6. Küresel Bakü Forumu

- Başbakan Yıldırım "Güç: Büyük Güç ve Diğerleri" başlıklı panelde konuştu (1) - Yıldırım: - "70’ten fazla ülke Suriye’de çözüm için olduğunu söylüyor ama çözüm bir türlü gelmiyor. Çünkü bölgede çözüme odaklanmak yerine rekabet var. Bölgede kim daha etkin hale gelecek anlayışı olduğu için maalesef bunun bedelini milyonlarca masum gariban insan ödüyor" - "Silahlı çatışmalar, terör, savaş, kitlesel göçler, siber saldırılar artık belli bölgelerin, ülkelerin değil herkesin sorunu haline geldi. Hiçbir ülkenin tek başına bu tehditlere karşı koyması, başa çıkması mümkün gözükmüyor. İnsanlık ailesi bu tehditler karşısında geleceğini garanti altına almak için ortak irade geliştirmeli ve daha yakın dayanışma içinde hareket etmeli"

Google Haberlere Abone ol
6. Küresel Bakü Forumu

BAKÜ (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "70’ten fazla ülke Suriye’de çözüm için olduğunu söylüyor ama çözüm bir türlü gelmiyor. Çünkü bölgede çözüme odaklanmak yerine rekabet var. Bölgede kim daha etkin hale gelecek anlayışı olduğu için maalesef bunun bedelini milyonlarca masum gariban insan ödüyor." dedi.

Yıldırım, 6. Küresel Bakü Forumu kapsamından düzenlenen "Güç: Büyük Güç ve Diğerleri" başlıklı panelde yaptığı konuşmada, Ankara'nın öz kardeşi Bakü'de olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Geniş bir bir ailenin üyeleri olarak aileyi bir arada tutan ortak konuları görüşmek için bir araya geldiklerini belirten Yıldırım, görüşecekleri konuların insanlığın ortak geleceği için hayati öneme sahip olduğunu dile getirdi.

Yıldırım, küreselleşmenin getirdiği fırsat ve imkanlardan sürekli bahsedildiğini ama küreselleşmenin maliyetinin fazla konuşulmadığını söyledi.

Geçmişe göre ülkeler arasında mesafelerin kısaldığını, ulaşım ve iletişimin çok geliştiğini, bu durumun aynı zamanda ülkelerin birbiriyle bağımlılığını artırdığını vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Ülkelerin birbirine çok daha bağımlı olduğu günümüz dünyasında insanlığı tehdit eden sorunlar da küresel sonuçlar doğurdu. Silahlı çatışmalar, terör, savaş, kitlesel göçler, siber saldırılar artık belli bölgelerin, ülkelerin değil herkesin sorunu haline geldi. Hiçbir ülkenin tek başına bu tehditlere karşı koyması, başa çıkması mümkün gözükmüyor. İnsanlık ailesi bu tehditler karşısında geleceğini garanti altına almak için ortak irade geliştirmeli ve daha yakın dayanışma içinde hareket etmeli."

"Arakan'da yaşanan insanlık trajedisi, Karabağ'da yaşanan katliam ve soykırım bizim meselemiz değildir demek mümkün değildir. Irak'ta, Suriye'de yaşananlar, milyonlarca insanın yerlerinden yurtlarında olması, mülteci durumuna düşmesi benim meselem değil onlar düşünsün diyemezsiniz." değerlendirmesinde bulunan Yıldırım, haksızlığa ve işgale göz yumulduğu takdirde bölgesel ve küresel barışın tesis edilemeyeceğini aktardı.

Yıldırım, çabalar birleştirilmedikçe yangını seyreden ülkelerin de yangınla karşı karşıya kalacağını vurguladı.

- "Herkesin ortak sorumluluğu var"

Yeni teknolojiler, yeni ekonomik düzen ve sosyal hayattaki gelişmelerin yaşamı çok kolaylaştırdığı gibi insanların ve toplumların zayıf taraflarını da ortaya çıkardığına işaret eden Yıldırım, şunları söyledi:

"Sistemler kendilerini güvenceye alırken insanın aklını, ruhunu, temel hak ve hürriyetleri göz ardı etmekte. Oysa asıl olan insan. Medeniyetimizde 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.' anlayışı vardı. İşte o yüzden geçmiş yüzyıllarda insanların huzur içinde yaşaması mümkün olmuş, savaşlar, anlaşmazlıklar bugüne göre çok daha az olmuş. Bölgesel veya küresel, iki anlamda da hep büyük bir aileyiz. Herkesin ortak sorumluluğu var ancak bulunduğumuz bölgenin ötesinde tesis edeceğiz barış, güvenlik ve refah sayesinde vatandaşlarımıza daha iyi bir hayat sunabilir, çocuklarımıza daha güvenli bir gelecek vadedebiliriz."

Başbakan Yıldırım, her şey insan için diyen, insan hayatını merkeze alan bir politika ve özellikle dış politika anlayışının belirleyici bir eksen olacağını dile getirdi.

- "Küresel dayanışmaya daha çok fırsat vermemiz lazım"

Hayatları söndüren savaşlara son vermek, savaş mağduru insanların acılarını dindirmek için Türkiye olarak bölgede yaşanan karışıklıkların bitirilmesi için büyük bir gayret gösterdiklerini anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu kararlı çabamızda çoğu zaman yalnız kalsak da insani çizgimizden sapmadan ısrarla bu yolda devam ediyoruz. Bölgesel sorunların, küresel meselelerden bağımsız olamayacağını bilmeliyiz. Bulunduğumuz bölgeleri dünyaya bağlamak için ağlar örmeliyiz. Ortaklık kurabildiğimiz herkesle iş birliği yapmalı ve gerekli desteği vermeliyiz. Suriye'de otorite boşluğundan kaynaklanan insanlık dramı 7 yılı geride bıraktı. 70’ten fazla ülke Suriye’de çözüm için olduğunu söylüyor ama çözüm bir türlü gelmiyor. Çünkü bölgede çözüme odaklanmak yerine rekabet var. Bölgede kim daha etkin hale gelecek anlayışı olduğu için maalesef bunun bedelini milyonlarca masum gariban insan ödüyor. O halde daha güzel bir dünya için barış ve huzur içinde insanların evlerinden, yurtlarından olmaması için kısa vadeli hesapları bir kenara bırakıp uzun vadeli huzur, refah, küresel dayanışmaya daha çok fırsat vermemiz lazım."

(Sürecek)

Yorumlar