Bahçeli'den Diyarbakır annelerine destek

MHP Genel Başkanı Bahçeli, Diyarbakır'da eyleme başlayan annelere destek vererek, "Kandil'e terörist sevk zincirinin bir halkası olan terör kuryesi HDP'den analık şuurunun hesap sorması önemli bir gelişmedir" dedi.

Google Haberlere Abone ol
Bahçeli'den Diyarbakır annelerine destek

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "MHP ile AK Parti arasına çomak sokmaya heves eden marazi siyasetçilerin, terör sevici ve sicili lekeli şahsiyetlerin kumpasları tutmayacak." ifadesini kullandı.

Bahçeli, partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ve Merkez Disiplin Kurulu (MDK) toplantısı sonrasında yaptığı yazılı açıklamada, MHP'nin yarım asırlık onurlu millet hizmetini her türlü engellemeye ve fitne-fesat tuzaklarına rağmen azimle, akılla, inançla, heyecanla sürdürdüğünü bildirdi.

Demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne yönelik bağlılıkları milli iradeye duydukları sadakatle temellenip derinleşirken, Türkiye'nin tarihsel hak ve çıkarlarını muhafaza kararlılıklarında hiçbir acziyet ve zafiyet söz konusu olmadığını, olmayacağını belirten Bahçeli, MHP'nin bugüne kadar hiçbir darbeyi, gayri meşru kalkışmayı, cunta yönetimini, ara dönemi, demokrasi dışı arayış ve dayatmaları kabul etmediğini, bunlara boyun eğmediğini vurguladı.

Darbelerin Türkiye'yi devamlı geriye götürdüğünü, siyasi ve toplumsal dengeleri tepeden tırnağa bozduğunu, pek çok sosyal ve ekonomik maliyete neden olduğunu vurgulayan Bahçeli, "12 Eylül darbesi, 28 Şubat post modern müdahalesi, 27 Nisan e-muhtırası ve 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi devlet ve millet hayatıyla birlikte gelecek muhayyilemize, gelecekteki müstesna mevkimize tamiri zaman ve emek isteyen zararlar vermiştir." değerlendirmesinde bulundu.

Özellikle "12 Eylül karanlığının tetikçileri ve tertipçilerinin" ülkeyi kahredici ve korkunç olaylara mahkum etmekle kalmadığını, emperyalizme ve küresel sömürü çarkının mimarlarına taşeronluk ve hizmetkarlık yaptığını kaydeden Bahçeli, şunları belirtti:

"12 Eylül 1980'de demokrasi ve milli iradeye zincir vurulmuş, masumlar ve mücadelesi haktan, halktan ve hakikatten yana olan Milliyetçi-Ülkücü Hareket'in iman erleri utanç verici muamele ve mağduriyetlere maruz kalmışlardır. Üzerinden 39 uzun yıl geçmesine rağmen 12 Eylül zilleti milli hafızalara kazınmış, yaşanan acılar, şehadetler, işkenceler, zulümler asla unutulmamıştır. 12 Eylül darbesi ile 15 Temmuz darbe ve işgal teşebbüsü aynı muhasım ve müstevli çevrelerin farklı zaman dilimlerindeki saldırısıdır." 

"MHP darbeleri ve darbecileri açıktan lanetlemektedir"

MHP'nin darbeleri ve darbecileri lanetlediğine işaret eden Bahçeli, şöyle devam etti:

"Hiçbir zulüm yapanı abat etmeyecek, mutlaka ters tepecektir. Şirret emel sahipleri elbette dün olduğu gibi yine hüsran yaşayacaklardır. Tarihin, talihin ve hayatın şaşmaz gerçeği bu olacaktır. Türk milleti tehditlere karşı uyanık ve dikkatlidir. Milli beka üzerinde oyun kuranların, cinayet ve ihanet nöbetine girenlerin hevesleri kursaklarında kalacak, yaptıklarının hesabı birer birer sorulacaktır. Türkiye'nin varoluş kararlılığı üzerinde kumar oynayanlar bunun bedelini er ya da geç ödeyeceklerdir. Milli birlik ve dayanışma ruhu her türlü sorun ve sıkıntının üstesinden gelecektir. Terörle mücadelede milli yürekler başarıya kilitlenmiştir. Hainlerin beli çok şükür kırılmaktadır. 

Bu kapsamda Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde 9 gündür oturma eylemi yapan anaların çığlıkları her yerden duyuluyorsa, dağa kaçırılan evlatlarını alçak insan tacirlerinden istiyorlarsa bunun yegâne nedeni yüksek mücadelenin sonucunda cesaret kazanmalarıdır. Kandil'e terörist sevk zincirinin bir halkası olan terör kuryesi HDP'den analık şuurunun hesap sorması önemli bir gelişmedir."

Annelerin feryadının çözüm yeri olarak devleti işaret edenlerin HDP'yi arkalayan, PKK'yla aynı çizgiye düşen "zillet ve rezalet figüranları" olduğuna değinen Bahçeli, "Kayyum kararına karşı çıkmayı demokrasiyle maskeleyenlerin ipliği pazara çıkmış, kirli hedefleri deşifre edilmiştir. Bilinmelidir ki, demokrasi terörün saklanacağı kılıf olamayacaktır. Buna hiçbir vicdan sahibi insanımız rıza göstermeyecek, onay vermeyecektir. CHP'nin, bölücülüğün ve yıkım faillerinin sofrasına oturup zehir aşına kaşık sallaması, HDP'ye siyasi borcunu taksit taksit ödeme gayesi utançla bezenmiş alçalma halidir. Anaların yürek sızısıyla şehit cenazelerinden yükselen hıçkırıkların birbirine karışmasına ilgisiz ve duyarsız kalan CHP'sinden İP'ine, sanatçısından sözde aydınına kadar herkes dökülen kanlardan birinci derecede sorumludur." değerlendirmesinde bulundu. 

