Özel Röportaj: Telefon bağımlılığı tehlikesi yeni fark ediliyor

Türkiye’de son yıllarda akıllı telefona yönelik bağımlılıkta ciddi artış yaşanıyor. İnsanlar günün büyük kısmında ellerinde telefonu karıştırıyor, telefondan ayrı kalma süresi giderek azalıyor. İnsanların çok ciddi bir kısmı sabah uyanır uyanmaz ilk iş olarak telefonunu kontrol ediyor.

Google Haberlere Abone ol
Telefon bağımlılığı tehlikesi yeni fark ediliyor

Dr. Öğr. Üyesi Adnan Veysel Ertemel

Giderek tehlikeli bir hal almaya başlayan telefon bağımlılığına karşı bilimsel çalışmalar da yapılıyor. İstanbul Ticaret Üniversitesi İşletme Fakültesi Uluslararası Ticaret Programı kademisyenlerinden Dr. Öğr. Üyesi Adnan Veysel Ertemel de bu projelerden birisini yürütüyor. Dr. Öğr. Üyesi Ertemel ile telefon bağımlılığını ve bu bağımlılıktan kurtulmak için hazırlanan projesini konuştuk.

Soru: Akıllı telefon bağımlılığı nedir ve neden tehlikelidir?

Akıllı telefon bağımlılığı bir teknolojik bağımlılık çeşidi olup bu bağımlılık türleri içerisinde son yıllarda bu bağımlılık çeşitleri içerisinde en hızlı yaygınlaşan bağımlılık türü olarak nitelendirilebilir.

Soru: Bağımlılığı önlemek için bir eğitim modülünün de hazırlandığı bir proje yürütüyorsunuz, projeden kısaca bahseder misiniz?

2016 yılında Dijital Çağda İllüzyonel Pazarlama1 adında bir kitap kaleme aldım. Bu çalışmalarımız kapsamında alışkanlık (ve acımasız kapitalist bir mantıkla tasarlandığında bağımlılık) yapan deneyimler nasıl oluşturulur, bu teknikleri adım adım uygulayıcılara anlatıyoruz.

1,5 yıldır bu işin içinden gelen insanlar olarak madalyonun karanlık yüzüne, akıllı telefon bağımlılığı üzerine de proje geliştirmeye başladık. 

Teknoloji dünyasının içinden gelen insanlar olarak ''tasarlanan bir olgu'' olarak akıllı telefon bağımlılığı ve buna karşı somut çözüm önerilerini çeşitli platformlarda paylaşıyoruz.

Bu anlamda Bilincliyiz.biz2 adıyla İstanbul Ticaret Üniversitesi bünyesindeki hocalarımızın da desteğiyle bilimsel araştırma projesi olarak kabul alan ve süreç içinde olan bir projeye devam ediyoruz.

Proje kapsamında içinde bulunduğumuz süreç içinde yaklaşık 20 okula ziyaret gerçekleştirerek öğrencilerle ön-test ve son-test içeren, gençlere hemen uygulamalarını istediğimiz somut ve pratik öneriler sunuyoruz. 

Soru: Dikkat ekonomisi kavramı üzerinden telefon bağımlılığının maliyetine vurgu yapıyorsunuz, bu konuyu biraz açar mısınız?

Dijitalleşmede gelinen noktada her yerden bilgi patlaması söz konusu. İnsanlar sadece bilginin tüketicisi değil, aynı zamanda bilgi üreticisi konumunda. Tüketicilerin ürettiği, şirketlerin ürettiği bilginin çok çok üstünde üretilen bir bilgi var. Bunu bir yana bırakalım, nesnelerin interneti denilen yeni bir kavram var, günlük yaşama girmeye başladı bile. Durum böyle olunca, bunca bilgi karşısında artmayan tek şey bizim dikkatimiz ve zamanımız; nereye dikkatimizi vereceğimizi şaşırıyoruz. Bu duruma kısaca dikkat ekonomisi2 deniyor. Benim anlattığım şey de şu: Markalar bilerek ya da bilmeyerek şunu keşfetmeye başladı ve şuna oynamaya başladı: “Mademki dikkat bu kadar önemli bir şey, insanların dikkatini çekmek, dikkatlerini vermelerini sağlamak bu kadar önemli bir şey; o zaman, insan beyninin sol yarısı, muhakeme eden, dikkatini veren, düşünen beyni yerine, neden bilinçaltına, sezgilere, otomatik davranış kalıplarına yönelmeyelim ve bu şekilde tüketicilerle markaların etkileşimi olmasın?!” Aslında yeni yeni başlayan bir akım var.

