Bakan Bozdağ'dan Kandil'e operasyon açıklaması

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Kuzey Irak'a planlanan terör operasyonuna dair, "Benden kimse bir takvim vermemi beklemesin. Davulla, zurnayla gitmeyeceğiz. Jetlerimizi, Mehmetçiklerimizi gördüklerinde geldiğimizi anlayacaklar." dedi.

Google Haberlere Abone ol
Bakan Bozdağ'dan Kandil'e operasyon açıklaması

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İstiklal Marşı'nın kabulünün 97. yıl dönümü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü dolayısıyla istiklal şairi merhum Mehmet Akif Ersoy başta olmak üzere tüm şehitleri rahmetle anan Bozdağ, gazilere acil şifalar diledi. 

Bozdağ, Başaran Holding'e ait özel jetin İran'da düşmesi sonucu hayatını kaybedenlere de Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi. 

Uçağın enkazına ve yaşamını yitirenlerin naaşlarına ulaşıldığını belirten Bozdağ, kara kutunun bulunduğunu ve işlemlerin devam ettiğini söyledi. 

Bozdağ, olayın duyulmasının ardından Başbakanlıkta kriz merkezi oluşturulduğunu, Dışişleri, İçişleri, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme bakanlıkları, Tahran Büyükelçiliği ile AFAD yetkililerinin olayı yakından takip ettiğini, ailelerle de irtibat kurulduğunu anlattı. 

Türkiye'den arama kurtarma ve kaza kırım ekibinin İranlı yetkililerle birlikte çalışmak üzere gönderildiğini dile getiren Bozdağ, "Elimizdeki verilere göre kazanın kesin nedeni şu anda belli değil. Değişik tahminler, değerlendirmeler var. Bunların net sonucu kara kutunun incelenmesinden ve diğer verilerin değerlendirilmesinden sonra ortaya çıkacaktır." dedi. 

"3381 terörist etkisiz hale getirilmiştir"

Bozdağ, Afrin bölgesini terör unsurlarından temizlemek, bölgedeki sivil halkı terörün baskı ve zulmünden kurtarmak, bölgede huzur, istikrar ve barış ortamını yeniden inşa etmek maksadıyla başlatılan Zeytin Dalı Harekatı'nın başarıyla sürdürüldüğünü belirterek, "Zeytin Dalı Harekatı'nın başlangıcından bugüne kadar 42 kahraman Mehmetçiğimiz şehit olmuş, 202 kahraman vatan evladımız da yaralanmıştır. Ayrıca teröristler tarafından Afrin bölgesinden Türkiye'ye atılan roketler ve yapılan saldırılar sonucunda 7 sivil vatandaşımız şehit olmuş, 125 vatandaşımız da yaralanmıştır." diye konuştu. 

Hükümet Sözcüsü Bozdağ, "Bu harekat kapsamında bugüne kadar PKK, KCK, PYD, YPG ve DEAŞ terör örgütü mensubu, şu an itibarıyla en son aldığım rakam 3381 terörist etkisiz hale getirilmiştir. 175'i köy, 37'si kritik nokta olmak üzere toplam 212 bölge kontrol altına alınmıştır. Afrin'in yakın çevresindeki kritik kesimlerin tamamı kontrol altına alınmıştır. İnşallah yakında Afrin merkezi de teröristlerden temizlenecek ve bölge halkı teröristlerin zulmünden, baskısından kurtarılmış olacaktır." ifadesini kullandı. 

Harekat ile kontrol altına alınan toplam alanın 1102 kilometrekare olduğuna dikkati çeken Bozdağ, şunları kaydetti:

"Harekat alanının 1920 kilometrekare olduğunu düşünürsek, şu an itibarıyla bölgenin yarıdan fazlası kontrol altına alınmış durumdadır. Kontrol altına alınan yerlerde teröristlerden temizlenen her bölgenin altyapısı ve üstyapısı süratli bir şekilde imar edilecek, bölgede her türlü güvenlik riskleri ortadan kaldırılacak, bölge siviller için yaşanılır bir hale getirilecek. Buraların yönetiminin, Fırat Kalkanı Harekatı bölgesindeki Türkiye tecrübesinde olduğu gibi bölgedeki insanlar tarafından yapılması sağlanacak ve buradaki insanların gıda, sağlık, eğitim ve diğer bütün güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması konusunda Türkiye'nin destekleri devam edecektir. Ayrıca bu bölgelere, Afrin bölgesinden ülkemize terör örgütünün baskı ve zulmünden kaçarak gelmiş bulunan, göç etmiş olan Afrinliler'in geri dönüşü için de uygun zeminler hazırlanacak ve bunların dönüşleri de Afrin'e sağlanacaktır."

