Sırrı Süreyya Önder cezaevinden çıktı

Anayasa Mahkemesi'nin eski HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder hakkında hak ihlali kararı vermesinin ardından Önder'in tahliyesine karar verildi. Önder akşam saatlerinde cezaevinden çıkarak evine gitti.

Google Haberlere Abone ol
Sırrı Süreyya Önder cezaevinden çıktı

HDP Eski Milletvekillerinden Sırrı Süreyya Önder, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği hak ihlali kararından sonra İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından serbest bırakıldı. 

Önder 6 Aralık 2018 tarihinden bu yana hapiste olmasını gündemine alan Anayasa Mahkemesi Önder'in ifade özgürlüğünün ihlal edildiği yönünde karar vermişti. Eski HDP milletvekili Önder'in avukatı Arzu Eylem Kayaoğlu bir kaç saat önce yaptığı açıklamada, "İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi kararına uyarak tahliye kararı verdi. Birkaç saat sonra tahliye bekliyoruz" demişti. 2018'in Aralık ayında 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Önder, tahliye edilerek evine gitti.

HAK İHLALİ KARARININ GEREKÇESİ

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulunun oy birliğiyle aldığı kararın gerekçesi, internet sitesinden duyuruldu. Gerekçede, başvurucunun, terör örgütü PKK'nın neden olduğu ve uzun süredir devam eden terör olaylarının sona erdirilmesi amacıyla başlatılan ve demokratik açılım olarak adlandırılan süreçte aktif rol üstlendiği, süreçte yer alan HDP heyetinin sözcülüğünü yaptığı hatırlatıldı.

Başvurucunun, "güvenlik güçleri ile çatışmaya giren örgüt üyelerini övdüğü, terör örgütünü yücelttiği, çatışmalara doğrudan katılan güvenlik gücü mensuplarına karşı özellikle bir nefret aşıladığı veya şiddete başvurmayı cesaretlendirdiği" şeklinde değerlendirmelerin yapılmadığına işaret edilen gerekçede, özetle şu ifadeler yer aldı:

"Hangi dil ve üslup kullanılırsa kullanılsın başvuruya konu konuşmada nihai olarak o tarihlerde çözüm sürecinin başarılı bir şekilde yürütülmesi ve sona erdirilmesi talebinin baskın olduğu değerlendirilmiştir. Dolayısıyla başvurucunun konuşmasının bir terör örgütünün siyasi veya sosyal etkinliğini artırmak, sesinin kitlelere duyurulmasını sağlamak, örgütün başa çıkılması imkansız bir güç olduğu ve amacına ulaşabileceği kanaatini toplum üzerinde oluşturmak, halkın örgüte sempatisini artırmak ve giderek aktif desteğini sağlamak amacıyla yapıldığı kabul edilmemiştir. Başvurucunun ifade özgürlüğüne yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır."

Yorumlar