Milli Görüş camiasında derin rahatsızlık

Saadet Partisi'nin adeta "Erdoğan karşıtı faaliyetlerin karargahı" gibi kullanılmasına neden olan Temel Karamollaoğlu'na tepkiler çığ gibi büyüyor. Milli Görüş'ün önde gelen isimleri, Karamollaoğlu'nun yaptıkları için, "Tarih bunu affetmeyecektir" ifadelerini kullandı.

Google Haberlere Abone ol
Milli Görüş camiasında derin rahatsızlık

Saadet Partisi'nin "yıkımın karargahı" olarak kullanılmasına Milli Görüş'ün önde gelen isimleri ve merhum Erbakan'ın yol arkadaşlarından tepki geldi.

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Selman Esmerer, eski Refah-Yol Hükümeti Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Devlet Bakanı Prof. Dr. Sacit Günbey, TBMM 20. ve 21. dönem Refah Partisi ve Fazilet Partisi Diyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu, TBMM 19. Dönem Refah Partisi Tokat Milletvekili Ahmet Feyzi İnceöz, TBMM 21. Dönem Saadet Partisi Ankara Milletvekili Mehmet Zeki Çelik, Refah Partisi eski Diyarbakır Sur Belediye Başkanı Cemal Toptancı, Saadet Partisi eski İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim, Milli Görüş camiasının sembol isimlerinden Mustafa Kasadar Hoca, Necmettin Erbakan Hoca'nın tercümanı ve Haymana Mutabakatı Heyeti Yürütme Kurulu Başkanı Hasan Yaşar, Saadet Partisi Genel Başkanlığı eski danışmanı ve rahmetli Oğuzhan Asiltürk'ün çalışma arkadaşı Harun Macit, Saadet Partisi genel merkezinde 6 Mart 2023 tarihinde yaşanan tabloya tepki gösterdi.

İşte, Milli Görüş davasına yıllarını vermiş politikacıların ve fikir insanlarının Saadet Partisi ile SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'na yönelik samimi açıklamaları...

"ARKADA ERBAKAN HOCAMIZIN FOTOĞRAFI VARDI"

Refah-Yol Hükümeti'nde Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Devlet Bakanlığı yapan Prof. Dr. Sacit Günbey, Saadet Partisi'nin bu duruma gelmemesi gerektiğini söyleyerek şunları dile getirdi:

"İki günden beri çok mahzunum, çok üzüntülüyüm bu tabloyu gördüğüm için… Hazin bir sonuç… Gerçekten bizi çok üzdü… Bir defa, Erbakan Hoca’nın kurduğu bir partinin önünde, Saadet Partisi’nin önünde böyle bir seremoni yapılması gerçekten beni incitti, benim gibi çok insanı incitmiş olabilir. Saadet Partisi bu sona gelmemeliydi. Bir de en çok üzüldüğüm konulardan biri, arkada Erbakan Hoca’nın fotoğrafının olmasıydı. Erbakan Hoca’nın fotoğrafının önünde hem de Berat Kandilinde bunu yaptılar… Maalesef… Saadet Parti’ye gönül vermiş kardeşlerimizin ellerini başlarının arasına koyup bunu yeniden düşünmeleri lazım."

Ömer Vehbi Hatipoğlu
Ömer Vehbi Hatipoğlu

 

"BABA KATİLİYLE BABAN BİR SAFTA"

Refah Partisi ve Fazilet Partisi sıralarından iki kez Diyarbakır Milletvekili seçilen Ömer Vehbi Hatipoğlu, merhum Necmettin Erbakan Hoca'nın kurduğu son partinin içerisinde bulunduğu mevcut durumu rahmetli Necip Fazıl Kısakürek'in bir şiirine atıfta bulunarak anlattı:

“Saadet Partisi’nin bu süreçteki politikasını doğru bulmuyorum. Bugünleri görünce insanın aklına rahmetli Necip Fazıl Kısakürek’in mısraları geliyor. ‘Zindan iki hece, Mehmet’im lafta! Baba katiliyle baban bir safta!’ Bu sözleri hatırlıyor insan… Bir partinin başka bir partiyle ittifak kurması ayrı bir olaydır ama Saadet Partisi’nin Tayyip Bey’e karşı böyle bir oluşumda yer alması ve adeta sözcülüğünü yapmalarını talihsiz bir olay olarak değerlendiriyorum. Tabii biliyorsunuz ben artık Saadet Partisi’nden biri değilim. Milli Görüşçüyüm. Allah (C.C.), ölünceye dek bana Milli Görüşçü olarak yaşamayı nasip etsin.” 

