Osman Kavala'nın da yargılandığı Gezi Davası'nda üçüncü duruşma

15 Temmuz darbe girişimi ve Gezi Parkı olaylarına ilişkin 52 sanıklı davanın üçüncü duruşması başladı. Tutuklu sanık Osman Kavala'nın katılmadığı duruşmada tutuksuz sanıkların savunmaları alınıyor

Google Haberlere Abone ol
Osman Kavala'nın da yargılandığı dava başladı

Beşiktaş taraftar grubu Çarşı üyeleri, Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala ve firariler eski CIA danışmanı Henri Barkey ile Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu 52 sanığın, "15 Temmuz darbe girişimi" ve "Gezi Parkı olayları"na ilişkin iddialar kapsamında yargılandığı davanın üçüncü duruşması başladı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Osman Kavala katılmadı.

Bazı tutuksuz sanıklarla avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmayı, izleyiciler arasında yer alan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Ali Şeker, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Fransa, Belçika, İsveç, Çek Cumhuriyeti ve İtalya başkonsolosları, Avrupa Birliği elçi müsteşarı, ABD ve Norveç konsolosluk görevlileri ile Kavala'nın eşi Ayşe Büşra Kavala da takip etti.

Duruşmada savunması alınan sanık Şerafettin Can Atalay, "Gezi direnişinin tek bir kör kuruşla ilişkilendirilmesi mümkün değildir. Gezi, bir anda ortaya çıkmamıştır. İddianame, 3 maymunu oynayarak görmemiş, duymamış ama konuşmaya niyetlenmiştir. Bizi müebbetle yargılıyorsunuz. Bu dosyanın bir tutuklusu var. Osman Kavala'ya özgürlük talep ediyorum. Bu iddianameyi reddediyorum." ifadelerini kullandı.

Sanık Tayfun Kahraman da Gezi Parkı'nın otoparka dönüştürülmemesi için kentine sahip çıkan insanlar olarak 2012'de Taksim Dayanışması'nı kurduklarını belirterek, basın açıklaması ve imza kampanyası yaptıklarını, yine üçüncü köprüye, Kanal İstanbul Projesi'ne de karşı etkinlikler gerçekleştirdiklerini anlattı.

Sanık Ayşe Mücella Yapıcı da yıllardır yargılandıklarını ve iki kez beraat ettiğini dile getirerek, Gezi olayları sırasında güvenlik güçlerince yapılan müdahale esnasında atılan gaz nedeniyle KOAH hastası olduğunu söyledi.

Parktakilerin arayıp usulsüz şeylerin yapıldığını söylemesi üzerine Gezi Parkı'na gittiklerini belirten Yapıcı, "İçinde çocukların olduğu çadırları yakmaya çalıştılar. Usulsüzlüğün usulsüzlüğünü yaptılar. İnsanlar, kediler, köpekler, kuşlar öldü. Her yer gazdı. Gezi'de ayağa kalkan halkın vicdanıydı. O yüzden Osman Kavala'yı rehin olarak kullanıyorlar." iddiasında bulundu.

Duruşma, diğer sanıklar ve avukatlarının beyanlarının alınmasıyla sürüyor.

ÇARŞI DAVASININ GEÇMİŞİ

Gezi Parkı olaylarına ilişkin aralarında Beşiktaş taraftar grubu Çarşı mensuplarının da bulunduğu 35 sanığa "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet", "terör örgütü kurma veya yönetme ile örgüte üye olma" suçlarından verilen beraat kararları, Yargıtay tarafından bozulmuştu.

Bozma ilamında İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Gezi Parkı olaylarına ilişkin dosya ile bu dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu belirtilerek, dosyaların birleştirilerek karar verilmesi istenmişti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi de 35 sanıkla ilgili yaptığı yargılamada, Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bozma ilamına uymuştu.

GEZİ PARKI OLAYLARI DAVASININ GEÇMİŞİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Osman Kavala, Mehmet Ali Alabora, Ayşe Mücella Yapıcı ve Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu 16 sanık hakkında dava açılmıştı.

Yargılama yapan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Şubat 2020 tarihli duruşmada Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı ve Şerafettin Can Atalay'ın da aralarında olduğu 9 sanığın, yüklenen suçların işlendiğine dair mahkumiyete yeter derecede hukuka uygun somut ve kesin delil bulunmadığı gerekçesiyle beraatine yönelik hüküm kurmuş, firari 7 sanığın dosyasını ayırmıştı.

Kararın temyiz edildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi (istinaf), Osman Kavala'nın da arasında yer aldığı 9 sanık hakkında verilen beraat kararlarını bozmuştu.

Tutuklu sanık Osman Kavala ve eski CIA danışmanı Henri Barkey'in, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin "Anayasa'yı ihlal" ve "siyasal veya askeri casusluk" suçlarından İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın 5 Şubat 2021'deki duruşmasında mahkeme heyeti, dava dosyasının Gezi Parkı olaylarına ilişkin İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dava dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesine, dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesine hükmetmişti.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 28 Nisan 2021'deki duruşmada, ana dava dosyasında 9 sanık yönünden verilen beraat kararlarının istinaf mahkemesi tarafından bozulduğu ve karar veren bu mahkemeye gönderildiği hatırlatılarak, o kararla birlikte firari 7 sanık yönünden dosyanın ayrıldığına işaret edilmişti.

Mahkeme heyeti, 7 firari sanık yönünden ayrılan bu dosyanın, istinaf mahkemesince bozulan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Osman Kavala ve Henri Barkey'in yargılandığı "15 Temmuz darbe girişimi" davası ile yine Kavala'nın 9 sanık ile yargılandığı "Gezi olayları" dava dosyasıyla birleştirilmesine hükmetmişti. Böylece birleşen 3 dava dosyasındaki sanık sayısı 17'ye ulaşmıştı.

ÇARŞI DAVASI DA BİRLEŞMİŞTİ

"15 Temmuz darbe girişimi" ve "Gezi Parkı olaylarına" ilişkin Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala ve firariler eski CIA danışmanı Henri Barkey ile Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu 17 sanığın yargılamasını yapan İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Çarşı mensuplarının da aralarında bulunduğu 35 sanıklı davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazı yazarak, yargılama konusu eylemler açısından hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle dava dosyalarının birleştirilmesine ilişkin görüş sormuştu.

Bu mahkemenin birleştirme konusunda muvafakat vermesinin ardından dava dosyaları, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde birleştirilmişti.

Yorumlar