İİT ve Kuveyt'ten İsrail'e uyarı

İİT ve Kuveyt, yeni yerleşim birimleri konusunda İsrail'i uyardı

Google Haberlere Abone ol
İİT ve Kuveyt'ten İsrail'e uyarı

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Kuveyt Dışişleri Bakanlığı, İsrail'i, yeni Yahudi yerleşim bölgelerinin inşası ve Filistin köylerinin yıkılmasına ilişkin kararları konusunda uyardı.

İİT'den yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in 4 bin yeni yerleşim birimi kurma ve 12 Filistin köyünün kaldırılmasına ilişkin planları konusunda uyarıda bulunuldu.

İsrail'in uluslararası hukuku hiç saydığı belirtilen açıklamada, İsrail'in "sömürgeci yerleşim politikasının" Filistin halkının haklarına karşı açık bir saldırı olduğu ifade edildi.

Kuveyt Dışişleri Bakanlığı da yaptığı yazılı açıklamayla İsrail'in söz konusu kararlarını kınadı.

Açıklamada, 4 bin yeni yerleşim projesinin uygulanmasının yansımaları konusunda uyarı yapılarak, söz konusu planların "uluslararası hukuka karşı açık bir ihlal ve barışın baltalanması" olduğu vurgulandı.

Ayrıca açıklamada Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu'na da işgal güçlerinin yerleşim projelerini uygulamaktan vazgeçmesi konusunda bağlayıcı olacak sorumluluğunu yerine getirmesi çağrısı yapıldı.

İsrail Savunma Bakanlığından 6 Mayıs'ta yapılan açıklamada, Sivil İdare Yüksek Planlama Konseyi'nin yerleşim alt komitesinin, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim birimlerinde yaklaşık 4 bin konut inşa etmeye yönelik 25 planı onaylamak için 12 Mayıs'ta toplanacağı belirtilmişti.

ÜRDÜN'DEN BENNET'E TEPKİ

Ürdün Parlamentosu Filistin Komisyonu Başkanı Muhammed ez-Zahravi, "İsrail, kutsal kentte hiçbir kanuni, tarihi ve dini meşruiyete sahip değildir." dedi.

Komisyon Başkanı Muhammed ez-Zahravi tarafından okunan yazılı açıklamada, İsrail Başbakanı Naftali Bennett'in "Kudüs ve Mescid-i Aksa'yla ilgili tüm kararların İsrail tarafından alınacağına" ilişkin açıklamasına tepki gösterdi.

Zahravi, bu türden açıklamaların tüm bölgede dini savaşlar çıkarmak için ateşlendiğine dikkati çekerek, Bennett'e iki milyar Müslüman'ın sabrını denemeyi bırakması çağrısı yaptı. Zahravi, açıklamaları, "Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın dini ve tarihi realitisine karşı yapılmış bir darbedir" şeklinde değerlendirdi.

İSRAİL KUDÜS KONUSUNDA HİÇBİR HUKUKİ VE TARİHİ MEŞRUİYETE SAHİP DEĞİL

Zahravi, İsrail'in bir sömürü işgal gücü olarak terör uyguladığını ve silahsız Filistin halkına karşı suç işlediğini ifade ederek, "İsrail, kutsal kentte hiçbir kanuni, tarihi ve dini meşruiyete sahip değildir." dedi.

144 DÖNÜM ALANLIK MESCİD-İ AKSA YALNIZCA MÜSLÜMANLARA AİTTİR

Zahravi, Mescid-i Aksa'nın Ürdün Haşimi Krallığı vesayetinde olduğunu, ülkesinin buranın zamansal ve mekansal olarak bölünmesine kati olarak karşı çıktığını vurgulayarak, "144 dönümlük alana sahip Mescid-i Aksa yalnızca Müslümanların hakkıdır." dedi.

Dolaylı ya da direkt yürütülen tüm baskılara karşı koyduklarını dile getiren Zahravi, sözlerini "Kudüs, Filistin'in ebedi başkenti olarak kalacaktır." ifadesiyle sonlandırdı.

İsrail Başbakanlık ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Başbakan Naftali Bennett, dün "Kudüs ve Mescid-i Aksa'yla ilgili tüm kararların dış etkenlere bakılmaksızın şehrin hakimi olan İsrail tarafından alınacağını" belirtmişti.

KUDÜS İSLAMİ VAKIFLAR İDARESİNİN EGEMENLİĞİ İHLAL EDİLİYOR

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor ancak Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.

Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini belirtiyor.


 

Yorumlar