"OCAĞIMIZDA SİYONİZME TAŞERONLUK YAPTILAR"

Saadet Partisi Genel Başkanlığı eski danışmanı ve rahmetli Oğuzhan Asiltürk'ün çalışma arkadaşı, Milli Görüş camiasının önde gelen isimlerinden Harun Macit, Saadet Partisi Genel Merkezi'nde Temel Karamollaoğlu'nun Siyonizme taşeronluk yaptığını savundu:

"Büyük bir fecaat... Erbakan Hocamızın kemikleri sızladı. Oğuzhan Bey’in kemikleri sızlıyor… Takdiri ilahi işte… Oğuzhan Bey hayatta olsaydı Kongre’de değiştirecekti bunu… Tamamen dış mihraklara taşeronluk yaptılar… Yıllarca adil düzen diyen Erbakan Hocamız, bu davanın, bu hareketin kurucusu, onun birinci yardımcısı Oğuzhan Bey ve elli yıldan beri mücadele eden yüz binlerce Milli Görüşçünün yüreğini sızlattılar… İki günden beri birçok kardeşimiz arıyor, gelip gidiyorlar… Ben de çok fena oldum. Evde çoluk çocuğumuz ‘Baba ne oluyor, niye bu kadar etkileniyorsun?’ diye soruyor… İlk kez böyle gördüler beni… Ocağımızda siyonizme taşeronluk yaptılar. Ne talimat verdilerse aynen uyguladılar… Altılı masa ile Tayyip Bey’i devirmeyi planladılar."

"BÜTÜN MAZLUMLAR ERDOĞAN'A BAKIYOR"

Kanal İstanbul ve diğer atılımların Türkiye için hayati nitelikte olduğunu vurgulayan Macit, Erdoğan'ın mazlumlar coğrafyasında 'tek başına ayakta kalmış bir kale' hüviyeti gördüğünü ima etti:

"Neden bütün güçleriyle mücadele ediyorlar? Neden bütün dünya Tayyip Bey’i düşürme niyetinde? Çünkü Türkiye birçok noktada artık lider ülkelerden biri haline gelmeye başladı. Bu hamlelerin önünü kesmenin bir tek yolu olduğunu düşünüyorlar, bunu yürüten tek bir kişi var Türkiye’de… O da Sayın Erdoğan… Muhalefettekilerin hepsi tek bir ağızdan ‘İktidara gelir gelmez bütün hamleleri durduracağız’ sözünü veriyorlar. Bundan daha büyük bir ihanet olabilir mi? Kanal İstanbul Türkiye’nin beka meselelerinden biridir… Ben AK Parti ile şu güne dek hiçbir bağ kurmadım ama ben Allah’tan korkuyorum ve ülkemi seviyorum… Bütün mazlum coğrafyalarda tek ümit Erdoğan… Bütün mazlumlar Erdoğan’a bakıyor… Bu kalenin düşmesi Siyonizm ve dış mihraklardan başka kime yarar ki? İki günden beri yüzlerce, binlerce Saadet Partili kardeşimiz var… Ağlayan, morali bozulan, ‘Ne yapacağız’ diyen… Bu insanların hiçbiri inşallah bu oyunlara prim vermeyecektir… Ve bunu yapanlar, Temel Bey ve ekibi, süratle Saadet Partisi’nden diskalifiye edilecektir. Ben buna inanıyorum… Çok yakın zamanda, önümüzdeki hafta içerisinde herkes tavır koyacaktır… Sırf CHP’den birer milletvekili kapmak uğruna Türkiye’nin geleceğini tehlikeye attılar, geleceğimizi ipotek altına aldılar… İki gündür Al-i İmran Suresi’nin 54’üncü Ayet-i Kerimesini okuyorum. ‘Allah onların tuzaklarını bozacaktır’… Çok büyük bir tuzak içerisindeyiz ama onların hesapları varsa Allah’ın (C.C.) hesabı vardır…"

