Kulüp gerçek bir hikaye mi? Kulüp kimin hayatını anlatıyor?

Kulüp dizisinin yeni sezonu başladı. Yeni sezonun başlamasıyla birlikte bu ilginç hikaye için kimin hayatını anlatıyor, gerçek mi, dizide konu edinen hikaye gerçek hayattan alınma bir hikaye mi yoksa tamamen hayali kurgu mu?

Google Haberlere Abone ol
Kulüp gerçek bir hikaye mi? Kulüp kimin hayatını a

Kulüp dizisi kimin hayatını anlatıyor, gerçek mi, dizide konu edinen hikaye gerçek hayattan alınma bir hikaye mi yoksa tamamen kurgu mu? İstanbul'un bir dönemlerine ışık tutan, İstanbul gecelerinin farklı açılardan irdelendiği dizide yaşanan olaylar gerçek mi? Kulüp kimin hayatını anlatıyor?

KULÜP GERÇEK HİKAYE Mİ? KİMİN HAYATINI ANLATIYOR

Kulüp dizisi tamamen gerçek olaylardan ve gerçek kişilerin isimleri üzerinden kurgulanmıştır. İstanbul'un eğlence dünyası üzerinden dönemin önemli siyasi ve kültürel hareketliliğine yer veren dizinin gerçekte kimin hayatını anlattığı merakla soruluyor.

Kulüp dizisi kimin hayatını anlatıyor, gerçek mi
Kulüp dizisi kimin hayatını anlatıyor, gerçek mi

 

İstanbul'un 1950'li yıllarını anlatan dizide şehrin bir döneme ışık tutan olayları anlatılıyor. Dizide İstanbul'un gece hayatı hatta bir zamanlar Atatürk'ün bile gittiği ileri sürülen Kulüp İstanbul'da anlatılanları konu alan dizideki olaylar, kişiler ve yaşananlar aslında gerçek hayattan alınmadır. Peki, kimin hayatı anlatılıyor. 

Netflix’te yayına girdiği kasım ayı başından beri büyük ilgiyle karşılanan ve en çok izlenen dizi olan Kulüp’ün ikinci ve son bölümü ocak’tan sonra yayına girecek. Bu dizinin önemini Yahudi kökenli sinema eleştirmeni, SİYAD üyesi Viktor Apalaçi, Behçet Üstün’e verdiği bir video röportajda anlattı. Viktor Apalaçi, diziyi, Türk Yahudilerinin yakın tarihine objektif yaklaşan ilk yapım olduğu için çok önemli buluyor. Bundan önce Türk gayri müslimlerinin yaşamını özel olarak işleyen bir film yapılmadığını vurguluyor. Gerçekten de Yeşilçam filmlerindeki gayrımüslimler hep aşağılanan, kötü yanları vurgulanan tipler olmuştu. Kulüp’te ise 1950’lerin hayatı mercek altına alınırken onların yaşadıkları haksızlık ve zulüm de dile getiriliyor. Viktor Bey konuyu şöyle aktarıyor:

Kulüp dizisi kimin hayatını anlatıyor, gerçek mi
Kulüp dizisi kimin hayatını anlatıyor, gerçek mi

 

BÜTÜN KİŞİLER VE HİKAYELER GERÇEK

 “Projenin sahibi Banu Denizer, ailesi, anneannesi Matilda Asero ve annesi Raşel’in 1940’lardan 50’lerin sonuna kadar olan dönemde yaşadıklarını anlatmış. Senaryo ekibi de bunu çok doğru yansıtmış. O dönemin acıları kendi ailemin yaşadıklarıyla da örtüşüyor. Dedem Alber, Balkan Savaşı’ndan dönemediği için babam ve kardeşleri yetimhanede büyümüş. Babam ben bir yaşındayken kendisinden istenen Varlık Vergisi’ni ödeyecek parası olmadığı için Aşkale’ye gönderildi. Geri dönebildi ama bize yaşadıklarını hiç anlatmadı, yaşadığı eziyeti vefatından sonra beni büyüten ağabeyimden öğrendim. Çocukluğum Beyoğlu, Şişhane ve Kuledibi’nde geçti. Yazları Büyükada’ya giderdik. 1955’te 6-7 Eylül faciasında Kartal ve Maltepe’den motorlarla gelen yağmacıların elinden “Burada Müslümanlar yaşıyor” yalanıyla kurtulduk! Oysa komşularımızla hiçbir sorunumuz yoktu. Zaten o dönemi Maksim Gazinosu’nda yaşayan Sacit Aslan da Kulüp dizisinde bahsi geçen Matilda ile Raşel’i tanıdığını, çalışanların dini ve etnik kökeniyle kimsenin ilgilenmediğini anlatıyor. “Aşkale’den dönüp parasız kalanların büyük bölümü yeni kurulan İsrail’e göç etti. Ama orada da sıfırdan bir hayat kurmak hiç kolay değildi” diye devam ediyor.

