Hayvanlar da bitkisel ürünlerle tedavi ediliyor

"Doğada birçok bitki ve madde var. Bu bitkileri bazı işlemlerden geçirdiğiniz zaman inanılmaz etkilerini ve sonuçlarını görüyoruz"

Google Haberlere Abone ol
Hayvanlar da bitkisel ürünlerle tedavi ediliyor

Veteriner Hekim Aslıhan Tan, bitkisel ürünlerin hayvanların tedavisinde de kullanıldığını söyledi.

Tan, AA muhabirine, bitkisel tedavi yöntemlerinin hayvanlarda nasıl kullanıldığını ve etkilerini anlattı.

"Şifa sanatı" da denen homeopatinin yaklaşık 200 yıldır kullanıldığını belirten Tan, temel ilkesinin, "Benzer benzeri tedavi eder" olduğunu kaydetti.

Aslıhan Tan, "Şifa dediğimiz şey gerçekten çok ayrı bir kavram, sadece ilaç kullanarak değil bütüncül olarak bakmak gerekiyor. Sorunun özünü çözersen ancak o zaman hayvanda genel iyileşme görebiliyorsun." dedi.

Homeopatik tedavide kullanılan "remedi"lerin birçok bitki ve maddenin sulandırılmasıyla elde edildiğini aktaran Tan, "Doğada birçok bitki ve madde var. Bu bitkileri bazı işlemlerden geçirdiğiniz zaman inanılmaz etkilerini ve sonuçlarını görüyoruz." bilgisini verdi.

Tan, hayvanların sağlık sorunları yaşadığında, çevresinde bulunan bazı bitkileri arayıp yediğine işaret ederek, "Mide rahatsızlıkları için özellikle kabızlık ve ishal durumu yaşadıklarında gerçekten midelerini rahatlatacak otları seçiyorlar. Otlar kusmalarını önlüyor. Bir vitamin eksikliğinde duvardaki kireçli bir noktayı yalıyorlar. Oradan bazı eksik olduğu elementleri elde etmeye çalışıyor ve bundan fayda sağlıyorlar. Remedilerin yapıldığı bitkiler de genelde onların seçtiği ot ve bitkilerden oluşuyor." diye konuştu.

Enfeksiyon, yanık, alerji, kireçlenme ve eklemdeki hareket bozuklukları gibi birçok hastalıkta homeopatinin başarıyla kullanıldığını vurgulayan Tan, şunları söyledi:

"Probiyotik ve prebiyotikleri tedavilerimde çok kullanıyorum. Aynı şekilde zerdeçal çok kullandığım bir ürün. Kenevir yağı, Hindistan cevizi yağını da çok kullanıyoruz. Kantaron yağını mesela birçok deri hastalığında kullanıyoruz ve inanılmaz işe yarıyor. Bunları genelde besinle karıştırarak veriyoruz ya da lokal olarak uygulayabiliyoruz. Alternatif tıpta o kadar çok şey var ki aslında. Alternatif tıp ile modern tıbbı birleştirdiğimiz zaman ben bunun etkisini muhteşem görüyorum. Özellikle distemper hastalığında bitkisel ürünlerle beslenme biçimini düzenlediğimiz zaman felçli hayvanların ayağa kalktığını gördüm."

Kuru mamayla beslenen hayvanlarda diyabet, kanser ve idrar yolu taşları gibi sağlık sorunlarına daha sık rastlandığını vurgulayan Tan, "Hayvanlar çiğ beslenmeye başladığında sistemlerinde inanılmaz değişimler görülüyor. Normalde bu hayvanlar doğada avlanarak yaşıyor. Örneğin, kediler "raw" dediğimiz sistemle besleniyor. Onlar daha çok etçil. Genelde ot tarzında bir şeyler yemek istemiyor, reddediyorlar." ifadelerini kullandı.

Tan, ayrıca çiğ beslenmenin hayvanın cinsi, kilosu ve yaşına göre bir veteriner yardımıyla düzenlenmesi gerektiğini de dile getirdi.

Bitkisel tedavinin herhangi bir yan etkisinin bulunmadığını aktaran Tan, "Bir yeri yaparken diğer yeri bozmuyoruz. Asıl en önemli nokta şu; konunun özüne iniyoruz ve daha iyi sonuçlar elde ediyoruz." dedi.

Veteriner Hekim Aslıhan Tan, hayvan sahiplerinin uyguladıkları tedavi yöntemi karşısında başta şaşırdığını, ancak alternatif tıbba hiç inanmayanların dahi elde edilen sonuçlar karşısında ikna olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:

"Geçenlerde yaşadık böyle bir şey. Yedi yaşında bir köpek. Zaman zaman topallıyor, tüyleri dökülüyor, diş sağlığı kötü vesaire. Hem beslenme sistemini düzenledik, hem birkaç ekstra bitkisel besin verdik. Tekrar geldiğinde ben videosunu çektim. Sıfır tüy dökülmesi, gerçekten sıfır. Hiç koku yok, hayvan çok mutlu gözlerinin içi gülüyor. Bunların hepsi aslında çiğ beslemeyle birlikte, yine beslenmesine kattığımız bitkisel ürünler sayesinde oluyor. Hasta sahipleri işe yaradığı konusunda ikna oluyor ve ön yargılı gelenlerin de ön yargısı kırılıyor kesinlikle."

Yorumlar