Kazıklı Voyvoda olarak da bilinen Eflak Prensi kimdir?

3'te 3 Tarih yarışmasının bu akşamki etabında çıkan sorulardan biri de, "Kazıklı Voyvoda olarak da bilinen Eflak Voyvodası kimdir?" oldu.

Google Haberlere Abone ol
Kazıklı Voyvoda olarak da bilinen Eflak Prensi kim

TRT 1'de yayınlanan 3'te 3 Tarih yarışmasının 14 Ocak 2021 Perşembe günkü etabında çıkan sorulardan biri de, "Kazıklı Voyvoda olarak da bilinen Eflak Voyvodası kimdir?" oldu.

DÜNYANIN EN KORKUNÇ İNSANI

Sorunun doğru cevabı ise şöyle: III. Vlad, bilinen adıyla Kazıklı Voyvoda veya Kont Drakula 1448'den ölümüne kadar üç kez Eflak Voyvodası olmuş Rumen komutan ve liderdi. Özellikle düşmanları olarak gördüğü, esir yakaladığı Osmanlı askerlerini ve Bulgar topraklarındaki sivil Türk insanlarını kazığa oturtarak öldürtmesi ile bilinir. Eflak tarihinin en önemli yöneticilerinden biri olarak görülür ve günümüzde Romanya'nın ulusal kahramanı olarak kabul edilir.[4] Hayatı, Bram Stoker'ın Drakula romanına ve Drakula filmine konu olmuştur.

Vlad, 1428 veya 1431 yılında, Eflak'ın hükümdarı olan Vlad Dracul'un ikinci oğlu olarak dünyaya geldi. Babasının Osmanlı karşısındaki yenilgisi ve zamanla devam eden kötü ilişkileri sonucu Vlad ve küçük kardeşi Radu, rehin olarak küçük yaşta başkent Edirne'ye getirildi. 1447'de Macaristan Valisi János Hunyadi Eflak'ı işgal etti ve Vlad'ın babası Vlad Dracul'u ve ağabeyi Mircea'ı öldürttü.[5] Sonra Hunyadi, Vlad'ın ikinci dereceden kuzeni II. Vladislav'ı yeni voyvoda olarak atadı. Ekim 1448'de Hunyadi Osmanlılara karşı bir askeri harekât başlattı ve II. Vladislav'da ona eşlik etti. Zamanla Vlad, Osmanlının Eflak'taki birliklerinde sözü geçer bir kişi haline geldi. Osmanlı birliklerini stratejik olarak yöneterek II. Vladislav'ı, birlikleriyle beraber Eflak dışına püskürttü. Vlad'ın askeri dehâsı Edirne'de de duyuldu; bu nedenle daha çok Osmanlı askeri emrine verildi. Ekim 1450'nin ortalarında Vlad, Osmanlı ve Rumen karışımı birlikler ile önce Moldovya, sonra Macar topraklarına girdi.

Macaristan ve Vladislav arasındaki ilişkiler kötüye gitmeye başlayınca Macaristan, Vlad ile anlaşma yaptı. 1456'da Vlad, Macaristan'ın da desteğiyle Eflak'ı tamamen kontrol altına aldı.[10] Vladislav ise, Vlad'a karşı başlattığı başarısız bir isyan sonrasında idam edilerek öldürüldü. Vlad, konumunu güçlendirmek için Eflak boyarları arasında bir tasfiye başlattı. Rakiplerini destekleyen Transilvanya Saksonları, gayri meşru üvey kardeşi Keşiş Vlad, Vladislav'ın kardeşleri olan Dan ve Başarab Laiotă ile savaşa girdi. Savaşta Vlad, Sakson kasabalarını yağmalatıp yıktırdı ve gelecekte isminin tanınmasına vesile olacak, en sevdiği işkence türü olan kazığa oturtmayı, ilk defa buradaki suçsuz kasaba sakinleri üzerinde gerçekleştirdi.[11] Yanındaki vezirlere ve Eflak halkına korku salıp, kendisine itaat etmelerini sağlamak için Vlad, tekerlekli platformlar üzerinde kazıklara oturttuğu yüzlerce sivil insanı Eflak'a doğru götürdü.[12][13] Vlad'ın acımasız davranışlarını anlatan kitaplar, Almanca konuşulan topraklarda çok satanlar arasındaydı. Rusya'da Vlad hakkında popüler hikâyeler, merkezî hükûmetini sadece acımasız cezalar uygulayarak güçlendirdiği ve benzer bir görüşün 19. yüzyılda çoğu Rumen tarihçi tarafından benimsendiğini öne sürüyordu. Vlad'ın zulüm yapma konusundaki ünü ve himayesi, vampir Kont Drakula'nın ismine ilham verdi.

