Hat sanatında 40. yılını bitirdi

Zonguldak'ta yaşayan, Bir dönem naht sanatı da icra eden 60 yaşındaki hattat Mehmet Külah: "Hat sanatı benim için bir sevdadır, onun için gece uykumdan uyanıp yazılarla meşgul olduğum zamanları çok hatırlıyorum, hala da devam ettiriyorum"

Google Haberlere Abone ol
Hat sanatında 40. yılını bitirdi

Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde, üstatlarından öğrendiği hat çalışmalarına devam eden Mehmet Külah, 40 yıldır elinden düşürmediği mürekkep ve kamış kalemlerle eserlerini ortaya çıkarıyor.

Ereğli'de yaşayan 60 yaşındaki Külah, gençlik yaşta yöneldiği hat sanatı için İstanbul'a giderek "hattatların reisi" kabul edilen Hasan Çelebi'den ders almaya başladı.

Sakarya'daki hattat Nafi Özdin'den de sülüs (süslü yazı) ve meşk (hat sanatında yazı yazmayı öğrenmek için yapılan çalışma) eğitimi alarak hat sanatında kendisini geliştiren Külah, evinin zemin katında oluşturduğu atölyede birçok eser icra ederek sergiler açtı.

Bir yandan nahtı da öğrenerek hattın estetiğini ahşaba yansıtan Külah, kentteki birçok caminin mihrabını eserleriyle süsledi. Rahatsızlığından dolayı naht çalışmasını icra etmeyen Külah, "benim için bir sevda" dediği hat sanatını ilk günkü heyecanla sürdürüyor.

"Son zamanlarda resim yapma merakım oldu"

Hattat Mehmet Külah, AA muhabirine, 200'ün üzerinde camide hat ve naht sanatını icra ettiğini anlattı.

Tablo olarak 600'ün üzerinde eserinin bulunduğunu aktaran Külah, son zamanlarda bir de resim yapmaya merak sardığını söyledi.

Kısa bir dönem kurs verdiğini dile getiren Külah, "Şu anda öğrenci yetiştirmiyorum. Sanatın sonu yoktur. Her yeni dönem yeni eserler icat etmek gerekiyor. Hat sanatı benim için bir sevdadır, onun için gece uykumdan uyanıp yazılarla meşgul olduğum zamanları çok hatırlıyorum, hala da devam ettiriyorum." dedi.

Külah, ilçede iki dönem sergi çalışmalarının olduğunu belirterek, çocukluğundan bu yana aynı merakını, hissiyatını sürdürdüğünü kaydetti.

Hat sanatıyla ilgili teknolojinin yetiştiği bir ortam olmadığını vurgulayan Külah, "Nedenini soracak olursanız, bir cami imamı, reklamcı arkadaştan 2,5'a 2,5 ebadında bir mushaf (Kur'an) resminin yapılmasını istemiş. Maalesef, onu yapamadılar. Ben bunu tuval üzerine yaptım, yani teknolojinin onu yapamadığını gördük. Her zaman el emeği göz nuru, teknolojiden ileridedir." diye konuştu.

Yorumlar