İstanbul Esenyurt'taki gökdelenlere yıkım yolu
İstanbul Esenyurt'ta 12 kat olması gerekirken kaçak yollarla 30 kata çıkarılan gökdelenlere mahkemeden geciken bir "dur" kararı çıktı. Yaklaşık 50 milyar dolarlık bir hacmin oluştuğu belirtilen bölgede en az 80 bin kişi oturuyor.
Esenyurt’un Haramidere bölgesini kapsayan imar planı, 10 yıl sonra mahkeme kararıyla iptal edildi. Bölgedeki inşaatların yüksek katlı olması ve imar planına aykırı yapılar nedeniyle alınan iptal kararı, binlerce kişiyi etkileyebilir.
İMAR PLANI 10 YIL SONRA İPTAL EDİLDİ
İstanbul'un Esenyurt ilçesinde bulunan Haramidere bölgesi, yıllardır devam eden inşaat faaliyetleri ve imar sorunlarıyla gündeme geliyordu. 2013 yılında kabul edilen TEM Güneyi 4. Etap Uygulama İmar Planı ile başlayan inşaat projeleri, zamanla büyük tartışmaların odağına yerleşti. Bölgedeki yapıların imar planına aykırı olarak yüksek katlı inşa edilmesi, 10 yıl sonra mahkeme tarafından iptal kararıyla sonuçlandı.
Gazete Duvar'dan Ferhat Yaşar'ın haberine göre; İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü İdari Dava Dairesi’nde görülen dava, yerel bir sakin olan Z.Ö. tarafından açıldı. Z.Ö.’nün başvurusu üzerine açılan dava sonucu, bölgedeki binaların imar planına aykırı şekilde yükseldiği tespit edilerek planın iptal edilmesine karar verildi. Bu karar, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından da onaylanarak kesinleşti.
DAVA SÜRECİ VE İMAR PLANI İHLALLERİ
Esenyurt’un en büyük imar planlarından biri olan bu proje, 2013 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Esenyurt Belediyesi meclisleri tarafından kabul edildi. Ancak, bölgede yaşayan Z.Ö., inşaatların imar planına uygun olmadığı gerekçesiyle 2015 yılında belediyeye başvurdu ve bu planın iptalini talep etti. İtirazı reddedilen Z.Ö., 2016 yılında İstanbul 10. İdare Mahkemesi'ne başvurarak dava açtı.
Z.Ö., başvurusunda, imar planına göre binaların 12 kat (36,50 metre) olması gerektiğini, fakat inşaatların 25-31 kat arasında değişen yüksekliklerde yapıldığını belirtti. Ayrıca bu durumun bölgenin siluetini olumsuz etkilediğini ve toplumsal dokunun zarar gördüğünü dile getirdi. Mahkeme ilk aşamada başvuruyu reddetti; ancak 2019 yılında Z.Ö., dosyayı bir üst mahkeme olan İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü İdari Dava Dairesi’ne taşıdı. 2020 yılında mahkeme, Z.Ö.’nün talebini kabul etti ve imar planını iptal etti.
İTİRAZLAR VE DANIŞTAY KARARI
Bu karar üzerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Esenyurt Belediyesi ve projeyi yürüten Tekfen Emlak Geliştirme Yatırım A.Ş., 2022 yılında karara itiraz ederek Danıştay 6. Dairesi’ne başvurdu. Ancak Danıştay 6. Dairesi de itirazı reddetti. Sonrasında iki belediye ve inşaat şirketi, Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’na başvurarak karara yeniden itiraz etti.
Danıştay Teknik Hakimi Bahar Akgül Çalışkan tarafından yapılan incelemelerde, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nin kararının yerinde olduğu ve onanması gerektiği belirtildi. Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu da bu doğrultuda hareket ederek 2023 yılında İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’nin kararını onayladı ve imar planının iptali kesinleşmiş oldu.
BİNLERCE KİŞİYİ ETKİLEYEBİLECEK BİR KARAR
Mahkemenin verdiği iptal kararı, bölgedeki mevcut yapılarla ilgili büyük bir belirsizliği de beraberinde getirdi. İptal kararıyla birlikte bölgedeki 11 bloktan oluşan devasa yapıların yıkılma ihtimali doğdu. Haramidere bölgesinde inşa edilen ve değeri 50 milyar doların üzerinde olduğu değerlendirilen bu projede yaklaşık 80 bin kişi yaşıyor. Olası bir yıkım kararı çıkması halinde, binlerce kişi bölgeden taşınmak zorunda kalabilir.
İMAR PLANI VE KAÇAK YAPILARIN DURUMU
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü İdari Dava Dairesi, iptal kararında binaların yüksek katlı yapılarla imar planına aykırı şekilde inşa edildiğini belirtti. Mahkeme, binaların yapı yoğunluğunun yaklaşık yüzde 30 oranında artırıldığını ve 12 kat yerine 22-31 kat arasında yapıların inşa edildiğini tespit etti. Kararda ayrıca, bu durumun şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu ifade edildi.
Ancak dava süreci boyunca Esenyurt Belediyesi, kaçak inşaatlara müdahalede bulunmadı ve gerekli yasal işlemleri yapmadı. İptal kararının ardından Ocak 2024’te belediyenin Plan ve Proje Müdürlüğü’ne yıkımlarla ilgili gerekli işlemlerin yapılması talimatı verildiği bildirildi. Buna rağmen, bölgede herhangi bir yıkım işlemi başlatılmadı ve inşaatlar devam ediyor.
İBB yetkilileri ise şu ana kadar alınmış herhangi bir yıkım kararı bulunmadığını açıkladı.
Yorumlar