ESOGÜ’den halka açık konferansa davet

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından halka açık olarak “Alkolden Kumara Bağımlılık Hakkında Bilmek İstedikleriniz” konulu bir konferans düzenleyecek.

Google Haberlere Abone ol
ESOGÜ’den halka açık konferansa davet

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından halka açık olarak “Alkolden Kumara Bağımlılık Hakkında Bilmek İstedikleriniz” konulu bir konferans düzenleyecek.

Konferans, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülcan Güleç’in konuşmacı olarak katılımıyla 14 Aralık 2017 Perşembe günü saat 14.00’da ESOGÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Konferans öncesinde Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan yapılan açıklamada, “Bağımlılık çoğunlukla kronik olan, beyin ve vücudun işleyişini etkileyen karmaşık bir hastalıktır. Ayrıca ailelere, ilişkilere, okullara, iş yerlerine ve mahallelere ciddi zararlar verir. Bağımlılığın en yaygın belirtileri madde kullanma üzerinde ciddi kontrol kaybı, olumsuz sonuçlarına rağmen madde kullanımının sürdürülmesi, zihnin sürekli madde kullanımı ile meşgul olması, başarısız bırakma girişimleri, tolerans ve yoksunluk belirtilerinin yaşanmasıdır. Şeker hastalığı, kanser ve kalp rahatsızlığı gibi bağımlılık da davranışsal, çevresel ve biyolojik faktörlerin bir araya gelmesinden kaynaklanır. Genetik risk faktörleri bir bireyin bağımlılığı geliştirme ihtimalinin yaklaşık yarısını oluşturmaktadır. Bağımlılık aile üyeleri veya akranları ile birlikte sağlık uzmanları tarafından etkili bir şekilde engellenebilir, tedavi edilebilir ve yönetilebilir. Tedavi edilmeyen bağımlılık başka fiziksel ve zihinsel sağlık sorunlarına da neden olur. Tedavi edilmeden bırakılırsa bağımlılık zamanla daha şiddetlenir ve hayatı tehdit eder hale gelir. Herkes bağımlı olabilir. Madde kullanımı kişinin biyolojik yapısında zamanla değişikliklere yol açar ve ara sıra da olsa kullanan kişinin bundan kaçınması mümkün değildir. Madde kullanımının irade ile bir ilişkisi yoktur. Zaten kişiler ‘Ben kontrol edebilirim’ düşüncesiyle başlar, daha sonra bağımlı hale gelir. Onlar da ‘Benim iradem güçlüdür’ gibi yanlış bir inançla yola çıkmışlardır. Kişi maddeyi kontrol altında tuttuğunu, hiç dozu aşmadığını iddia etse de aslında bedeninde farkında olmadığı bir süreç devam etmektedir. Bu yüzden bireysel özellikler ile madde kullanımı arasında bir sebep-sonuç ilişkisi kurmak yanlıştır. İnsanlar madde kullanımına genelde ara sıra kullanarak başlarlar. İlerleyen dönemlerde ise daha önceki yaşadıkları etkiyi elde etmek için her seferinde kullandıkları miktarı artırmak durumunda kalırlar. Bu durum madde talebinin artması anlamına da gelir ki bu da bağımlılığa götüren yoldur. Aralıklı da olsa uzun süre kullanım mutlaka bireyin ruhsal ve kimyasal yapısında değişikliklere yol açar. Bağımlılık kavramı geçmiş yıllarda genellikle alkol, madde ve nikotin gibi maddelerle birlikte kullanılmıştır. Son yıllarda beyin ve beynin işlevi üzerine yapılan çalışmalarda birçok davranışın kimyasal bağımlılığa yol açtığı bulunmuştur. Kumar bağımlılığı da bu davranışlardan birisidir. Kumar oyunları; iskambil, rulet, zar, spor bahisleri, oyun makineleri, piyangolar, tombala, borsa, beceri isteyen oyunlar gibi çok çeşitli aktiviteleri içerir” denildi.

Yorumlar