SETA'dan "Suriye'de Eğitimin Geleceği" raporu

- SETA'nın "Suriye'de Eğitimin Geleceği ve Fırat Kalkanı Bölgesinde Eğitim Faaliyetleri" raporu yayımlandı - Rapordan: "(Suriye'de) Yaklaşık 1 milyon çocuk, okul terk riskiyle karşı karşıya" - "(Savaş boyunca) Okulların yüzde 53’ü kısmi olarak, yüzde 10’u ise tamamen zarar görmüştür" - "Fırat Kalkanı Bölgesi'nde 2017-2018 eğitim-öğretim döneminde 153 bin 102 öğrenci eğitim görmektedir" - " (Suriye'deki eğitim faaliyetleri) Türkiye, 2016’dan bu yana yaklaşık 250 milyon Türk Lirası harcamıştır"

Google Haberlere Abone ol
SETA'dan "Suriye'de Eğitimin Geleceği" raporu

ANKARA (AA) - Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfının (SETA), Suriye'de devam eden savaş atmosferindeki eğitim ortamının ve Fırat Kalkanı bölgesinde Türkiye tarafından yürütülen eğitim faaliyetlerinin ele alındığı raporunda, eğitimin Suriye'nin geleceğinde ve Türkiye'nin güvenliğinde siyasal süreçler kadar önemli olduğuna dikkat çekildi.

SETA tarafından hazırlanan "Suriye'de Eğitimin Geleceği ve Fırat Kalkanı Bölgesinde Eğitim Faaliyetleri" raporunda, Suriye'de savaşın çocuklar ve eğitim kurumları üzerindeki yıkıcı etkileri vurgulanarak, Türkiye'nin bölgede yürüttüğü eğitim çalışmalarına ve eğitim kalitesinin artırılması için önerilere yer verildi.

Rapora göre, 2011'den bu yana 4 bin okula saldırı düzenlendi ve her üç okuldan biri kullanılamaz hale geldi.

Savaş öncesindeki okullaşma oranlarının da giderek düştüğü belirtilen raporda, "Faaliyetlerde olan okullarda öğretmen, su ve hijyen yetersizlikleri nedeniyle eğitim zorlukla sürdürülmektedir. Bu nedenle yaklaşık 1 milyon çocuk okul terk riskiyle karşı karşıyadır." ifadelerine yer verildi.

Savaş koşullarından dolayı gerçek durumun hesaplanandan daha kötü olabileceğinin altını çizen raporda, ilk olarak 2013'te ortaya konan verilere göre okul dışında kalan toplam çocuk ve genç sayısının 1,5 milyondan fazla olduğu, söz konusu rakamın 562 bin 763'ünün çocuk, 979 bin 378'inin de gençlerden oluştuğu kaydedildi.

- Savaşta eğitim kurumları ciddi zarar gördü

Raporda, savaş boyunca düzenlenen saldırıların eğitim kurumlarına da ciddi zararlar verdiği vurgulanarak, şunlara yer verildi :

" Suriye’nin geleceği için büyük öneme sahip olan ve Türkiye’nin de en başından beri savunduğu Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ülkenin eğitimi için de geçerlidir. 4 binden fazla okulun yıkım ve tahribata uğradığı, milyonlarca öğrenci ve öğretmenin yerinden edildiği bir tabloda elbette bunun sağlanması kolay olmayacaktır. Suriye’de okulların yüzde 53’ü kısmi olarak, yüzde 10’u ise tamamen zarar görmüştür. Suriye’de toplam okulların sadece yüzde 57’si eğitim faaliyeti için kullanılabilmektedir. Okullarının büyük çoğunluğu yıkım ve tahribata uğrayan İdlib, Dera, Humus, Halep, Deyrizor ve Rakka gibi şehirlerdir ve halihazırda yeniden okul yapımı ya da zarar görmüş okulların yeniden yapılandırılması gibi bir plan ve projenin olmadığı bilinmektedir. Tamamı yıkılan okul sayısı en çok Halep’tedir. Halep’te 49 okul tamamen yıkılmıştır."