"Görüntüler Türkiye'nin tezlerinin doğruluğunu ortaya koydu"

Bir basın mensubunun, "Bazı görüntüler ortaya çıktı, PYD/YPG'nin Afrin'den kaçmaya çalışan sivilleri dışarı çıkartmamaya çalıştığı yönünde. Bu konuyla ilgili Bakanlar Kurulunda değerlendirme yapıldı mı?" sorusuna karşılık Bozdağ, PKK, KCK, PYD ve YPG'nin siviller üzerinde büyük bir baskı kurduğunu, onlara zulüm yaptığını, pek çoğunun mal varlığına el koyduğunu, çocuklarını zorla terör örgütüne kattığını, bazılarını göçe zorladığını, bazılarını da infaz ettiğini Türkiye'nin defalarca açıkladığına işaret etti. 

Söz konusu görüntülerin, Türkiye'nin tezlerinin ne kadar doğru olduğunu açıkça ortaya koyduğunu vurgulayan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Uluslararası topluma seslenmek isteriz, Türkiye'yi siviller konusunda hassas davranmakla veya davranmamakla bu konuda suçlayan ülkeler ve diğer çevrelere diyoruz ki Türkiye'nin hassas davrandığı en önemli şey, sivillerdir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin Zeytin Dalı Harekatı'nı başlattığı günden bugüne kadar bölgede Türk Silahlı Kuvvetlerinin hiçbir sivili hedef almamıştır. Hiçbir mabedi hedef almamıştır. Hiçbir eğitim kurumunu, sağlık kurumunu hedef almamıştır. Tamamen terör örgütünü, teröristleri ve teröristlere ait araç, gereç, sığınak, barınak, mühimmat, silah ve benzeri şeyleri hedef almıştır. Bugüne kadar bir sivilin burnu dahi kanatılmamıştır. Herhangi bir sivilin Türk Silahlı Kuvvetlerinin yürüttüğü harekat neticesinde hayatını kaybetmesi söz konusu değildir. Türk Silahlı Kuvvetleri, sivilleri kurtarmak için bölgededir. Teröristleri bölgeden uzaklaştırmak için oradadır. Sivillere yardım etmek için oradadır."

"Türkiye sivillere bundan sonra da sahip çıkacaktır"

Türkiye'de yaklaşık 4 milyon Suriyeli sivil bulunduğunu dile getiren Bozdağ, Türkiye'nin bu insanlara milyarlarca dolar para harcadığını anımsattı. 

Bozdağ, Türkiye'yi siviller üzerinden vurmak isteyenlerin, Türkiye'nin Suriye'de ölümden, terörden, çatışmalardan kaçan sivillerin hayatını kurtaran önemli adımlar attığını görmediğini, görmezden geldiğini kaydetti.

Ülkelerine Suriyeli sivili almamak için kırk takla atanların, Türkiye'nin bu konuda yaptığı fedakarlığı, sivillere sahip çıktığını görmediğini belirten Bozdağ, "Biz onlara diyoruz ki ister görün ister görmeyin, Türkiye sivillere bundan sonra da sahip çıkacaktır. Masumlara, mazlumlara sahip çıkacaktır. Onlara hayatı zindan edenlere, dersini verecektir. Bölgedeki terörist unsurları temizleyene kadar bu harekat devam edecektir." diye konuştu.

"Irak'ta da terör örgütüne karşı Türkiye'nin mücadelesi devam ediyor"

"Kuzey Irak'taki PKK'nin varlığını yok etmek için Türkiye, Irak yönetimiyle birlikte mayısta ortak bir operasyon planlıyor. Türkiye'nin mayıs ayında planlanan bu operasyonun tarihini daha öne çekme durumu var mı?" sorusu üzerine Bozdağ, Türkiye'nin terör örgütüyle sadece Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Afrin'de mücadele etmediğini, aynı zamanda PKK terör örgütüyle Türkiye'nin sınırları içerisinde mücadelesini sürdürdüğünü anımsattı.