KASADAR HOCA: "TARİH BUNU AFFETMEYECEKTİR"

Milli Görüş camiasının alim ismi Mustafa Kasadar Hoca, sadece Temel Karamollaoğlu'nun değil, Saadet Partisi'nin de 'gaflet' içerisinde olduğunu belirtti:

"Saadet Partisi’nin CHP ile yapmış olduğu bir önceki ittifak da yanlıştı, bugünkü ittifak da yanlıştır. Bu kanaatimi Temel Karamollaoğlu Bey’e de defaatle söylemişimdir. Berat gecesine bu ilanın denk getirilmesi, kasıtlı bir şey ise bu da büyük bir ayıptır. Ayrıca ittifakta Saadet Partisi’nin yer alması yanlıştır. Bu ittifakta yer alınarak Saadet Partisi’ne büyük bir kötülük yapıldı. Görüşmelerin sonuncusunun Saadet Partisi Genel Merkezi’nde yapılması ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday ilan edilmesi fevkalade yanlıştır. Bu Saadet’e karşı kurulmuş bir tuzaktır. Ve bunu tarih affetmeyecektir. Millet de affetmeyecektir. Temel Bey, büyük bir hata yapmıştır. Saadet Partisi de yanlış yapmıştır. Biz bu yanlıştan dönmelerini arzuluyoruz. Saadet Partisi kendi adayıyla, kendi programıyla, ilkeleri doğrultusunda mücadele etsin istiyoruz. Yani ömründe caminin eşiğinden adımını atmamış, bir kere dahi Cuma namazında görülmemiş Kılıçdaroğlu’nu allayıp pullayıp aday yapmanın Milli Görüş tarafından izah edilebilir hiçbir tarafı yoktur. Ben hiçbir Milli Görüşçünün de Kılıçdaroğlu’na oy vereceğine inanmıyorum."

Selman Esmerer
Selman Esmerer

 

SAADET GİK ÜYESİ ESMERER: "İSTİFA..."

Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi ve YENİAD Genel Başkanı Selman Esmerer, Kemal Kılıçdaroğlu'nun merhum Necmettin Erbakan Hoca'nın hapis cezasının kaldırılmasını istemeyen isimler arasında yer aldığını hatırlatarak, 'istifa' çağrısında bulundu:

"Saadet Partimiz akıl tutulması yaşıyor. Dört partimiz laiklik dışında İslami bir düzen işlemekten, Kur’an’a dayalı bir düzen istemekten yargılanmış ve Erbakan Hocamız 28 Şubat post modern darbesinde her türlü zulme maruz kalmıştır. Hocamızın son dönemindeki hapis cezasının kaldırılmasını istemeyenler arasında Kemal Kılıçdaroğlu vardı. Kılıçdaroğlu bu noktada Saadet Partisi’ni adeta kullanıyor, bizim görüşümüze göre… Milliyetçilerin yanına gidiyor, en büyük milliyetçi oluyor, helalleşme ile bizim tabana hitap etmeye çalışıyor. Ama tekrardan İstanbul Sözleşmesi’ni getireceğini söylüyor. Pervasızca ifade ediyor. İki gün önceki olaya gelince, CHP, Saadet Partisi’ni işgal etmiştir. Biz infial halindeyiz. ‘Türkiye laiktir laik kalacak, İzmir Marşı’ ile adeta Erbakan Hoca’dan rövanş alınmaya çalışmıştır. Bunu yapanlar tarihe kara leke olarak düşecektir. Bizim davamız açısından bu manzara içler acısıdır. Asla kabul edilemez! Tarih ve millet önünde, teşkilat mensuplarıyla hesap vermeleri gereklidir. Böyle bir duruma altyapı hazırlayan her kimse istifa etmelidir. Sanki Saadet Partisi Genel Merkezi değil de CHP Genel Merkezi gibiydi… İnşallah özüne aslına döner diyoruz, kendine gelir diyoruz… Bu büyük bir gaflet… Vaziyet kötü bizim açımızdan…"

TOPTANCI: "UTANÇ VERİCİ BİR TABLO!"