Vlad, 1463'ten 1475'e kadar Visegrád'da esaret altında tutuldu. Bu dönemde, zulmüne ilişkin anekdotlar Almanya ve İtalya'da yayılmaya başladı. 1475 yazında Boğdan III. Stephen'ın isteği üzerine serbest bırakıldı. 1476'nın başlarında Corvinus'un ordusunda, Bosna'da Osmanlılara karşı tekrar savaştı. Macar ve Moldovalı birlikler, Vlad'ın kardeşi Radu'yu tahttan indiren Başarab Laiotă'yı zorlamasına yardım etti. Vlad'ın ölümü hakkında birçok rivayet bulunmaktadır, ancak en kabul gören görüşe göre Vlad, Aralık 1476 ve Ocak 1477 tarihleri arasında 300 Rumen askeri ile birlikte Osmanlı ordusuna mağlup oldu ve kılıçla başı gövdesinden ayrılarak idam edildi. II. Mehmed'e Vlad'ın öldüğünü ispatlamak için Vlad'ın başı, Osmanlı birlikleri ile birlikte başkent Konstantiniyye'ye getirildi.

Osmanlılara yenilen Vlad'ın babası II. Vlad, onu ve kardeşi Radu'yu 1442 veya 1444 yılında rehin olarak Osmanlılar'a vermek zorunda kalmıştı. 1448 yılına kadar Osmanlılar'ın elinde rehin olarak önce Kütahya'daki Eğrigöz Kalesi'nde ardından Tokat ve Edirne'de diğer beylik şehzadeleri ile birlikte yaşadı ve eğitim aldı. Birlikte eğitim aldığı kişilerin arasında Arnavut isyanının lideri olacak İskender Bey ve Fatih Sultan Mehmet olarak anılacak şehzade Mehmet de vardı. Birlikte Kur'an, Aristo mantığı, matematik ve Türkçe gibi dersler aldılar.[14]

1448'de II. Kosova Muharebesi sonrasında Osmanlı desteğiyle Eflak'ın başına geçme girişiminde bulundu, ancak kısa bir süre sonra Macaristan tarafından desteklenen Eflak voyvodası II. Vladislav tarafından yenilgiye uğratıldı ve Boğdan'a sürgüne gitti. Erdel beyi János Hunyadi ("Hunyadi Yanoş") 1456'da Belgrad şehrini Osmanlı kuşatmasına karşı savunmaya giderken, daha önce başarısızlığını görmesine rağmen Vlad'ın komutasına güney Erdel'in savunmasını sağlaması için bir ordu verdi. Doğu savaş taktik ve stratejilerini bilen genç Eflak prensini değerlendirmek istiyordu. Vlad da Eflak üzerinde egemen olabilmek için Hunyadi'ye ihtiyacı olabileceğini düşünüyordu. II. Mehmed'in Belgrad kuşatması sırasında şehrin doğu kanadını savundu. Ardından emrine verilen orduyu fırsat bilip bundan yararlanan Vlad, Eflak'a bir sefer düzenledi ve II. Vladislav'ı öldürerek 22 Ağustos 1456 tarihinde III. Vlad adıyla Eflak voyvodası oldu.

