"Kuş evi" geleneği devam ediyor

Anadolu'nun yüzyıllardır süregelen merhamet ve karşılıksız verme kültürünün, yaratılan her canlıya şefkat göstermesinin güçlü bir göstergesi olan kuş evi geleneği Vakıflar Genel Müdürlüğü (VGM) hizmet binasında da yaşatılıyor.

Kuşları kötü hava şartlarından korumak ve onlara güvenli bir sığınak sağlamak amacıyla çeşitli şekillerde inşa edilen kuş evleri, 15'inci yüzyılda klasik Osmanlı mimarisinin gelişmesiyle yaygınlaştı.

Anadolu'nun her şehrinde cami, medrese, köprü, kilise, sinagog, türbe, han ve benzer birçok yapı, bunlara ev sahipliği yaptı. Bu topraklarda yaşayanların merhamet, iyilik ve tüm canlılara gösterdiği şefkatin tezahürü olan kuş evleri, vakıflar aracılığıyla hayata geçirilen sayısız adımdan biri oldu.

Bugün Türkiye'nin birçok şehrinde bulunan vakıflara ait onlarca eserde de merhametin simgesi kuş evleri varlığını sürdürüyor. Vakıf medeniyetinin temsilciliğini yapan Vakıflar Genel Müdürlüğünün Ankara'daki genel müdürlük binasında da kuş evleri bulunuyor.

 "Vakıf geleneğinin yaşatılması ve geleceğe aktarılması için bu kutsal görevi üstlendik"

Vakıflar Genel Müdür Yardımcısı Rifat Türker, AA muhabirine, tarihi yapılarda çok sayıda kuş evi ve kuşlar için özel olarak açılmış deliklerin varlığını sürdürdüğünü söyledi.

Vakıf geleneğinin yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması için bu "kutsal görevi" üstlendiklerini dile getiren Türker, yalnızca emanet edilen eserleri koruyup ihya ederek değil, aynı zamanda vakıf duygusunu ve paylaşma geleneğini yaşatarak görevlerini yerine getirmeye çalıştıklarını söyledi.

Birçok kuşun ve sahipsiz hayvanın sığındığı Güvenpark yakınındaki genel müdürlük binasında 5 kuş evine ev sahipliği yaptıklarını kaydeden Türker, "Buradaki kuş evlerimizle, ecdadımızdan bize kalan bu geleneği sürdürüyor, hayvan sevgisinin, merhametin, şefkatin, tüm yaratılanlara karşı karşılıksız sevginin bugün de bu gelenekle yaşatılması ve genç kuşaklara ulaştırılması adına örnek olmaya çalışıyoruz." dedi.