Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarına CHP'den cevap

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kızılcahamam'da yaptığı konuşmayla ilgili açıklamalarda bulundu. Öztrak'ın açıklamalarından satır başları: Seçimin ardından hala Türkiye gergin günlerden geçiyor. Ülkeyi yönetenler de bu gerginliği azaltmak yerine, artırmak için ellerinden geleni ardına koymuyorlar. Nitekim bugün de Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı bunu sürdürdü. Bugün 27 gün oldu. Bu da bir rekor. Seçim kampanyasında kullanılan zehirli dil de 27 gündür sürekli tedavülde. Bugün Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı'nın yaptığı konuşma demokratik muhalefeti terörist, siyasi muhalefeti düşman gibi göstermeye devam etti.

İktidar shipleri toplumu ayrıştırmaktan medet umuyor. Böyle parçalanmış bir milletin dış düşmanlara ihtiyacının olmayacağını daha önce söyledik. 6 gün önce Türkiye'nin başkentinde CHP Genel Başkanı'na karşı organize bir linç girişimi gerçekleşti. Ve bu linç girişimi Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak düşmüştür. Bu lekeyi çıkarıp atacak tek şey üzüntüyü paylaşmak olmalıyken, iktidar bu olayı hafifletmeye çalıştı. Bugün ise Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı yaptığı konuşmayla bu linç girişimini sahiplendi.

Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı, Kurtuluş Savaşı gazilerinin kurduğu CHP Genel Başkanı'na yapılan linç girişimine adete meşruiyet kazandırmaya çalışmıştır. Göreceksiniz, günü geldiğinde bu sözlerin sahipleri bu sözlerden utanacak, aldatıldık diyeceklerdir. Linç hukuktan ve demokrasiden sapmadır. Türkiye'nin orta yerinde, bir şehit cenazesinde, orada hükümet yetkilileri de olmasına rağmen devlet 1.5 saatliğine ortadan kayboldu. Seçimden hemen sonra kızgın demiri soğutmaktan bahsedeceksiniz, hem de o demiri tutmaya devam edeceksiniz. O ateşi harlayanlar unutmasın ki, kızgın demir en çok onu tutanı yakar.

Kurulduğu ilk günden bu yana bu milletin birliği ve beraberliği için siyaset yapan, müdafai hukuk anlayışından neşet bulan, Kuvayı Milliye anlayışıyla gelişen CHP'yi herhangi bir terörle işbirliği içinde göstermenin bir gerçekçiliği yoktur. Biz Adalet ve Kalkınma Partisi'ni defalarca uyardık. Önce paralel yapı için uyardık. Dinlemediler, kozmik odalara soktular. Komutanlarımız zindanlarda yaşamlarını yitirdiler. Milli ordumuz darmadağın oldu, seyrettiler. Darbe yapacak güce erişmelerine göz yumdular. Yüzlerce insanımız bu yaptıkları nedeniyle şehit oldu. PKK terör örgütüyle müzakereler konusunda da kendilerini defalarca uyardık. Bu sorunu meşru zeminde, TBMM'de çözün dedik. Dolmabahçe'de, kapalı kapılar ardından bu işleri götürmeyi seçtiler. Açılım ve barış süreci dediler teröristlerle pazarlığa oturdular. Habur'da çadır mahkemeleri kurdular. Sonuç, yüzlerce Mehmetçiğimiz şehit oldu.

Suriye meselesinde defalarca uyardık, dinlemediler, hakaret ettiler. Bugün 35 milyar dolardan fazla parayı Suriyeliler için harcadık. Bu millet bunların yaptığı hataların bedelini kanıyla, canıyla ödedi hala da ödüyor.

Bu çamurlar bizim üzerimizde durmaz, akar gider. Ama sizler bu lekelerden zor kurtulursunuz.