"HDP'nin ve PKK'nın kaçacak ve saklanacak yeri olamayacak"

Terörle mücadele sonuca ulaştıkça, hıyanete pençe vurulup köküne kıran girdikçe HDP'nin ve PKK'nın kaçacak ve saklanacak yeri olamayacağını, iş birlikçi ve siyasi hayranlarının da foyasının ortaya çıkacağını belirten Bahçeli, "Sözde Büyük Kürdistan ihaneti bizzat Kürt kökenli kardeşlerimin muazzam tepki, üstün dirayetiyle gömülecektir. Hiçbir Kürt kökenli kardeşim vahşi emperyalizmin kurşun askerliğine, insan ve kan tacirlerinin piyonluğuna tamam demeyecek, tamah etmeyecektir. Siyasi parti görünümü altında kanlı ve karanlık ilişki ağlarına sahip olan HDP'yle ilgili kalıcı hükmü büyük Türk milleti günü geldiğinde verecek, bu terör aparatını kuşkusuz tasfiye edecektir." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin, milli güvenliğini içte ve mücavir topraklarda sağlamak, emniyete almak durumunda olduğunun altını çizen Bahçeli, şunları kaydetti: "Fırat'ın doğusunda kurulması planlanan güvenli bölge, henüz ortak sınır devriyesinin ötesine geçmiş değildir. ABD bir yanda güvenli bölge için Müşterek Hareket Merkezi'nde Türkiye ile eşzamanlı çalışmalar yürütürken, diğer yanda terör örgütü PKK/YPG'ye silah yardımına devam etmektedir. Bu ikiyüzlü ve muhataralı tavır müttefiklik hukukuyla çelişmekte, stratejik ortaklıkla ters düşmektedir. ABD'nin, güvenli bölge planlamasını bölücü terör örgütünün sözde güvenlik açığını kapatmak üzerine tasarlama ve temin etme niyeti vahim ve fahiş bir yanlıştır. Bu yanlıştan acilen dönülmelidir. Türkiye'nin sabrını test etmek, sinir uçlarıyla oynamak hiçbir ülkenin tevessül etmemesi gereken bir hata ve handikaptır. 17 Eylül 2019'da başlayacak olan Birleşmiş Milletler 74. Genel Kurulu'nda Türkiye-ABD arasında kurulması beklenen muhtemel görüşme trafiğinin güvenli bölge etrafındaki kuşku ve güvensizlikleri gidermesi, ülkemizin meşru tezlerinin ve haklı endişelerinin anlayışla karşılanıp gereğinin yapılması samimi dileğimizdir. Aksi halde Türkiye başının çaresi bakmalı, Fırat'ın doğusuna milli güç imkanlarıyla ansızın girmeli, huzur ve güvenliği tesis etmelidir."

"Kökleriyle birlikte kurutulmalı"

Orman yakan, sonra da dönüp kesilen ağaca tepki gösteren, insan canına kasteden, arkasından demokrasi ve özgürlük edebiyatı yapan canilerin istismarlarıyla birlikte köklerinin kurutulması gerektiğini ifade eden Bahçeli, MHP'nin gelecek dönemde sorumlu, ahlaklı, ilkeli ve milli muhalefet çizgisini ilkeli ve iradeli biçimde koruyacağını bildirdi.

Devlet Bahçeli, "Cumhur İttifakı'nın yaşaması ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yerleşip kurumsallaşması için üzerimize düşen her görev eksiksiz yerine getirilecektir. Ayrıca siyasette yeni arayış ve partileşme çabalarının ölü doğmaktan başkan şansı da olmayacaktır. Cumhur İttifakı'nı gölgelemeye, kayyum atamasını sorgulamaya, MHP ile AK Parti arasına çomak sokmaya heves eden eski ve marazi siyasetçilerin, terör sevici ve sicili lekeli şahsiyetlerin kumpasları kesinlikle tutmayacaktır." ifadesine yer verdi. 

Türkiye'nin temel ile acil meselelerinin ortak akıl ve ortak iradeyle çözüme kavuşturulacağına inandıklarını bildiren Bahçeli, bugün yapılan MYK-MDK toplantısında yakın gelecekle ilgili beklentilerin altının çizildiğine, ağırlaşan ve karmaşıklaşan siyasi gündem ve konu başlıklarının titizlikle ele alındığına, siyasi stratejilerin değerlendirildiğine dikkati çekti.

MHP'nin milletine ve vatanına sevdalı şekilde yoluna devam edeceğine, sağlıklı tutumunu ve sağlam duruşunu bozmayacağına işaret eden Bahçeli, "Hiç şüphesiz tarafımız Türkiye'dir. Milli beka mücadelesinde, hainler ve zalimler karşısında devlete ve hükümete desteğimiz tamdır. Hiç kimse Türk milletinin diriliş ve yükseliş ruhunu sekteye uğratamayacak, buna teşebbüs etse de bedelini ödemekten kurtulamayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi herkesi kucaklayacak, geleceğin vizyonunu Türklük şuur ve gururu, İslam ahlak ve faziletiyle tayin edip belirleyecektir. Partimiz Türkiye'nin önündeki zorlu siyasi süreç ve etaplara bütünüyle hazır, bunların üstesinden gelmeye de son derece inançlı ve kararlıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Yorumlar