceği, zayıf notları olanların da bir üst sınıfa sorumlu olarak devam edeceği yönündeki açıklamaları anımsatılarak, "Sorumlu geçmek ne demek? Nasıl bir geçiş olacak?" sorusuna karşılık, derslerle ilgili ayrı sınavların olduğuna işaret etti. 

Olağanüstü bir süreçte çocukları birinci dönemde zayıf not aldıklarına bağlı olarak sınıfta bırakmalarının ya da onları başka problemlerle karşı karşıya getirmelerinin doğru olmadığını vurgulayan Selçuk, "Öğrencinin lehine bir bakış açısıyla sorumlu sınıf geçme söz konusu olacak, üst sınıflarda bu sorumluluklarını yerine getirmek kaydıyla." dedi. 

Çocukların bir üst sınıfın derslerini anlayabilmesi için bu senenin derslerini içselleştirmesi, anlaması gerektiğine işaret eden Selçuk, işlenen bütün konuların sarmal bir yapısının bulunduğunu, ilkokul 4. sınıftaki bir konuyla lise 2. sınıftaki bir konunun birbirine bağlı olduğunu anlattı. 

Telafi eğitimleri 

Bakan Selçuk, telafi eğitimlerinin nasıl yapılacağına ilişkin soru üzerine, veriye dayalı olarak her bir öğrencinin bilmesi gereken kazanımların olduğuna işaret etti.

Çocukların mart ayından bu yana sadece akademik konularla ilgili bir ders içeriğiyle karşı karşıya bulunduğunu bunun tek başına okuldaki eğitimin karşılığı olmadığını belirten Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Birincisi televizyonla eğitim bir telafidir. İkincisi internet desteği ki her bir çocuğunuzun her bir öğretmenimizin internette EBA'da ne kadar kaldığı, neler öğrendiği, ödevlerini yapıp yapmadığı, kendisine yöneltilen soruları cevaplayıp cevaplamadığı bunların her birini kişi bazında görebiliyoruz. İnternetteki eğitiminin de ölçüsünü oradan anlayabiliyoruz. Bu da yani internet, televizyon tabanlı eğitim de bir telafidir. Üçüncüsü de yüz yüze telafi kısmı vardır. Telafi kısmının yüz yüzesi; diyelim ki 1 Haziran'da okulları açtık, bizim telafimiz başlar. Diyelim ki eylülde açtık, hemen başlar." 

Telafi eğitimlerinin sürecinin ne kadar olacağı sorusuna karşılık da Selçuk, bunun ölçme değerlendirme setleri aracılığıyla, öğrencilerden örneklem alarak ne kadar eksiği olduğunun belirlenerek saptanacağını kaydetti.

Selçuk, bu sürecin bölgelere, dezavantajlı çocukların durumuna, okul türlerine göre yapılacak belirlemeler ışığında farklı olabileceğini vurgulayarak, telafi süresinin hem genel hem de öğrenciye özel olarak belirleneceğini aktardı. 

Her öğrenciyi kişisel olarak saat saat izleyen, ona günlük, haftalık, yıllık program çizen yapay zeka temelli bir akademik destek yazılımlarının bulunduğunu anımsatan Selçuk, çocukları şahıs bazında da belirli sınıflarda izleme imkanına sahip olduklarını kaydetti. 

Bir başka soru üzerine, televizyon ve internet tabanlı eğitim sürecinin iyi gittiğini ama yapılması gereken çalışmaların, altyapıda desteklenmesi gereken süreçlerin bulunduğunu vurgulayan Selçuk, en az yüzde 90'a yakın iyi bir sürecin olduğunu yaptıkları ölçümlemeler ve geri bildirimlerle saptadıklarını anlattı. 

Bakan Selçuk, birçok dünya ülkesiyle de bu çalışmaları paylaşma imkanına sahip olduklarını, çalışmaların bir başarı hikayesine dönüştüğünü kaydetti. 

 

 

Yorumlar