Köfteci Yusuf'a kurulan tuzak 3 yıl önceki dosyada
Köfteci Yusuf'a yönelik domuz eti iddiaları Türkiye genelinde infiale neden olurken, Köfteci Yusuf ve Sedat Peker davasının 3 yıl önceki iddianamesinde, "Köfteci Yusuf'a domuz eti sokarız, bakanlığı üstünüze salarız" şeklinde sanık ifadelerinin olduğu ortaya çıktı.
Son dönemde ortaya atılan iddialara göre, Köfteci Yusuf isimli ünlü restoran zincirinin ürünlerinde domuz eti bulunduğu ileri sürüldü. Konu üzerine Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yayınladığı listede, domuz eti tespiti yapılan işletmeler arasında Köfteci Yusuf'un da yer aldığı ifade edildi. Bu gelişmeler üzerine kamuoyunda geniş yankı uyandıran olayın arkasında bir komplo teorisi olabileceği düşünülüyor.
Türkiye genelinde 280 şubesi ve 12 binden fazla personeli bulunan zincir restoranın domuz eti sattığı yönündeki bakanlık raporlarına rağmen vatandaşların birçoğu bunun komplo olduğunu düşünüyor; zira ortaya çıkan yeni gerçekler de bunu doğrular nitelikte.
DOMUZ ETİ İFTİRASININ ATILACAĞI 3 YIL ÖNCEKİ İDDİANAMEDE
Bu gelişmelerin ardından gündeme gelen domuz eti iddiaları, aslında 3 yıl önceye, 2021 yılında görülen Sedat Peker davasının iddianamesine kadar uzanıyor. Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, o dönemde köşesinde yer verdiği bir yazıda, "Köfteci Yusuf’a domuz eti sokarız, üzerinize de bakanlığı salarız" ifadelerinin iddianamede bulunduğunu aktarmıştı.
İşte o yazıda yer alan ilgili bölüm:
İlk olarak avukat Erhan Kılıç'ın, Köfteci Yusuf'un sahibi Yusuf Akkaş'a yönelik tehdit içeren açıklamaları dikkat çekti. Kılıç, Akkaş'ı telefonla arayarak, "Yaptığınız şey hiç hoşumuza gitmedi, dostluk bitti, Reis’in göndermiş olduğu tesbihi almaya geliyorum" dedi. Bu görüşme sonrasında Kılıç, birkaç adamıyla birlikte Akkaş’ın fabrikasına giderek tesbihi iade etti.
Yusuf Akkaş'a iletilmek üzere Kılıç tarafından yapılan açıklamada ise, “Bizi çakal yerine koydu. Artık Sedat Peker’in adını kullanmıyor. Dostluk bitti. Arkasında değiliz,” ifadeleri yer aldı. Kılıç, Akkaş'ın Peker'in ofisine gidip özür dilemesini ve kendisini affettirmesini istedi.
Davanın iddianamesinde yer alan detaylara göre, Erhan Kılıç ve diğer şüpheliler, Köfteci Yusuf şubelerine domuz eti sokacaklarını ve bu durumun ardından yetkili merciler üzerinden baskı kuracaklarını belirtti. İfadeler şu şekildeydi: “Reis kabul eder ise Akkaş, onun elini öpecek. Bunu yapmazsa Köfteci Yusuf şubelerine ‘domuz eti’ sokarız, ardından da bakanlığı üzerinize salarız. İki grup silahlarla birbirlerine girer, kimsenin arkamızda olduğumuzu anlamasına gerek yok.”
PARAYLA HABER SİTESİNE "DOMUZ ETİ" HABERİ YAPTIRILIYOR
Şüphelilerden Cengiz Var, örgüt yöneticilerinden Ahmet Akay'a telefonla Köfteci Yusuf'un bir şubesinde olduğunu söyledi, organize şekilde kendi adamlarından müşteri gibi restoranın şubesine gelen kişilerin sipariş verip domuz eti olduğunu söyleyerek kalkacaklarını, bu şekilde diğer müşteriler üzerinde algı oluşturup müştekiyi zarara uğratacakları, bunun planladıkları eylemin bir parçası olduğunu belirtilen iddianamede şöyle denildi:
"Telefon konuşmasında geçen Semih Çetinbaş'a, Erhan Kılıç tarafından ödenen para karşılığında 'HürHaber' isimli, www.hurhaber.net URL adresli sitede 26.12.2019 tarihli habere rastlanmış olup ekran görüntüsü dosya fezlekesinde mevcuttur."
18 sanıklı bu davanın şu anda tutuklu şüphelisi kalmadı. 2 Haziran'da Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde de ilk duruşma yapılacak.
SEDAT PEKER'DEN AVUKATI ARACILIĞIYLA AÇIKLAMA
Sedat Peker'den ise konuyla ilgili ikinci açıklama geldi.
O dönem “Köfteci Yusuf’a çökme” davasında ismi geçen ancak iddiaları yalanlayan Sedat Peker, avukatı Ersan Barkın aracılığıyla açıklama yaptı.
Barkın'ın sosyal medya hesabından yayınladığı açıklama şöyle:
"Müvekkilim Sayın Reis Sedat Peker, Köfteci Yusuf’un şubelerinde domuz eti satıldığı ile ilgili haberlere isminin karıştırılmasından son derece rahatsız olmuştur.
Köfteci Yusuf restoranlarının sahibi Yusuf Akkaş, dönemin muktedir yöneticilerine şirin görünmek için, iddianamede açıkça olayla ilgisiz olduğu saptanmış olan müvekkil hakkında, bir senedir devam etmekte olan Bursa 5. ACM’deki dosyaya verdiği dilekçeyle, şikayetçi olduğunu söyleyip, kendisinin sanık haline getirilmesine hatta hakkında kırmızı bültenle arama kararı çıkarılmasına neden olmuştur.