Irak'ta da terör örgütüne karşı Türkiye'nin mücadelesinin devam ettiğini ifade eden Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Irak hükümeti ile yapılan görüşmeler olumlu geçmiştir. Irak hükümeti de terör örgütüne karşı Türkiye ile bir anlayış birliğine varmıştır. Bu anlayış birliği çerçevesinde, terörle mücadele Irak tarafında da kararlı bir şekilde devam edecektir. Ancak bir harekat olursa ne zaman olacak? O harekat başladığında hep beraber göreceğiz. Benden kimse buradan bir takvim vermemi beklemesin. Davulla, zurnayla oraya gitmeyeceğiz ama bizim jetlerimizi, Mehmetçiklerimizi gördüklerinde geldiğimizi anlayacaklar."

Hükümet Sözcüsü Bozdağ, "ABD ordusunun İncirlik'ten çekileceğine yönelik haberler doğru mudur?" sorusuna karşılık, ABD'nin İncirlik'ten çekilmesi veya oradaki gücünü azalmasına dair haberlerin medyada yer aldığını ancak bu haberlerin içerisinde ABD'li yetkililerin bunu yalanladığının da yer aldığını söyledi. 

Bozdağ, kendilerindeki bilgilerin de ABD'nin bu yönde aldığı bir kararın bulunmadığı doğrultusunda olduğunu kaydetti.

Almanya'da camilere ve Türklere yapılan saldırılar

Almanya'da son günlerde camilere yönelik artan saldırılar hatırlatılarak, Türkiye'nin bu konuda nasıl bir adım atacağının sorulması üzerine Bozdağ, bir yandan ayrılıkçı, ırkçı Alman vatandaşlarının bir yandan da bölücü terör örgütü PKK'nın teröristlerinin Türk vatandaşlarına, onların mabetlerine ve kültür merkezlerine saldırdığını belirtti.

Bu saldırılardan büyük endişe duyduklarını dile getiren Bozdağ, din ve vicdan hürriyetinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde teminat altına alındığını hatırlattı. 

"Alman güvenlik güçleri ve yargısının harekete geçmesi lazım"

Büyük bir riskle karşı karşıya olduklarının altını çizen Bozdağ, şöyle devam etti:

"Biliyorsunuz, PKK terör örgütü yaptığı saldırıyı üstlendi ve başka yerlere de saldırılar yapacağını söyledi. Buna dair de sosyal medyadan adresler veren açıklamalar yaptı. Hatta Düsseldorf Havaalanı'nda check-in yapan Türk vatandaşlarına dönük terör örgütlerinin saldırısı oldu. Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarının ve diğer Müslümanların güvenliğinden birinci derecede sorumluluk Almanya devletine ve Almanya hükümetinin güvenlik güçlerine aittir. Biz buradan çok net bir şekilde söylüyoruz, vatandaşlarımıza dönük bu terörist saldırılar karşısında Alman güvenlik güçlerinin ve Alman yargısının harekete geçmesi lazım." 

Bekir Bozdağ, 2018 yılında üç aya yakın bir sürede resmi kayda geçmiş 7 saldırının olduğunu, neredeyse Almanya'nın bütün şehirlerinde Türklere ait camilere, derneklere, kültür merkezlerine saldırılar düzenlendiğini anımsattı. 

Şu ana kadar bu saldırıları yapanlardan yakalananları görmediklerini vurgulayan Bozdağ, şunları kaydetti:

"Biz buradan Alman hükümetine diyoruz ki bu suçları işleyen suçlular kimse, bunları yakalamak, yargı önüne çıkarmak ve hak ettikleri cezayı almalarını sağlamak Alman devletinin, hükümetinin görevidir. Maalesef bugüne kadar Türklere dönük eylemleri gerçekleştirenlerin çok büyük kısmı tespit dahi edilemedi. Tespit edilip, yargıya çıkarılanların bir kısmı beraat etti diğer kısmının da davaları devam ediyor. Henüz davası bitip de net cezalandırılan birine rastlamadık. Yok denecek kadar azdır. Bütün bunlar, teröristleri, ırkçıları, ayrımcıları, İslam düşmanlarını cesaretlendirmektedir. Türkiye'yi her fırsatta eleştirenlerin kendi ülkelerinde yaşam hakkına din ve vicdan hürriyetine, seyahat hakkına dönük bu saldırılar karşısında sessiz kalmaları ve bu saldırıları yapanlara karşı yeterli tedbirleri almamaları düşündürücüdür." 