Diyarbakır Merkez Sur ilçesinin Refah Parti'li kurucu belediye Başkanı Cemal Toptancı, Saadet Partisi Genel Merkezi'ndeki tablonun kabul edilemez oluşunu kaydedip Kemal Kılıçdaroğlu ile Kürt seçmenin hiçbir düzlemde bağdaşamayacağını anlattı:

"1974’ten bu yana Milli Görüş camiasının içerisindeyim. 50 yıla yakın süredir aynı çizgideyim. Hâlihazırda Türkiye siyasi arenasında Sayın Erdoğan’la birlikte hareket etme noktasında ısrar eden bir kişiyim. Bu perspektiften baktığınızda Milli Görüş camiasının ilkesel olarak benimsediği, Rahmetli Erbakan Hocamızın ‘Önce ahlak ve maneviyat’ düsturunun mevcut Saadet Partisi’nde, ne hazin ki ne ahlak ne de maneviyat yönünde hiçbir izin kalmadığını görüyoruz. İki gün önce Erbakan Hocamızın kurduğu partinin önünde sol ellerin havaya kalktığı, Marksist-Leninist çizgide olan, terör örgütleriyle iltisaklı olan bir zümre, Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını haykırdı. Bu Saadet Partisi camiası açısından utanç verici bir tablodur! Türkiye’deki Müslümanların, Temel Karamollaoğlu ve Saadet Partisi nezdinde bu siyaseti kabul etmesi mümkün değildir. Bu ne imani ne insani ne de vicdani noktada kabul edilemeyecek bir hamledir. Kemal Bey’in ne olduğunu ve ne olmadığını bu Müslüman halk çok net bir şekilde bilmektedir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun biz Kürtler açısından da utanç verici bir geçmişi mevcuttur sadece Saadet Partisi açısından değil… HDP seçmeni açısından da Kılıçdaroğlu’nun adaylığını ben sorguluyorum. Çünkü onun mensup olduğu Kureyşan aşiretinin Ruslardan aldığı destekle Diyarbakır’da binlerce Müslüman Kürt kardeşimizi katlettiğini biliyoruz. 1916 Haziran ve Temmuz aylarında 6 bin 500 Kürt’ü şehit etmişlerdi! O sebeple Müslüman ve mazlumların yanında olduğunu ifade eden Saadet Partisi’ni malum tablodan ötürü kınıyorum."

ÇELİK: "TEMEL BEY'E 'MADIMAK KATİLİ' DİYORLARDI"

Saadet Partisi 21. Dönem Ankara Milletvekili Mehmet Zeki Çelik, Temel Karamollaoğlu'nun sol cenahta 'Madımak Katili' olarak geçtiğini hatırlatıp, genel merkezdeki görüntüyü 'akıl tutulması' bağlamında değerlendirdi:

"Tam bir akıl tutulması… Başka ne denir ki bu duruma… Mübarek bir günde, Berat Kandilinin kutlandığı bir akşam vakti laiklik sloganlarıyla adaylık açıkladılar. Bizim bütün partilerimiz bu anlayış nedeniyle kapatılmıştı. Milli Nizam’dan Milli Selamet’e, Refah Partisi’nden Fazilet’e kadar hepsinin kapatılma sebeplerinin başında laiklik karşıtlığı geliyordu… Bu manada hakikaten çok büyük bir vebal içerisindeler. Bunun hesabını ödeyemezler… Bu manzaraları gördüm göreli büyük bir üzüntü içerisindeyim… Bu manada bunların affedilecek bir taraflarının olmadığı kanaatindeyim. Saadet Partisi’nin bu bileşende yer alması da hocamızın ruhunu acıtacak bir durum… İnsanın içi de dışı da kaldırmıyor… Bunu izah edecek bir kelime bulamıyorum… İnsan günah işlediği zaman ‘ruhu bile yorulur’ denirdi şimdi bunun kutlaması yapılıyor… Üzülüyoruz… Memleket hesabına da üzülüyoruz… Binlerce insanımız depremde canını yitirmiş, yaralılar var… Gündemimiz bu olmalı… Ama görüyoruz ki onlar ‘Kim başkan olacak?’ telaşına düşmüş… Temel Bey’e ‘Madımak Katili’ diyorlardı… Her anma töreninde Sivas Belediye Başkanı Kurulan altılı masa, yedili masa Türkiye’nin gelmiş olduğu noktayı çok daha gerilere götürebilecek potansiyelde…"

İNCEÖZ: "KRALDAN ÇOK KRALCILIK NEDEN?"

