İmam Abdullah Harun kimdir?

 Abdullah Harun 1956 yılında 32 yaşındayken Güney Afrikalı Müslümanlar tarafından imam seçildi. Fakat onun, değişik bir üslubu ve öncekilerden farklı bir çalışması vardı. Camide çocuklar ve kadınlar için ders halkaları düzenledi, fakirlere dağıtılmak üzere zenginlerden yardımlar toplama işine başkanlık etti ve daha başka birçok hayır işleri tertipledi. İmam Abdullah Harun minberden müslümanlara içerisinde bulundukları durumlardan söz ederek yönetimin uyguladığı ırk ayrımı siyasetinin kötülüklerini gündeme getirmekte ve Müslümanları  bu zulüm siyasetine karşı durmaya çağırıyordu.

1960’lı yıllarda  Güney Afrika hükümetine karşı halkın direnişi gittikçe kuvvetlendi ve bu direnişte Müslümanların da etkinliği arttı. Güney Afrika müslümanları çeşitli kitap ve gazete yayınlama faaliyetlerinin yanı sıra ırk ayrımı siyasetini kınamak için yürüyüş, miting düzenleme gibi faaliyetlerde bulundular.  Bu arada bir takım islami teşkilatlar kurmaya başladılar. Camilerin, vakıfların işlerini yürütmek, müslümanlara problemleriyle ilgili fetvalar vermek üzere kurulan ve önde gelen ilim adamlarının yönettiği “İslam Adalet Divanı” bunlardandır. Yine “Müslüman Gençlik Hareketi” teşkilatı da o dönemde ortaya çıktı. “Müslüman Gençlik Hareketi”, İslami bütünüyle hakim kılmanın ve ırk ayrımı siyasetine karşı mücadele etmenin zorunluluğuna inanan bir teşkilat olarak ortaya çıktı. 

Güney Afrika hükümeti için Abdullah Harun’un en tehlikeli çalışma alanlarından biri Afrika Milli Kongresi ile ilişki kurması, onunla ortak çalışma yürütmesi oldu. Abdullah Harun’un çalışmaları arasında Güney Afrika hükümeti kızdıran bir diğer husus da onun, Cape Town’a komşu bölgelerde ve özelikle siyahlar arasında İslam’ı yayma gayretleri idi. Nitekim onun yürüttüğü tebliğ faaliyetleri neticesinde pek çok siyah İslam’a girmişti. 

Hükümetin altmışlı yılların sonlarına doğru, İmam Harun’un çalışmaları dolayısıyla olan sıkıntısı iyice arttı. İmam Harun 1969 yılında müslümanlara namaz kıldırmak ardından da yapılacak toplantıya katılmak üzere camiye gitmeye hazırlandığı sırada evine gelen güvenlik güçleri tarafından tutuklandı.

İmam Harun’un tutuklanmasıyla beraber doğrudan tahkikat da başladı. Bu tahkikat yaklaşık dört ay kadar sürdü. Bu süre içerisinde kendisine en ağır işkenceler yapıldı. Ailesinden veya diğer müslümanlardan herhangi birinin onu ziyaret etmesi engellendi. Sonunda, 27 Eylül 1969 tarihinde, yapılan işkencelerin etkisiyle şehid oldu.

Onun şehid olduğu haberi, bütün Güney Afrika Müslümanları ile kendisini tanıyan, ırk ayrımına karşı mücadelesini bilen diğer Hintlilerle siyahlar arasında kısa zamanda yayıldı. Cape Town şehrinde düzenlenen cenaze törenine  o zamana kadar görülmemiş bir kalabalık katıldı.