Benim illüzyonel pazarlama dediğim şeyde de üç tane temel bileşen var ve üçü de beynimizin sağ bölümüne, bu sezgilere, bilinçaltına yönelik.

Psikologlar son 20 yılda insan beyninin nasıl işlediğine dair önemli bulgular yaptılar ve dikkat ederseniz, birçok Nobel ekonomi ödülü davranışsal iktisat, yani insanların aslında rasyonel, mantıklı düşünmediğini ispatlayan hocalara gidiyor.

Soru: Dijital dünyada bireyleri ne gibi problemler bekliyor?

İllüzyonel pazarlama teknikleri olarak anlattığım teknikler çok güçlü ve markalar daha yeni yeni bunları keşfetmeye başladı. Ben illüzyonel pazarlama konseptini ortaya attım; ama aslında yeni bir şey icat etmiyorum, biraz daha bunu derleyip toparladım. Ama bence doğru da bir isim. Bu çok çarpıcı geldi bana. Silikon Vadisi, bu işlerin, yani alışkanlık yapan ama bir tık ötesinde bağımlılık yapan -o çok ince bir çizgi- teknoloji üreticilerinin merkezi. Ve bu konuda, davranışsal psikoloji konusunda gerçekten çok sağlam hocalar var. Ve oralardan beslenen bir danışman, “Kancaya Takılınca” adıyla Türkçeye çevrilen bir kitap yazdı. Dediği şey şu: “Pazarlama için bütçe ayırmayın, reklam bütçesi ayırmayın, gerek yok; insanlara kancayı takın yeter. Sonra kancadan kendilerini alıkoymaları çok zor.”

Evet, burada eğer insanî bir bakış açısıyla bir mekanizma tasarlanmadıysa, kapitalist bir bakış açısıyla bakılıyorsa, YouTube gibi, Facebook gibi, Twitter gibi mecralar, dikkat ederseniz, bizden hiç para istemiyor; çünkü bizim dikkatimizi paraya çevirmesini biliyor. Ama bunu paraya çevirmede çok maharetli oldukları için, o ayırdığımız zamanı daha da artırarak maksimize etmesini de biliyorlar ve bunun sonucu da doğal olarak teknoloji bağımlılığı oluyor. Netflix firmasının tepe yöneticisi, bundan birkaç ay önce itiraf gibi bir açıklamada bulundu, dedi ki: “Bizim iki tane büyük rakibimiz var; biri YouTube, diğeri uyku.” Yani bizim daha az uyumamız onların işine geliyor.

Özetle, teknikler bunlar ve artık buradan kendimizi alıkoymamız için bunları bilmeliyiz. Daha yeni yeni dünya buna uyanıyor; yani böyle bir durumun negatif olduğu ve bir şeyler yapılması gerektiği konusuna yeni yeni uyanılıyor. 

Soru: Okullarda ve kurumlarda verdiğiniz seminerler nasıl etki uyandırıyor, bağımlılık gerçekten azalıyor mu?

Cevap: Yaptığımız son testlerden ümit verici bulgular edindik. Gençlerin bağımlılık profilini ölçen 7 alt boyutun 6'sında gözle görülür ilerleme kaydetmeyi başardık. Konuya çok disiplinli bir yaklaşım getirerek pratik ve etkili bir program sayesinde gözle görülür bir ilerleme kaydedildi. Bildiğimiz kadarıyla sadece Türkiye’de değil dünyada da i̇lk eğitim programı oldu bu... Bu konuda henüz yolun başındayız ancak daha alacağımız çok mesafe var örneğin akıllı telefonu bağımlılık profili en yüksek olan yüzde 10’luk kesimi aileleriyle beraber gönüllü olarak beş haftalık ayrı bir eğitime tabi tutmayı planlıyoruz. Bu konuda farklı kurumlarla işbirliğine de açığız.

YASAL UYARI! Söz konusu makale sadece aktif link ile kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Aksi halde yasal yollara başvurulacaktır.

 

Kaynak: SonHaberler


1- https://www.abakuskitap.com/Illuzyonel-Pazarlama,PR-538.html

2- https://webrazzi.com/2013/11/13/dikkat-ekonomisi/

3- http://www.bilincliyiz.biz/

Yorumlar