Bu görevi 1456'dan 1462'ye değin sürdürdü. Bu tarihler arasında rakiplerini çeşitli yöntemlerle cezalandırdı ve idam etti; bu yöntemler arasında en ünlüsü olan "kazığa geçirme", ölümünden sonra kendisine "Kazıklı Vlad" (Vlad Ţepeş) adının verilmesine neden olacaktır. (Kazığa geçirilenlerin kanlarını fıçılarda toplatıp şarap gibi içtiğine dair söylentiler, daha sonra onun bir vampir olduğu efsanesine de neden olmuştur.)

11 Ağustos 1456 tarihinde ölen Macar kralı János Hunyadi'nin büyük oğlu Ladislaus Hunyadi'nin de ölmesiyle küçük oğlu Matthias Corvinus, 24 Ocak 1458 tarihinde henüz 15'ini tamamlamadan Macaristan Kralı seçildi. Vlad'ın bu dönemde onunla ilişkileri olumlu oldu.

Rumen ressam Theodor Aman'ın Bătălia cu facle (Meşalelerle savaş) adlı eserinde Târgovişte gece baskını betimlenmiştir. (19. yy.)

Voyvoda 1459 yılından itibaren Osmanlı İmparatorluğu'na vergi ödemeyi reddetti ve Macaristan Krallığı'yla ittifak yaptı. Eflâk gençlerinin Osmanlı Yeniçeri Ocağı'na gitmesini de engellemeye başladı.[17] 1460–1461 yıllarında Tuna nehrini geçerek Sırbistan'a ve Karadeniz kıyısına kadar ilerledi. Vlad'ın tavır değişikliği ve eylemleri, II. Mehmed Trabzon seferindeyken Rumeli muhafızı olarak Edirne'de bırakılmış olan İshak Paşa tarafından sultana bildirildi.[18] II. Mehmed birlikte sarayda eğitim aldıkları Vlad'a bir süre tahammül gösterip yaptıklarına göz yumduysa da, eylemlerinin aşırılığı nedeniyle sonunda bir sefere çıkarak Vlad'ı ele geçirip, yerine kardeşi Radu'yu geçirmeye karar verdi. Vlad ile hasım olduğu bilinen kuzeni Boğdan prensi III. Ştefan'a (Büyük Ştefan) haber gönderildiğinde, o da hem padişahı sefer için teşvik etti, hem de kendisinin yardım edeceğini haber verdi. II. Mehmed 25 kadırga ve 150 nakliye gemisiyle Karadeniz'den Tuna Nehri'ne girerken Veli Mahmud Paşa önden giderek Tuna'yı geçti ve Eflak'a girdi. Filibe'de toplanıp sayımı yapılan ordunun mevcudu 150.000'i[19] buluyordu.[20] Vlad, kendi ifadesine göre 23.884 Türk ve Bulgar'ı öldürdü. 20.000 Osmanlı savaş esirini kazığa geçirdi. Bu arada, bir görüşe göre kendisine elçi olarak gönderilen, bir görüşe göre ise pusu kuracak olan Epir beyi Hamza Paşa ve beraberindekileri de kazığa çaktırıp idam ettirdi.

Bu gelişmeler karşısında Osmanlı ordusu 1462 yılında padişah Fatih Sultan Mehmed (II. Mehmed) komutasında Eflak voyvodasına karşı sefere çıktı. Veli Mahmud Paşa'nın günlüklerindeki bilgiye göre çok uzun mesafeler boyunca Osmanlı askerleri içilecek bir damla bile su bulamadı. Sıcak dayanılır gibi değildi. Türk askeri Eflak'ın başkenti Târgovişte'ye (Eski Cuma) ulaştığında II. Mehmed'in gördüğü manzara, yaklaşık 5 kilometre boyunca kazıklarla dizili bir alan idi. Alan yaklaşık üç kilometre boyunda bir kilometre enindeydi. Yerde uzun kazıklar dikiliydi. Yaklaşık 20 bin kadar insan erkek, kadın ve çocuk olmak üzere kazığa geçirilmiş durumdaydı. Bu kadar çok insanı kazıkta gören Osmanlı askerinin moralleri bozuldu, aklını kaçıracak duruma geldi. Ancak Osmanlı ordusu 4 Haziran 1462'de Târgovişte kalesini aldı.