Viktor Apalaçi, Kulüp’ü, sadece objektif olduğu için değil, sinematografik olarak da çok başarılı bulmuş. Kostüm, dekor ve müziklerin dönem atmosferini çok iyi yansıttığını, oyunculukların üzerine laf söylenemeyeceğini vurguladıktan sonra “İlla eleştiri istiyorsanız antika arabalar çok ağır geçiyor” diyor.

Yazar Zeynep Göğüş ise dizide tarihlerin tutmamasından şikâyetçi. “Matilda’nın babası Aşkale’de öldüyse tarih en erken 1942 olabilir, Raşel 17 yaşında bu sefer 1959’a geliyoruz, oysa dizi 1955’te geçiyor” diye hesap yapıyor! O kadar kusur olur, bu bir belgesel değil, dizi deyip gelecek bölümü merakla bekliyoruz. Çünkü ikinci yarıda aksiyonun çok daha fazla olacağı kesin. Çekimler bitmiş. Gösterilmesi için herkesin ilk bölümü izlemesi ve heyecanın artması bekleniyor!

KULÜP SELİM SONGÜR GERÇEKTE KİM, EROL BÜYÜKBURÇ MU?

Netflix, 2. kısımdan bir fragman paylaşarak yayınlanacağı tarih açıklandı. Fragmanda Selim Songür karakteriyle ilgili birçok detay dikkat çekiyor. 

Yayınlandığı günden bugüne gündemden düşmeyen Kulüp'le ilgili çok konuşulacak bilgiler ortaya çıktı. Tarihi Maksim Gazinosu'nun sahibi Fahrettin Aslan'ın oğlu Sacit Aslan, dizideki "Kulüp İstanbul"un gerçek hikayesini anlattı. Kulüp'te yer alan kişilerin gerçekte yaşadığını söyleyen Aslan, bu karakterlerle ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu."

Dizide "Kulüp İstanbul" olarak geçen yerin gerçekte Maksim Gazinosu olmadığını söyleyen Sacit Aslan, karakterlere ilişkin şunları söyledi:

"Gökçe Bahadır'ın canlandırdığı Matilda'nın esas ismi de Matilda'ydı. Maksim Gazinosu'nun kulislerinde artistlerin giyinmesine yardım eden, odaların bakımını yapan, elbiseleri ütüleyen, onların işlerini yapan biriydi. Aysel, zaman zaman dizide Raşel olarak geçen, İsmet'in Aysel diye hitap ettiği kişi Matilda'nın kızı. Buraya kadar doğru. Biz Raşel olarak bilmiyoruz, Aysel olarak biliyoruz.

İsmet de Aysel'le bir beraberliği olan, ondan da Rana diye bir kızı olan kişi. Birkaç kez kuliste Rana ile karşılaşmıştım. Dizinin yazarları arasında yer alıyor, İsmet Denizer'in kızı. İsmet abi de lakabı dizide Fıstık İsmet olarak geçiyor ama esasında Fındık İsmet'ti. Ufak tefek değişiklikler yapmışlar. Gerçekte Fındık İsmet de Pera Palas Otel'in karşısında Asmalımescit sokağın tam başında taksicilik yapıyor, şoför.

Matilda da, İsmet de, Raşel de Maksim'de uzun süre çalıştılar. Matilda ve Raşel, sahne arkasında aynı işi yaptılar, sanatçılarla yakından ilgilenerek. İsmet de yine şoför olarak Maksim'de bizim aile şoförümüzdü. 

Orada Selim Songür karakteri, tam olarak bilmiyorum ama tahminimi söyleyeyim size, o Zeki Müren değil. O olsa olsa en yakın ihtimalle Erol Büyükburç olmalı, bildiğim kadarıyla. Çünkü neden böyle söylüyorum, Erol Büyükburç da Maksim'e gelip şöhret olmuş biri değil. Bütün Türkiye'de tanındıktan sonra Maksim'e gelip çalıştı. Evveliyatını bilmiyorum ama Rana Denizer'in çok iyi bilen birinden aldığı bilgilerle bu hikayeyi yazmış olabilir. Ama oradaki Selim karakteri asla Zeki Müren değil."


 

Yorumlar