Almanya'ya saldırı notası

Alman hükümetinden bu konuda daha duyarlı olmasını beklediklerini ifade eden Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün Dışişleri Bakanlığımız, Almanya'nın Ankara Büyükelçisini Dışişleri Bakanlığına çağırdı. Kendisine gerekli uyarılar yapıldı ve elden bir nota verildi. Türkiye burada olup bitenlerin yakından takipçisi olmaya devam edecektir. Türkiye'de yaşayan bütün farklı dinlere mensup insanlar din ve vicdan hürriyetine sahiptir. Bizim ülkemizde herhangi bir mabede saldırı yapılması söz konusu değildir. Bakın gayrimüslimlere ait vakıf mallarını iade ettik. Akdamar Kilisesi'ni, Sümela Manastırı'nı ihya ettik. Hatta Tarsus'taki bir kiliseyi, Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Merkel'in talebi üzerine, o kiliseyi de imar ettik. Biz onların inancı gereği sahip olduğumuz mabetleri gözümüz gibi korurken, onları ülkemizin bütçesinden imar ederken, orada vatandaşlarımızın kendi yaptığı mabetlerine saldırılar karşısında yeterli tedbirlerin alınmamış olmasından dolayı büyük kaygı duyuyoruz. Bunu bir kez daha söylüyoruz. Her defasında Türkiye'yi suçlayanlara 'Biraz dönün kendinize bakın' diyoruz. Eğer tedbir almazlarsa, bu ayrılıkçılar, ırkçılar, İslam düşmanları ve terör örgütleri ileride onların canını yakacaktır." 

ABD ile görüşmeler 

Hükümet Sözcüsü Bozdağ, "ABD ile kurulan üçlü mekanizma geçtiğimiz hafta ilk toplantısını yaptı. Münbiç konusunda, özellikle Türkiye'nin masaya koyduğu önerilerin kabul gördüğü şeklinde basına yansımalar var. Bu konuda bir mutabakat söz konusu mu?" sorusunu yanıtlarken, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un Türkiye'yi ziyaretinde üç ayrı ortak mekanizma kurulmasının kararlaştırıldığını anımsattı.

Bu mekanizmalarından birinin Suriye ve PKK konusunu görüşmek üzere kurulan mekanizma olduğunu hatırlatan Bozdağ, şu değerlendirmede bulundu:

"Washington'da yapılan bu toplantıda, Türkiye ABD'den neler beklediğini çok net bir şekilde bir kez daha ortaya koydu. Esasında bu toplantıda bizim beklentilerimizin nasıl ve hangi süreçte hayata geçirileceği hususunda yoğunluklu olarak durulmuştur. Müzakere sonucunda belli bir noktaya gelinmiştir. Türkiye'nin tutumu çok nettir. Münbiç'te PKK'lı, PYD'li YPG'li hiçbir teröristi, DEAŞ'lı hiçbir teröristi Türkiye istememektir. SDG şemsiyesi kılıfı altına gizlenerek de istememektedir. Açık bir şekilde de bölgede terör unsurlarının barındırılmasını istememektedir. Biz bunu çok net bir şekilde muhataplarımıza burada da ilettik. Eğer burada bir anlayış birliği sağlanamazsa Türkiye buradaki teröristleri Afrin'dekileri nasıl temizlediyse aynı usul ve yöntemle temizlemekte kararlıdır. Bunu çok net bir şekilde buradan bir kez daha belirtmek etmek isteriz." 

Bozdağ, bu ayın 19'unda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Washington’da olacağını, ABD Dışişleri Bakanı Tillerson ile o güne kadar yapılan görüşmelerin sonuçları üzerinde tekrar görüşeceklerini aktardı.

Bu görüşmenin ardından ortaya somut, üzerinde mutabakata varılan veya varılamayan sonuçların çıkacağını anlatan Bozdağ, "Türkiye, ABD'nin Suriye konusunda bundan sonra sözlerinden ziyade icraatlarına bakacaktır. Aramızda bir güven bunalımı olduğu çok açıktır. Ciddi soruların olduğu çok açıktır. Bu güven bunalımını azaltmanın ve ortadan kaldırmanın yolu Türkiye'ye verilmiş sözlerin tutulmasından geçmektedir. O da 'Tutacağız' demekten değil bunun adımını bizzat arazide atmaktan geçmektedir. Biz arazideki adımlara bakarak kararlarımızı oluşturacağız." ifadelerini kullandı.

Bozdağ, soru üzerine, Türkiye-Rusya-İran üçlü zirvesinin 4 Nisan'da İstanbul'da yapılacağını, ayrıca 3 Nisan'da Türkiye ile Rusya arasında bir stratejik iş konseyi toplantısının gerçekleştirileceği, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de bu toplantıda da yer alacağını kaydetti. 

Yorumlar