17 Haziran 1462 günü, güneş battıktan 3 saat sonra III. Vlad'ın 30 bin kişilik ordusu, 150 bin kişilik Osmanlı ordusuna karşı Târgovişte gece baskınını gerçekleştirdi. Sabah saat 4'e kadar süren çarpışmada Vlad 5 bin kaybına karşı 15 bin Osmanlı kaybına neden oldu. Vlad'ın, bu baskında II. Mehmed'e başarısız bir suikast girişiminde de bulunduğu iddialar arasındadır. Daha sonra Vlad Osmanlı ordusu önünden kaçtı, ancak geçtiği yerde taş üstünde taş bırakmadı, terk ettiği topraklardaki kuyuları zehirledi, ekinleri yaktı, tüm hayvanları bile öldürttü. Hapishanelerdeki mahkûmları, cüzzamlı ve vebalıları salıverdi ve Türklerin arasına karışmaya teşvik etti. Radu başa geçtikten sonra 12.000 düka duka vergi vermeye başladı. O zamana kadar sık sık Osmanlı'ya isyan etmekte olan Eflak, 1462 yılından itibaren sadık bir bölge oldu.

III. Vlad'ın mezarı, 1461'de kendisinin yaptırdığı Comana Manastırı.

1462 yılında III. Vlad'ın ordularının yenilmesiyle Eflak yeniden Osmanlı Devleti'ne bağlanmıştı. Vlad Macaristan'a bağlı bir beylik olan Erdel'e kaçarak Macaristan kralı Matthias Corvinus'tan yardım istedi. Ancak Eflak'taki Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı yeni yönetimi tanımış olan ve bir yandan da Boğdan Prensi III. Ştefan ile Temmuz ayında ittifak kuran[24][25] Corvinus, yardım talebini kabul etmedi. Vlad, Corvinus'un emriyle 1462 yılında tutuklandı ve Budin'e getirildi. Önce hapsedilen Vlad, daha sonra kral ve ailesiyle iyi ilişkiler kurdu. 12 yıl süren sürgün dönemi 1474 yılında sona erdi. Bu tarihten itibaren Eflak'ı yeniden ele geçirme planları yaptı. 1476 yılında arasını düzeltmiş olduğu III. Ştefan ile birlikte Eflak'a döndü ve voyvoda ilan edildi. Aynı yıl 300 askeriyle birlikte yeniden Osmanlı ordularına yenildi. Öldürülen III. Vlad'ın kesilen başı öldürüldüğünü ispat etmek için Kostantiniyye'ye II. Mehmed'e gönderildi. 1461 yılında yaptırmış olduğu Comana Manastırı'na defnedilmiştir. Vlad'ın bir vampir olduğu rivayeti Almanya, Macaristan ve Rusya'da yayıldı. Tüm bunlara rağmen Rumen halkı onu bir kahraman olarak görmeye devam etti.

Daha sonra Bram Stoker III. Vlad'dan esinlenerek Drakula adlı romanı yazmıştır. Böylece Vlad, ünlü vampir Kont Drakula'ya dönüştü. Drakula'nın şatosu olarak bilinen Karpat dağlarındaki Poenari Şatosu Veliaht Dominic von Habsburg'a Romanya'da törenle 26 Mayıs 2006'da iade edildi. Romanya 1948 yılında şatoya el koymuştu.

 

Yorumlar