Bu son derece adaletsiz, hakkaniyete aykırı bir davranıştır. Buna karşın, müvekkilin domuz eti ile ilgili yorumu ise şöyledir:
Devletin bir insanı uyuşturucu ticareti ile suçlaması halinde, satıldığı iddia edilen uyuşturucuyu ortaya çıkarması nasıl bir zorunluluksa, ürünlere domuz eti karıştırırıldığı iddiasında da, domuz etlerini delilleri ile kanıtlaması zorunludur.
Türkiye’yi temsil eden bir marka haline gelmiş, ayrıca 12.000 kişiyi istihdam eden bir işyeriyle ilgili bu tip suçlamalar yapılırken, daha hassas, daha adil davranılmalı ve toplumda şüpheye yer bırakmayacak şekilde tahkikat yapılmalıdır.
Müvekkilin, muktedirlere yaranmak için kendisine haksızlık yapan kişi hakkında düşüncesi dahi bu şekildedir. Aslında konunun özeti, herkes, kendisine yaraşır biçimde davranmaktadır."
Sedat Peker daha önce de gazeteci Erk Acarer'e konuşmuş ve "Her Köfteci Yusuf konuşulduğunda ismimin geçmesi eğlenceli geliyordu. Ne Köfteci Yusuf’muş arkadaş, artık gerilmeye başladım. Köfteci Yusuf bana sevgi duyduğu için bir kez aramıştı, görüştük. Çayını bile içmedim. Biz onun sattığı kadar her Bayram kurban bağışlıyoruz. Ne zaman Köfteci Yusuf gündeme gelirse ben de TT oluyorum. Bu ne saçma iştir!” dedi.
KÖFTECİ YUSUF'TAN AÇIKLAMA
Köfteci Yusuf'un açıklamasında, ilk olarak Ankara'nın Çankaya ilçesindeki bir şubeden 15 Şubat 2024'te pişmiş dönerden 400 gram numune alındığı, analiz sonucunun ise 27 Şubat 2024'te çıktığı bilgisi verildi. İkinci olarak, 29 Şubat 2024'te Ankara Etimesgut'taki bir şubeden pişmiş köfteden 300 gram numune alındığı ve bu analiz sonucunun 7 Mart 2024'te tamamlandığı belirtildi. Her iki işlemde de çiğ üründen şahit numune alınmadığına dikkat çekildi.
Şirket, bu tür genetik testlerin çiğ ya da pişmiş ürün fark etmeksizin aynı sonucu verebileceğini, ancak numune alımında yapılan hataların sonuçları etkilediğini savundu. Köfteci Yusuf yetkilileri, "Olası bir olumsuzluk durumunda tüm şubelerimizde aynı sorunla karşılaşılması gerekirdi. Ancak yapılan denetimlerde hiçbir olumsuzluk bulunmadı," ifadelerini kullandı.
"SONUÇLAR PROSEDÜRE AYKIRI ŞEKİLDE BİLDİRİLDİ"
Açıklamada, analiz sonuçlarının normal prosedüre aykırı bir şekilde geç bildirildiği vurgulandı. Köfteci Yusuf yetkilileri, "Normalde olumsuz bir analiz sonucu iş yerine hızlıca bildirilir. Ancak bu durumda bize geç bildirim yapıldı. Eğer zamanında bilgilendirilseydi, üretim sürecimizden başlayarak kamera kayıtları dâhil tüm izleme mekanizmaları ile ürünün izlenebilirliği sağlanabilirdi," dedi.
Şirket, sonuçların geç bildirilmesinin izlenebilirlik sürecini olumsuz etkilediğini belirterek, kamera kayıtlarına ulaşmanın mümkün olmadığını ifade etti. Ayrıca, hukuki süreçlerin tamamlanmasının ardından numune alma ve analiz işlemlerine ilişkin tüm teknik detayların kamuoyu ile paylaşılacağı duyuruldu.
"ÜRETİM TESİSLERİNDE HERHANGİ BİR OLUMSUZ DURUMA RASTLANMADI"
Tarım İl Müdürlüğü ve İlçe Müdürlüğü tarafından yapılan denetimlerde üretim tesisinde herhangi bir olumsuz sonuç bulunmadığına dikkat çeken Köfteci Yusuf, "Denetimlerde hijyen ve diğer uygunluk koşulları açısından herhangi bir problem tespit edilmedi," şeklinde açıklamada bulundu.
Şirket, 280 şubesi ve 12.000 çalışanı ile bu ölçekte bir tağşiş yapmanın mümkün olmadığını savunarak, iddiaların hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirtti. Ayrıca, aynı partiden alınan ve savcılık makamınca test edilen numunenin uygun çıkmasının da şirketin savunmasını desteklediği ifade edildi.
"KOMPLO TEORİSİ" İDDİASI
Köfteci Yusuf yetkilileri, bu süreçte Bakanlık tarafından sızdırılan gizli belgelerin basına yansımasının ardından açıklama yapma gereği duyduklarını belirtti. Şirket yetkilileri, "Tüm gücümüz ve inancımızla bu karanlık kumpası açığa çıkarmak için çabalıyoruz," ifadelerini kullanarak sürecin sonuna kadar aydınlatılması için kamuoyundan destek istedi.
Son olarak, açıklamada numune alma işlemleri sırasında birçok teknik hata yapıldığı ve bu hataların analiz sonuçlarının doğruluğunu etkileyebileceği vurgulandı.
Yorumlar