Josef Stalin kimdir? Stalin nerede doğdu? Tüm bilinmeyenleri ile Stalin

Josef STALİN'İN İLK YILLARI VE AİLESİ
Josef Stalin (Josef Vissarionovich Djugashvili), 18 Aralık 1878'de ya da 6 Aralık 1878'de (daha sonra kendisi için yeni bir doğum tarihi icat etti: 21 Aralık 1879) Rus imparatorluğuna bağlı Gürcistan'da Gori kasabasında doğdu. Josef Vissarionovich Djugashvili, 30 yaşlarındayken  Rusça'da "çelik adam" anlamına gelen Stalin adını aldı.

Stalin, fakir bir ailenin tek çocuğu olarak büyüdü. Babası oğlunu döven bir ayakkabıcı ve alkolikti. Anneside çamaşırcıydı. Stalin, çocukken çiçek hastalığına yakaladı ve yüzünde ömür boyu taşıyacağı bir yara izine sahip oldu. Bir genç olarak Stalin, yakınlardaki Tiflis şehrinde Ortodoks Kilisesi'nde rahiplik olmak için burs kazandı. Orada okurken Alman sosyal filozofu ve "Komünist Manifesto" yazarı Karl Marx'ın çalışmalarını gizlice okumaya başladı. Stalin, Rus monarşisine karşı da devrimci hareketle ilgilenmeye burada başladı. Stalin 1899'da okuldan kovuldu.

Okuldan ayrıldıktan sonra Stalin, işçi gösterilerine ve grevlere katılan bir ajitatör oldu. Stalin,Gürcü halk kahramanı Koba ismini kullanmaya başlamıştır.Stalin daha sonra Marksist Sosyal Demokrat hareketin daha militan kanadı olan Vladimir Lenin'in liderliğindeki Bolşeviklere katıldı. Stalin, aynı zamanda, Bolşevik Partiyi finanse etmeye yardım etmek için banka soygunları da dahil olmak üzere çeşitli suç faaliyetlerinde yer aldı. Stalin, 1902 ve 1913 yılları arasında birçok kez tutuklandı ve Sibirya'da hapis ve sürgüne hayatı yaşadı.

Stalin 1906'da, terzi olan Ekaterina "Kato" Svanidze (1885-1907) ile evlendi. Çiftin, Yakov (1907-1943) isimli bir çocukları oldu. Yakov, II. Dünya Savaşı sırasında Almanya'da esir olarak öldü. Stalin, bir Rus devrimcinin kızı olan Nadezhda "Nadya" Alliluyeva ile (1901-1932) evlendi. Çiftin iki çocuğu oldu. Nadezhda 30'ların başında intihar etti. Stalin'in ayrıca evlilik dışı birkaç çocuğu olduğu iddia edilmektedir.

Josef STALİN'İN İKTIDARA YÜKSELİŞİ
Lenin 1912'de, Bolşevik Parti'nin Merkez Komitesi'nde görev yapmak üzere Josef Stalin'i atadı. Üç yıl sonra, Kasım 1917'de, Bolşevikler Rusya'da iktidarı ele geçirdi. Sovyetler Birliği'nin ilk lideri Lenin oldu. Bu yıllar boyunca Stalin, parti de basamakları hızlıca tırmanmaya başladı ve 1922'de Komünist Parti Merkez Komitesi'nin Genel Sekreteri oldu. Bu da Stalin'in müttefiklerini hükümet işlerine atama ve bir siyasi destek tabanı oluşturmasına olanak sağladı.

Lenin 1924'te öldükten sonra Stalin, rakiplerine karşı üstünlük sağladı ve Komünist Parti'nin kontrolü için verilen güç mücadelesini kazandı. 1920'lerin sonunda Stalin, Sovyetler Birliği'nin diktatörü olmuştu.

Josef STALİN YÖNETİMİNDEKİ SOVYETLER BİRLİĞİ
1920'lerin sonunda Josef Stalin, Sovyetler Birliği'ni bir köylü toplumundan endüstriyel bir süper güce dönüştürmeyi amaçlayan beş yıllık bir dizi plan başlattı. Onun kalkınma planın da hükümetin çiftlikleri kontrol altına aldığı Sovyet tarımının zorunlu kollektifleştirilmesini içeriyordu. İşbirliği yapmayı reddeden milyonlarca çiftçi, Stalin'in emirleriyle ceza olarak vuruldu veya sürüldü. Bu olay, Sovyetler Birliği'nde milyonlarca insanın ölümüne neden ola kıtlığa yol açtı.

Stalin, kendisine karşı koyabilecek herkesi ortadan kaldırmak için totaliter bir anlayışla devleti yönetti. Gizli polisin yetkilerini genişletti, vatandaşları birbirleriyle casusluk yapmaya teşvik etti ve milyonlarca insanın çalışma kamplarında öldürülmesini veya gönderilmesini sağladı. 1930'ların ikinci yarısında Stalin, tehdit olarak gördüklerinden kurtarmak için Büyük Tasfiyeyi başlattı.

Ayrıca Stalin, Sovyetler Birliği'nde kendi etrafında bir kişilik oluşturdu. Şehirler yeniden adlandırıldı. Sovyet tarih kitapları, ona devrimin daha önemli bir rolünü vermek ve hayatının diğer yönlerini mitolojikleştirmek için yeniden yazıldı. Sanat, edebiyat ve müzikten gurur duyuyordu ve adı Sovyet ulusal marşının bir parçası oldu. Hükümeti ayrıca Sovyet medyasını da kontrol etti.

Josef STALİN VE II. DÜNYA SAVAŞI
1939'da II. Dünya Savaşı'nın arifesinde, Josef Stalin ve Alman diktatör Adolf Hitler (1889-1945) bir anlaşma imzaladı. Daha sonra Stalin, Polonya ve Romanya'nın yanı sıra Estonya, Letonya ve Litvanya'nın Baltık ülkelerinin iç kısımlarına ilerledi. Ayrıca Finlandiya'nın işgali başlattı. Daha sonra, 1941 yılının Haziran ayında Almanya, Nazi-Sovyet paktını bozdu ve SSCB'yi işgal etti. Alman birlikleri Moskova'ya yaklaşırken, Stalin orada kaldı ve savaşı burada yönetti. Stalingrad Savaşı 1942 - Şubat 1943 arasında devam etti. Kızıl Ordu, Almanları yendi.

Josef STALİN'İN SONRAKI YILLARI
Josef Stalin, yaşlandıkça daha alçakgönüllü biri olmadı: SSCB'de, arındırmalar, infazlar, sürgünler, çalışma kamplarına sürgünler ve zulüm devam etti. Tüm muhalefeti ve yabancı -özellikle Batılı- olan her şeyi bastırdı. Doğu Avrupa'da komünist hükümetler kurdu ve 1949'da Sovyetlerin şimdiki nükleer çalışmalarına öncülük etti. 1950'de Kuzey Kore'nin komünist lideri Kim Il Sung'ın Güney Kore'yi işgal etmesine izni verdi.

Daha sonraki yıllarda giderek paranoyaklaşan Stalin, felç geçirdikten sonra 5 Mart 1953'te 74 yaşında öldü. Cesedi, Stalin'in halefi Nikita Kruşçev'in (1894-1971) başlattığı Stalinizasyon sürecinin bir parçası olarak Kremlin duvarlarının yakınına kaldırıldı.

Bazı tahminlere göre Stalin, 20 milyon insanın ölümlerinden sorumluydu.