'Laikliğe aykırılık' gerekçesiyle kapatılan Refah Partisi'nin 19. Dönem Tokat Milletvekili Dr. Ahmet Feyzi İnceöz, rahmetli Erbakan Hoca'nın yarım bırakmak zorunda kaldığı projelerin Recep Tayyip Erdoğan döneminde tamamlandığını belirterek Saadet Partisi'ni topa tuttu:

"Bu bir züldür… Ayıptır falan değil, züldür, yüz karası bir durumdur… Kelime bulamıyorum… Berat Kandilinde bunun yapılmış olması inançlarımıza saygısızlıktır… Erbakan Hocamızın kurmuş olduğu partiler ‘laiklik’ gerekçesiyle kapatılmıştı. Pazartesi günü ‘Türkiye laiktir, laik kalacak’ sloganları atıldı. Bunu nasıl yorumlayabiliriz? Ben şuna inanıyorum, bizim milletimiz feraset içerisindedir. Felaket anında sağcısı solcusu demeden herkes bir araya gelebiliyor, dayanışma ruhunu gösterebiliyor. Ama bir şey söyleyeyim, bu felaket anında bile altılı masa denilen grup ne yaptı? Enkaz başında siyaset yapmaktan başka bir şey yaptılar mı? Onca dernek gördüm, onca vakıf gördüm orada… Bugün de olmayacaksanız ne zaman olacaksınız? Milletin bunları görmediğini mi zannediyorlar? Bugün Erbakan Hocamızın yarım bırakmak zorunda kaldığı tüm projeleri Recep Tayyip Erdoğan sahiplenmiştir. Bugün Milli Görüş’e Recep Tayyip Erdoğan sahip çıkmaktadır. Milli Görüş’ün adresi, milli duran AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bunun lamı cimi yok! Temel Bey, Çamlıca Camii’ne karşı çıkmıştı, yatırımlara karşı çıkmıştı… Bunları söyleyen bir şahıs… Bunları CHP bile söyleyemiyor, kraldan çok kralcılık neden? O sebeple şunu söyleyerek noktalayayım, bu maya tutmaz bu yamalı bohçaya da kimse oy vermez…"

Abdullah Sevim
Abdullah Sevim

 

SEVİM: "SAADET OLMAMASI GEREKEN YERDE"

Saadet Partisi'nin eski İstanbul il başkanı Abdullah Sevim, partisinin mevcut durumundan ötürü duyduğu rahatsızlığı, "En başından beri bu konu hakkında olumsuz düşünceye sahibim. Parti içinde de açıkladım, kamuoyuna da bildirdim. Dolayısıyla Saadet Partisi’nin bulunduğu konumun olmaması gereken yer olduğu kanaatindeyim" sözleriyle özetledi.

YAŞAR: "BU PARTİ HAKKI VE HAKİKATİ SÖYLEYEN BİR PARTİYDİ"

Rahmetli Necmettin Erbakan Hoca'nın uzun yıllar tercümanlığını yapmış, Haymana Mutabakatı Heyeti Yürütme Kurulu Başkanı Hasan Yaşar, partisinin mevcut durumunu: "Saadet Partisi’nin önünde yaşananların hiçbir tarifi yoktur bizim açımızdan… Yıllardır mücadele ettiğimiz değerlerin tamamı önceki gün Saadet Partisi’nin genel merkezinin önünde ayaklar altına alınmıştır. Neden? Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı için… Tüm değerlerimiz yerle bir edildi… Yaşananların Milli Görüş hafızasında travma oluşturmuştur… Hatta şimdiye dek Saadet Partisi’nden başka hiçbir partiye oy vermeyen Milli Görüşçülerin büyük hüzün içerisinde olduğunu belirtebilirim. Bu parti hakkı ve hakikati söyleyen bir partiydi…" sözleriyle anlattı.

Yorumlar