Savaştaki bir diğer önemli sorunlardan olan ve rejim güçlerinin yanı sıra terör örgütlerinin de başvurduğu zorunlu askerlik uygulamasıyla birçok çocuğun çatışmalara katıldığına dikkat çekilen raporda, şunlar kaydedildi:

"Bilhassa YPG ve DEAŞ 15 yaş altındaki çocukları militan olarak zorla eğitime almakta ve çatışmalarda ön saflarda kullanmaktadır. Aşırıcı gruplara katılan çocuk sayısında da yıllara göre artış söz konusudur. Örneğin; 2015’te bir önceki yıla kıyasla 15 yaşın altında DEAŞ’a katılan çocuk sayısı yüzde 56 artış göstermiştir. Bu artışta zorlamanın yanısıra çocuklara düzenli para verilmesi de önemli bir etkendir. BM’ye göre, DEAŞ’ın toplam çocuk asker sayısının 2 bine ulaştığı tahmin edilmektedir. Ayrıca Halep’in kırsal bölgelerinde, Deyrizor ve Rakka kırsalında 10-15 yaşlarında 124 erkek çocuğu DEAŞ için askeri eğitim kamplarında eğitimden geçirilmiştir. Bu bölgeler her ne kadar büyük oranda DEAŞ’tan temizlense de eğitimden geçen çocukların akıbeti konusunda bir belirsizlik söz konusudur."

- Fırat Kalkanı bölgesinde eğitim faaliyetleri

Bölgenin istikrarı ve güvenliği için 2 bin 15 kilometrekarelik bir alandaki savaşın etkilerini en aza indirildiği bölge olarak tanımlanan Fırat Kalkanı Harekatı'nın sosyal hayatın yeniden kurulması noktasında büyük fırsat olduğu belirtilen raporda, " Bölgede 2016-2017 eğitim öğretim yılında 106 bin, 2017-2018 eğitim-öğretim döneminde 153 bin 102 öğrenci eğitim görmektedir. Fırat Kalkanı Bölgesi'nde Ekim 2017 itibarıyla 465 okulda eğitim faaliyetlerine devam edilmektedir. " ifadeleri kullanıldı.

Raporda bölgede en çok öğrencinin bulunduğu Azez'deki kamplarda öğrenci sayısına dikkati çekilerek, "Toplam öğrenci sayısının (34 bin 504) yarısından fazlasını kamplardaki 19 bin 429 öğrenci oluşturmaktadır. Eğitim hizmeti veren 1.181 öğretmenin 607’si kamplarda öğretmenlik yapmaktadır. Azez’de okul başına düşen öğrenci sayısı yaklaşık 500 dolaylarındadır," bilgisi paylaşıldı.

Azez'in ardından en fazla öğrenci sayısına sahip olan Cerablus'ta ise okul başına düşen öğrenci sayısı 248, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ise yaklaşık 27'dir.

El Bab'taki durumun DEAŞ'ın uzun süren varlığından dolayı daha kötü olduğu belirtilen rapora göre, "El Bab'ta, yaklaşık 53 okuldan 14’ü hizmet verememekte, onarımı beklenmektedir. Dolayısıyla okul başına düşen öğrenci sayısı da Azez ve Cerablus’a göre daha yüksektir. El-Bab’da okul başına düşen öğrenci sayısı yaklaşık 700, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı da ortalama 40’tır."

Türkiye'nin bölgedeki eğitim yatırımlarının ekonomik boyutuna değinilen raporda, şunlar kaydedildi:

"Eğitimle ilgili Türkiye 2016’dan bu yana yaklaşık 250 milyon TL’lik bir harcama yapmıştır. Bu miktarda en büyük payı öğretmen maaşları almıştır. Kilis koordinasyonundaki bölgelerde son bir yılda yaklaşık 15 milyon 137 bin 600 TL, Gaziantep koordinasyonundaki bölgelerde ise 13 milyon 46 bin TL Maarif Vakfı aracılığıyla personel maaş ödemesi şeklinde gerçekleşmiştir. Buna göre okullarda yöneticilik yapan personele 550-600 TL, öğretmenlere 500 TL, temizlik ve güvenlik personeline 400 TL maaş ödemesi her ay yapılmaktadır."

Suriye genelinde eğitim faaliyetlerin iyileştirilmesi konusunda da "Muhtemel bir barış ortamında eğitimde bütüncül yapının korunmasının anlaşmaların başlıca şartlarından olması, Türkiye, Lübnan ve Ürdün’den yetkililerin de yer aldığı bağımsız uluslararası bir heyetin mevcut durumun sağlıklı tespiti için Suriye izleme/denetleme çalışmaları yapması" önerilerinde bulunularak, YPG ve DEAŞ gibi aşırıcı terör gruplarının elinde olan çocukların bu örgütlerden kurtarılmasına yönelik operasyonel adımların aileleri ile iş birliği yapılarak ve yol haritası da belirlenerek BM gibi uluslararası kuruluşlara çağrı yapıldığı belirtildi.



Yorumlar